'ÇOKLU BAROYA HAYIR'

GÜNDEM 07.07.2020 - 15:55, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:16 2426+ kez okundu.
 

'ÇOKLU BAROYA HAYIR'

TBB Yönetim Kurulu Üyesi ve TBB Avukat Hakları Merkezi Başkanı Av. Uzunalioğlu, TBMM'de kabul edilen kanun teklifinin Türk Yargısının gittikçe güçsüz hale geleceğini ifade etti.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Barolar Birliği Avukat Hakları Merkezi Başkanı Av. Gültekin Uzunalioğlu, "Çoklu Baro, tek Devlet ilkesine, halkın hak arama özgürlüğüne ve avukatlığın bağımsızlığına aykırıdır" dedi. Avukatlık Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair KanunnTeklifinin TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilmesinin ardından yazılı bir açıklama yapan Uzunalioğlu, "Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen Anayasamız, hiçbir faaliyetin Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının karşısında korunma göremeyeceğini başlangıç kısmında belirtmiştir. Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Yasama, Yürütme ve Yargı erklerinden müteşekkil Anayasal demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Türk yargı erki hüküm/hakim, iddia/savcı ve savunma/avukat üçlüsü üzerinde kuruludur. Hakim ve Savcıları, Hakim ve Savcılar Kurulu, Avukatları ise Barolar temsil eder. Bu noktada Barolar savunmanın tüzel kişilik kazanmış hali olup Baroların nitelik itibariyle kamu kurumu niteliğinde olduğu Anayasamızda açıkça bellidir. Avukatlık Kanunumuz Avukatlığın mahiyetinin kamu hizmeti olduğunu ve Avukatın yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil ettiğini düzenlemiştir. İl İdaresi Kanununa göre Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından coğrafya durumuna, iktisadi şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere; iller ilçelere ve ilçeler de bucaklara bölünmüştür" dedi. 'TÜRK YARGISI GÜÇSÜZ HALE GELECEKTİR' Avukatlık Kanununa göre bölgesi içinde en az otuz avukat bulunan her il merkezinde bir baro kurulduğuna değinen Uzunalioğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Avukatlık Kanununa göre barolar Devlet Protokolünde, İl Cumhuriyet Başsavcısının yanında yer alırlar. Görüleceği üzere Türkiye Devletini oluşturan yargı erkinin kurucu unsurlarından savunmayı temsil eden Avukatların örgütlenmesi olan Baroların kurumsal kuruluş esası illere göredir. Bu nedenle Avukatlık Kanunumuzda her ilde sadece bir baro kurulacağı düzenlenmiştir. Tıpkı her ilde bir tane valilik olduğu gibi bir tane baro bulunmaktadır. Anayasamızın Devletin bütünlüğünü belirleyen, değiştirilemeyen ve değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddelerinden olan 3. maddesine göre Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür ve Başkenti Ankara'dır. Bu maddeden de görüldüğü üzere Türkiye Devletinin ülkesi ile bütünlüğünün temeli iller vasıtası ile sağlanmakta olup bu illerin başı da Başkent Ankaradır. 'Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' iktidar partisinden 189 milletvekili tarafından imzalanmış olarak 30/06/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuştur. Bu kanun teklifi incelendiğinde avukat sayısı 5000 üzerinde olan baroların bulunduğu illerde 2000 avukat biraraya gelerek baro kurabilmelerine imkan tanınmaktadır. Bu düzenleme ile illerde birden fazla baro kurulması mümkün olmaktadır. Bu yapılanma çoklu baro olarak ifade edilmektedir. Bu kanun teklifi kanunlaşır ise bir çok il barosunun bölüneceği aşikardır. Çoklu baro yapılanması Devletin mülki yapılanması olan il, ilçe veya bucak temelli değil avukatların şahsi düşünceleri veya menfaatleri temelli olacağından, avukatların bağımsız ve tarafsızlığının göstergesi ve garantisi olan il bazlı baro yapılanması toplum ve yargı nezdinde tamamen ortadan kalkacaktır. Din, mezhep, inanç, felsefe, ırk, etnisite, cinsiyet, sınıf, siyasi düşünce vb bir çok temelli baroların kurulması gündeme gelecek ve il bazlı kamu kurumu niteliğinde olan baronun bağımsız ve tarafsız niteliği yıpranarak yok olacaktır. Herhangi bir konuda bir araya gelecek 2.000 avukatın oluşturacağı ayrı barolar yoluyla baroların parçalanması; bağımsız savunmanın uygulayıcısı olan avukatlık mesleğinin sadece adalete dair sesinin ve yargısal fonksiyonlarının kısıtlanmasına değil savunma mesleğini düzenleyen uluslararası anlaşmalara da aykırı şekilde zayıflamasına neden olacaktır. Binlerce yıllık tarihten süzülerek gelen avukatlık hizmetinin günümüzde demokrasiye ilişkin rolü, önemi ve özgürce çalışma koşulları, bir çok uluslararası düzenlemeyle küresel anlamda belirlenmiştir. Avrupa’da Avukatlık Mesleğine İlişkin Temel İlkeler Tüzüğü, Avrupa’da Avukatlık Mesleğine İlişkin Temel İlkeler Tüzüğü’ne İlişkin Şerh, Avrupa’da Avukatların Tabi Olduğu Meslek Kuralları, Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler/Havana Kuralları, Avrupa Konseyi Avukatlık Mesleğinin İcrasındaki Özgürlükler Hakkında 9 Numaralı Tavsiye Kararı ve 21.yüzyılda Avukatlık Meslek Kurallarına Dair Turin İlkeleri gibi uluslararası düzenlemeleri zayıflatacak sonuçlara yol açacak nitelikteki baroların parçalanması düşüncesine, Türk yargısını demokratik yargı sistemlerinden uzaklaştıracak olması nedeniyle de şiddetle karşıyız. Arabuluculuk ve Uzlaştırma ile hızlıca eritilen Türk Yargısı bu kez savunmasının çoklu baro ile bölünmesi ile gittikçe güçsüz hale gelecektir. Çoklu baro yapılanması ayrıca halkın hak arama özgürlüğüne de büyük zararlar verecektir. Avukatlık kamu hizmeti olduğu kadar serbest meslek niteliğindedir. Avukatlığın serbest meslek niteliği halkın Türk milleti adına karar oluşturan yargılama faaliyetine avukatlar aracılığı ile özgürce katılabilme hakkının önemli bir garantisidir. Halk hiç bir ayrım olmaksız tarafsız ve bağımsız serbest avukatlar arasından seçim yapabilme, yani hak arama imkanına avukatların örgütlü gücü olan barolar aracılığı ile ulaşmaktadır. CMK ve Adli Yardım vb uygulamalar bu hakkın en somut örnekleridir. Çoklu baronun hukukumuza vereceği zararları burada saymakla bitiremeyiz. Türkiye Barolar Birliği Avukat Hakları Merkezi olarak Tek Devlet ilkesine, halkın hak arama özgürlüğüne büyük zararlar verecek ve avukatlığın bağımsızlığını ve tarafsızlığını sona erdirecek olan çoklu baroya karşı olduğumuzu tarihe not düşülmesi adına ilan ediyor ve Türk milletinin iradesinin gerçekleşeceği yüce Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu büyük hatayı engelleyeceğine olan inançla yaşasın tam bağımsız savunma ve yaşasın onun temsilcisi avukatların örgütlü gücü olan barolar diyoruz. Avukatlık ve savunma bir bütündür bölünemez. Çoklu baroya hayır"
TBB Yönetim Kurulu Üyesi ve TBB Avukat Hakları Merkezi Başkanı Av. Uzunalioğlu, TBMM'de kabul edilen kanun teklifinin Türk Yargısının gittikçe güçsüz hale geleceğini ifade etti.

