Giresunlu kadınlar, HEM’e bekleniyor

KÜLTÜR 24.12.2020 - 15:12, Güncelleme: 24.12.2020 - 15:12 2755+ kez okundu.
 

Giresunlu kadınlar, HEM’e bekleniyor

M.Ö. 2800 yılının ikinci yarısında hüküm sürmüş Lidyalılardan Anadolu insanına miras kalan Kazazlık sanatı Osmanlı İmparatorluğu zamanında Anadolu’nun önemli yerlerinde yaşatılmıştır.
Ancak Cumhuriyet kurulduktan sonra bu sanat sadece Trabzon’da devam ettirilmiştir. Şu an belki yaygın bir şekilde tanınmayan kazazlık sanatı yapılan çalışmalar ile çok yakın gelecekte Dünyada talep edilen el sanatı ürünü olabileceği düşünülüyor. Kazaz sanatı 0,08 mikron inceliğinde, 24 ayar altın veya 1000 ayar gümüş telin ipek tel üzerine özel bir yöntemle sarılmasıyla biraz daha kalın ve sağlam tel haline getirilir Sonrasında kadınlar tarafından bu tel dikiş iğnesine takılarak çeşitli model örgülü takılar haline getirilir. Kazaziye sanatı da tamamen el emeği ürünüdür. Bu ürünlerin örgü şekilleri, gören kişilerin kendi özel isteklerine göre farklı model ve tasarımlarda şekillendirilebilir. Çok zarif görünümünün yanında bu ürünler aynı zamanda da sağlamdırlar. Bu ürünler  ‘Giresun Halk Eğitim Merkezinde’ yapılıyor. Giresunlu hanımların bu işi tanıtarak bu işten kazanç elde etmesi isteniyor. Bu nedenle Giresunlu kadınlar ‘Halk Eğitimi Merkezine’ davet ediliyor. Sepetçilik, ağaçların ince sürgünlerinden, bitkilerin odunlaşmamış saplarından faydalanılarak yapılan örgü ve el sanatıdır. Sepetçilik sanatı insanlık tarihiyle başlar. Sepetçilik güzel bir el sanatı olmakla birlikte, bu sanatla uğraşanların iç dünyalarını da dışarıya aksettirir. Sepet örgülerindeki zarafet, renk, doku, desen, şekil çeşitlerinde bunu görmek mümkündür. Sepetçilik genelde bir el sanatı olduğu için her yöreye göre çeşitli şekilleri vardır. Örülen sepetin hangi amaçla kullanılacağı, örgüde kullanılacak malzemeyi ve şekli belirler. Sepetçilikte genellikle ot, bambu, mısır sapı, saz, saman sapı, böğürtlen, rafya, kamış, bitki saplarıyla, bodur söğüt, kestane, fındık, siyah akça ağaç vb. gibi ağaç filizleri kullanılır. Kökü eskilere dayanan sepet örme, sepetçilik sanatı; günümüzde modern ambalajlama tekniğinin gelişmesiyle biraz gerilemiştir. Buna karşılık, ince sepetçilik, özellikle lüks sepetçilik gelişmektedir.     Haber: Erol Küçük  
M.Ö. 2800 yılının ikinci yarısında hüküm sürmüş Lidyalılardan Anadolu insanına miras kalan Kazazlık sanatı Osmanlı İmparatorluğu zamanında Anadolu’nun önemli yerlerinde yaşatılmıştır.

Ancak Cumhuriyet kurulduktan sonra bu sanat sadece Trabzon’da devam ettirilmiştir. Şu an belki yaygın bir şekilde tanınmayan kazazlık sanatı yapılan çalışmalar ile çok yakın gelecekte Dünyada talep edilen el sanatı ürünü olabileceği düşünülüyor. Kazaz sanatı 0,08 mikron inceliğinde, 24 ayar altın veya 1000 ayar gümüş telin ipek tel üzerine özel bir yöntemle sarılmasıyla biraz daha kalın ve sağlam tel haline getirilir

Sonrasında kadınlar tarafından bu tel dikiş iğnesine takılarak çeşitli model örgülü takılar haline getirilir. Kazaziye sanatı da tamamen el emeği ürünüdür. Bu ürünlerin örgü şekilleri, gören kişilerin kendi özel isteklerine göre farklı model ve tasarımlarda şekillendirilebilir. Çok zarif görünümünün yanında bu ürünler aynı zamanda da sağlamdırlar. Bu ürünler  ‘Giresun Halk Eğitim Merkezinde’ yapılıyor. Giresunlu hanımların bu işi tanıtarak bu işten kazanç elde etmesi isteniyor. Bu nedenle Giresunlu kadınlar ‘Halk Eğitimi Merkezine’ davet ediliyor.

Sepetçilik, ağaçların ince sürgünlerinden, bitkilerin odunlaşmamış saplarından faydalanılarak yapılan örgü ve el sanatıdır. Sepetçilik sanatı insanlık tarihiyle başlar. Sepetçilik güzel bir el sanatı olmakla birlikte, bu sanatla uğraşanların iç dünyalarını da dışarıya aksettirir. Sepet örgülerindeki zarafet, renk, doku, desen, şekil çeşitlerinde bunu görmek mümkündür. Sepetçilik genelde bir el sanatı olduğu için her yöreye göre çeşitli şekilleri vardır. Örülen sepetin hangi amaçla kullanılacağı, örgüde kullanılacak malzemeyi ve şekli belirler. Sepetçilikte genellikle ot, bambu, mısır sapı, saz, saman sapı, böğürtlen, rafya, kamış, bitki saplarıyla, bodur söğüt, kestane, fındık, siyah akça ağaç vb. gibi ağaç filizleri kullanılır.

Kökü eskilere dayanan sepet örme, sepetçilik sanatı; günümüzde modern ambalajlama tekniğinin gelişmesiyle biraz gerilemiştir. Buna karşılık, ince sepetçilik, özellikle lüks sepetçilik gelişmektedir.

 

 

Haber: Erol Küçük

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.