Karamanoğlu'ndan hükümete tepki!

Bulancak Ziraat Odası Başkanı Naci Karamanoğlu, "Her yıl kamuoyunu uzun süre meşgul eden ve bölgemizin en önemli geçim kaynağı olan fındığı ele almak ve bir takım değerlendirmeler yapmak istiyorum" dedi.

Fındığın dün ne bugün ne olduğunu hep beraber görmek için çeşitli kaynaklardan yararlanıp bir takım veriler elde etmeye çalıştığını kaydeden Başkan Karamanoğlu, "Aşağıdaki tabloda da görüleceği üzere ürünümüz geçmiş yıllarda 1 dolar seviyelerinde de işlem görmüş 8 dolar seviyelerini de test etmiştir. Benzin fiyatlarıyla karlılaştırdığımızda 1 kg fındık ile 1 lt benzin aldığımız yıl da olmuş 4.5 lt benzin alabildiğimiz zamanlar da olmuştur. Tıpkı fındık gibi taban fiyat uygulaması olan çay'ı ele aldığımızda ise ilginç bir durumla karşılaşıyoruz. Çay her yıl düzenli olarak belli oranlarda fiyat artışına uğrarken maalesef fındığımız başı boş bir şekilde kaderine terk edilmiş bir durumdadır" diye konuştu. Fındığın bölgemiz için çok önemli ve stratejik bir öneme sahip olduğuna değinen Karamanoğlu, " Bölgede yaklaşık beşyüz bin aile ve dolaylı yollardan 3 milyon kişi geçimini fındıktan sağlamaktadır. Fındık bizim ekmeğimiz, aşımız, evimiz, arabamız, odunumuz, kömürümüz, eğitimimiz, sağlığımız kısaca fındık her şeyimizdir. Bölgemizde bütün yatırımlar ödemeler cemiyetler hep fındık baz alınarak yapılmaktadır. Peki bizler için bu kadar öneme sahip fındığımız hükümetimiz tarafından da  hak ettiği değeri  görebilmiş midir? Biz biliyoruz ki ülkemiz hem içeriden hem dışarıdan önemli ve çok büyük sorunlarla uğraşmaktadır. Bir taraftan Fetö - Pkk - Dhkpc - Tikko vs. diğer taraftan tüm bu örgütlere her türlü ekonomik ve lojistik destek  sağlayan ülkeler devletimize sıkıntılı zamanlar yaşatmaktadır. Ancak tüm bunlar fındık üreticisini sahipsiz bırakmak için yeterli bir sebep değildir. AK Parti iktidarı döneminde ülkemiz milyarlarca dolarlık devasa hizmetlere imza atmış, eğitim sağlık bilim teknoloji altyapı vb. alanlarda adeta dünyanın önde gelen ülkeleriyle rekabet edebilecek seviyelere ulaşmıştır. 2017 bütçesinden sadece Milli Eğitim Bakanlığına 122 milyar lira ödenek ayrılmış ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli mülteciler içinse bugüne kadar 25 milyar dolar harcama yapabilmiştir. 1 milyar dolar kredi için çalmadık kapı bırakmayan bir ülkeden İMF'ye borç verebilen bir ülke konumuna yükseldik. Ekonomik durumumuz öylesine güçlendi ki bırakın bir yılı on yıl boyunca devlet olarak fındığı alıp okullarda askeriyede bedava dağıtsak yinede finans açısından bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum. Dünya fındık üretiminin yüzde 75'ini elinde bulunduran bir ülke fiyat belirlerken Ferrero'dan ya da ihracatçıdan görüş almamalı tamamen üreticisinin yanında durmalıdır. Kamuoyunda 15 lira seviyelerinden açıklanması beklenen taban fiyat bakanlığımız tarafından 10.50 TL. olarak açıklanmış, bu fiyat üreticilerimiz tarafından büyük bir hayal kırıklığıyla karşılanmıştır. Piyasa açıklanan fiyatı tavan olarak algılamış bugün itibarıyla serbest piyasada fiyatlar 8-9 lira seviyelerine kadar gerilemiştir. Son dört yıldır düzenli olarak düşen fiyatlar toplumda infiale neden olmuş üretici bahçesini kesip yakarak fiyatlara tepkisini ortaya koymaya başlamıştır. Açıklanan fiyat asla kabul edilebilir değildir. Fakir fukaranın ihtiyaçlarını karşılamak için elden çıkarmak zorunda olduğu mahsulü biran evvel yeniden değerlendirilip fiyatlara iyileştirme yapılmalıdır. Kimse kalkıp ta dünyanın dört bir yanında fındık üretiliyor ve fiyatlar daha uygun demesin zira nerede yetişirse yetişsin hiç bir fındık Giresun fındığı ile rekabet edebilecek kalitede değildir. Dünya Türk fındığını almaya mecburdur. Aksini iddia eden 2014 yılını bir incelesin. Kamuoyunun beklentisi olan 13-15 liralık fiyatlar devletimiz için asla bir yük oluşturmayacaktır. Çünkü üreticiye ödenen her kuruş ekonomide değerlendirilecek ve yine dolaylı yollardan vergi olarak devletimizin kasasına girecektir. Fiyatlar bu günkü seviyelerden devam ederse üreticilerimiz maliyeti düşürmek için bahçesine bakım yapmayacak ilaç gübre kullanmayacak bu sebepten kalitesiz ürün elde edecek yabancı işçi çalıştırıp yurt içinde dönmesi gereken para yurt dışına çıkacak ve bu durumda zarar gören de devletimiz olacaktır. Tarihimizin en önemli seçimlerinden biri olan 2019 seçimlerine az bir zaman kala sayın devlet büyüklerimize ve özellikle sayın cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Bölgede halk fiyatlara büyük bir isyan içinde ve sorumlu olarak ta gönül verdiği  hükümeti görüyor. İçinizden bir kardeşiniz olarak haykırıyorum... Üç beş kuruş için bunca insanın gönlünü kırıp partisine küstürmeyin. Üreticinin alın terinin karşılığını verin. Böyle devam ederseniz seçimler tehlikeye girecek bu durumda suçu sağda solda teşkilatlarda aramayın. Vatandaşın gözü cebine giren parayı görür. Karnı aç olan birini kuştüyü yatakta da yatırsanız onu mutlu edemezsiniz. Bu gidiş pek hayra alamet değil görünen köy kılavuz istemez. Bu gidişle ilk seçimde Karadeniz düşer, Karadeniz düşerse Türkiye düşer, Türkiye düşerse tüm dünya mazlumları sahipsiz kalır. Tekrar ediyorum aklınızı başınıza alın kurt bir şekilde kışı geçirir ama yediği ayazı asla unutmaz" diye serzenişte bulundu.