Tığlı’dan ‘Türkiye’de Kadin Cinayetleri Raporu’

GÜNDEM 28.09.2018 - 17:43, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:16 2818+ kez okundu.
 

Tığlı’dan ‘Türkiye’de Kadin Cinayetleri Raporu’

01.01.2016 ile 31.08.2018 tarihleri arasında öldürülen kadın sayısı en az 1021, şiddet gören kadın sayısı en az 870 ve tecavüze uğrayan kadın sayısı en az 342’dir.
01.01.2016 ile 31.08.2018 tarihleri arasında kadına yönelik cinayetleri, şiddeti ve istismarı mercek altına alan Girsun Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) üyesi Necati Tığlı’dan Türkiye’de Kadın Cinayetleri Raporu; CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, “Kadının tüm toplum kesimlerinin istihdam edildiği sanayi de, tarımda, siyasal alanda, sanatta, kültürde, sokakta, evde yani erkeğin olduğu her alanda olması gerektiğine inanıyoruz. Kadın hakları ve kadın erkek fırsat eşitliği mücadelesi, parlamentoda görev yapan tüm milletvekillerinin asli mücadele alanıdır. Kadın hakları ve kadın erkek fırsat eşitliği alanındaki her türlü istek ve beklentiyi karşılayacak olan Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa Birliği (AB) yasaları göz önünde bulundurulmalı ve yapılacak çalışmalar ile çıkartılacak kanunlar bu eksende yapılmalı. Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Konseyi (AK) ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ile ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütlerinin değerlendirme ve raporları da dikkate alınmalıdır” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Giresun Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Necati Tığlı’nın 2016, 2017 ve 2018 yıllarında işlenen cinayet, tecavüz ve şiddet verilerini günlük araştırarak, kadın hakları üzerine faaliyet gösteren örgütlerin dokümantasyonlarını inceleyerek ve basında yer alan haberleri derleyerek 6’şar aylık dönemler halinde hazırladığı Türkiye’de Kadın Cinayetleri Raporu şöyle:   Kadınların Geleceklerinden Endişeli Türkiye'de kadınlara yönelik şiddet, tecavüz, taciz ve cinayetler incelendiğinde; 2018 yılının ilk sekiz ayına ait veriler, aynı 2016 ve 2017 yıllarında olduğu gibi yine çok yüksektir. Kadınlara yönelik baskılarda yargı ve adliyenin hukuksuzluğu, mahkemelerin suçlular hakkında iyi hal uygulama girişimleri, toplum duyarlılığı ve kadınların geleceği açısından endişe vermektedir.  2000’li yıllardan beri kadının sosyal statüsünde ve topluma katılımında sistemli ve bilinçli bir geriye gidiş söz konusudur. Cumhuriyet döneminde haklarını almış kadınlarımız AKP iktidarı sürecinde sosyal, siyasal ve ekonomik hayattan sistemli şekilde dışlandı. Oysa demokrasinin beşiği olan Avrupa’da dahi kadının sosyal ve siyasal hayatta yeri yokken, Türkiye Cumhuriyeti’nin aydın kadınları devrim niteliğinde atılımlara imza atarak erkek ile eşit şartlara kavuşmuş, hem siyasal hem soysal hem de ekonomik hayatta haklarını almışlardı. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1 Aralık 1923 yılında İzmir’de yaptığı bir konuşmada “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” diyor. Biz, bu sözün söylenişinden 95 yıl sonra ülkemizde kadın erkek fırsat eşitsizliğini tartışıyoruz.   