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Barolar Birliği Avukat Hakları Merkezi Başkanı Av. Gültekin Uzunalioğlu, "Çoklu Baro, tek Devlet ilkesine, halkın hak arama özgürlüğüne ve avukatlığın bağımsızlığına aykırıdır" dedi.

Avukatlık Kanunu ve Bazı Kanunlarda değişiklik yapılmasına dair KanunnTeklifinin TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilmesinin ardından yazılı bir açıklama yapan Uzunalioğlu, "Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen Anayasamız, hiçbir faaliyetin Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının karşısında korunma göremeyeceğini başlangıç kısmında belirtmiştir. Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir. Yasama, Yürütme ve Yargı erklerinden müteşekkil Anayasal demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Türk yargı erki hüküm/hakim, iddia/savcı ve savunma/avukat üçlüsü üzerinde kuruludur. Hakim ve Savcıları, Hakim ve Savcılar Kurulu, Avukatları ise Barolar temsil eder. Bu noktada Barolar savunmanın tüzel kişilik kazanmış hali olup Baroların nitelik itibariyle kamu kurumu niteliğinde olduğu Anayasamızda açıkça bellidir. Avukatlık Kanunumuz Avukatlığın mahiyetinin kamu hizmeti olduğunu ve Avukatın yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil ettiğini düzenlemiştir. İl İdaresi Kanununa göre Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından coğrafya durumuna, iktisadi şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere; iller ilçelere ve ilçeler de bucaklara bölünmüştür" dedi.

'TÜRK YARGISI GÜÇSÜZ HALE GELECEKTİR'

Avukatlık Kanununa göre bölgesi içinde en az otuz avukat bulunan her il merkezinde bir baro kurulduğuna değinen Uzunalioğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Avukatlık Kanununa göre barolar Devlet Protokolünde, İl Cumhuriyet Başsavcısının yanında yer alırlar. Görüleceği üzere Türkiye Devletini oluşturan yargı erkinin kurucu unsurlarından savunmayı temsil eden Avukatların örgütlenmesi olan Baroların kurumsal kuruluş esası illere göredir. Bu nedenle Avukatlık Kanunumuzda her ilde sadece bir baro kurulacağı düzenlenmiştir. Tıpkı her ilde bir tane valilik olduğu gibi bir tane baro bulunmaktadır. Anayasamızın Devletin bütünlüğünü belirleyen, değiştirilemeyen ve değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddelerinden olan 3. maddesine göre Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür ve Başkenti Ankara'dır. Bu maddeden de görüldüğü üzere Türkiye Devletinin ülkesi ile bütünlüğünün temeli iller vasıtası ile sağlanmakta olup bu illerin başı da Başkent Ankaradır. 'Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' iktidar partisinden 189 milletvekili tarafından imzalanmış olarak 30/06/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuştur. Bu kanun teklifi incelendiğinde avukat sayısı 5000 üzerinde olan baroların bulunduğu illerde 2000 avukat biraraya gelerek baro kurabilmelerine imkan tanınmaktadır. Bu düzenleme ile illerde birden fazla baro kurulması mümkün olmaktadır. Bu yapılanma çoklu baro olarak ifade edilmektedir. Bu kanun teklifi kanunlaşır ise bir çok il barosunun bölüneceği aşikardır. Çoklu baro yapılanması Devletin mülki yapılanması olan il, ilçe veya bucak temelli değil avukatların şahsi düşünceleri veya menfaatleri temelli olacağından, avukatların bağımsız ve tarafsızlığının göstergesi ve garantisi olan il bazlı baro yapılanması toplum ve yargı nezdinde tamamen ortadan kalkacaktır. Din, mezhep, inanç, felsefe, ırk, etnisite, cinsiyet, sınıf, siyasi düşünce vb bir çok temelli baroların kurulması gündeme gelecek ve il bazlı kamu kurumu niteliğinde olan baronun bağımsız ve tarafsız niteliği yıpranarak yok olacaktır. Herhangi bir konuda bir araya gelecek 2.000 avukatın oluşturacağı ayrı barolar yoluyla baroların parçalanması; bağımsız savunmanın uygulayıcısı olan avukatlık mesleğinin sadece adalete dair sesinin ve yargısal fonksiyonlarının kısıtlanmasına değil savunma mesleğini düzenleyen uluslararası anlaşmalara da aykırı şekilde zayıflamasına neden olacaktır. Binlerce yıllık tarihten süzülerek gelen avukatlık hizmetinin günümüzde demokrasiye ilişkin rolü, önemi ve özgürce çalışma koşulları, bir çok uluslararası düzenlemeyle küresel anlamda belirlenmiştir. Avrupa’da Avukatlık Mesleğine İlişkin Temel İlkeler Tüzüğü, Avrupa’da Avukatlık Mesleğine İlişkin Temel İlkeler Tüzüğü’ne İlişkin Şerh, Avrupa’da Avukatların Tabi Olduğu Meslek Kuralları, Avukatların Rolüne Dair Temel Prensipler/Havana Kuralları, Avrupa Konseyi Avukatlık Mesleğinin İcrasındaki Özgürlükler Hakkında 9 Numaralı Tavsiye Kararı ve 21.yüzyılda Avukatlık Meslek Kurallarına Dair Turin İlkeleri gibi uluslararası düzenlemeleri zayıflatacak sonuçlara yol açacak nitelikteki baroların parçalanması düşüncesine, Türk yargısını demokratik yargı sistemlerinden uzaklaştıracak olması nedeniyle de şiddetle karşıyız. Arabuluculuk ve Uzlaştırma ile hızlıca eritilen Türk Yargısı bu kez savunmasının çoklu baro ile bölünmesi ile gittikçe güçsüz hale gelecektir. Çoklu baro yapılanması ayrıca halkın hak arama özgürlüğüne de büyük zararlar verecektir. Avukatlık kamu hizmeti olduğu kadar serbest meslek niteliğindedir. Avukatlığın serbest meslek niteliği halkın Türk milleti adına karar oluşturan yargılama faaliyetine avukatlar aracılığı ile özgürce katılabilme hakkının önemli bir garantisidir. Halk hiç bir ayrım olmaksız tarafsız ve bağımsız serbest avukatlar arasından seçim yapabilme, yani hak arama imkanına avukatların örgütlü gücü olan barolar aracılığı ile ulaşmaktadır. CMK ve Adli Yardım vb uygulamalar bu hakkın en somut örnekleridir. Çoklu baronun hukukumuza vereceği zararları burada saymakla bitiremeyiz. Türkiye Barolar Birliği Avukat Hakları Merkezi olarak Tek Devlet ilkesine, halkın hak arama özgürlüğüne büyük zararlar verecek ve avukatlığın bağımsızlığını ve tarafsızlığını sona erdirecek olan çoklu baroya karşı olduğumuzu tarihe not düşülmesi adına ilan ediyor ve Türk milletinin iradesinin gerçekleşeceği yüce Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu büyük hatayı engelleyeceğine olan inançla yaşasın tam bağımsız savunma ve yaşasın onun temsilcisi avukatların örgütlü gücü olan barolar diyoruz. Avukatlık ve savunma bir bütündür bölünemez. Çoklu baroya hayır"

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.