Kadınlar Hedef Haline Getiriliyor Topluma yukarıdan aşağıya doğru sirayet ettirilen cinsiyetçi, erkek egemen dil ve kültür, kadınları erkekler karşısında hedef haline getirmeye devam ediyor. Kadınlara yönelik şiddet eğilimleri, hedef göstermeler, ayrımcılık, ötekileştirme uygulamaları ve siyasilerin medya yolu ile yaptıkları açıklamalar ile neredeyse meşru bir hal almaya başlamıştır. İktidarın koruyamadığı kadınlar maalesef her geçen gün öldürülmekte, tecavüz edilmekte ve şiddete uğramaktadırlar. Demokrasinin asli öğesi özgür bireydir. Temel hak ve özgürlükler Anayasa’nın ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların sözüne ve özüne uygun biçimde ancak ve yalnızca yasayla sınırlanabilir. 2016, 2017 ve 2018 yıllarında yaşananlara baktığımızda gelinen nokta içler acısıdır. Türkiye’de ki kadınlar Cumhuriyet döneminde kazandığı modernleşme hareketini batı ülkeleri ve demokrasileri karşısında hızla kaybetmiştir. Türkiye’de Kadın Cinayetleri Raporu’nda tüm hak ihlallerine yer vermeye özen göstermiş olsak da kayıt altına alınamayan çok çeşitli vakaların olduğunu tahmin ediyoruz. Ülkemizde kadınlara yönelik cinayet verilerine baktığımızda, 01.01.2016 ile 31.08.2018 tarihleri arasında öldürülen kadın sayısı en az 1021, şiddet gören kadın sayısı en az 870 ve tecavüze uğrayan kadın sayısı en az 342’dir. Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu 2017 Raporu’na göre Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksinde 144 ülke arasında 131’nci sıradadır. 2003 yılında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 83 iken 2017 yılında bu sayı 409 olmuştur. 2018 yılının ilk sekiz ayında da en az 284 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür. 2003 ile 2017 yılları arasındaki veriler baz alındığında kadın cinayetlerinde 14 yıldaki artış, yaklaşık % 392 olmuştur. Görüldüğü gibi her geçen gün kadın cinayetleri, tecavüz ve şiddet artıyor. Eğer 6284 sayılı Koruma Kanunu etkin uygulanmış olsaydı bu veriler bu kadar yükselmeyecekti. Öldürmenin ve istismarın bahanesi olamaz. Bu cinayetleri ve istismarları durdurmak AKP’nin birinci görevidir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin KEFEK üyeleri ve diğer tüm milletvekilleri, TBMM’nin bu konuda yapacağı tüm olumlu çalışmalara katkı vermeye hazırdır.   Kadının Yaşam Hakkı Kadın ve erkeğin eşit şartlar altında yaşaması gerektiği ulusal ve uluslararası kanunlar ile belirlenmiştir. Erkeklerin yaşam hakkı ne kadar kutsalsa, kadınların yaşam hakkı da o ölçüde kutsaldır. Kadınların can güvenliğini tehdit eden, istismara ve tecavüze neden olan hiçbir koşula müsamaha gösterilemez. Kadına yönelik kötü muamele, cinayet, işkence, tecavüz ve istismarın önlenmesini sağlayacak denetim ve cezalandırma mekanizmalarının işletilmesi, suç işleyenlerin ve suçun işlenmesine göz yumanların kesinlikle cezalandırılması sağlanmalıdır. Kadınlara yönelik işlenen suçlardan dolayı gözaltına alınan ve tutuklanan suçu, yargıç karşısına çıktığında davranış ve şekli görüntüsünden dolayı iyi hal uygulaması almamalı. Yaşam hakkı ve savunma hakkı elinden alınıp ötekileştirilen kadınlarımız bu kararlar karşısında daha da savunmasız ve çaresiz duruma düşmektedirler. Devlet toplum vicdanı açısından bu konulara dikkat çekmelidir. CHP kadına yönelik yapılan her türlü saldırının ve hukuksuzluğun karşısında yer alacaktır. Kadının ötekileştirilmesine ve kötü muameleye maruz kalmasına asla geçit vermeyecektir. Cezasızlık Türkiye’de kadına yönelik saldırıları ve işlenen suçları gerçekleştirenler nedense hep iyi hal uygulamalarından mahkemelerde ya beraat etmişlerdir ya da cezayı en alt düzeyden almışlardır. İşlenen bir suç varsa karşılığında da alınacak bir ceza olmalıdır. Kadın cinayetlerinde iyi hal uygulamaları kaldırılmalıdır. Cezaların azlığı veya cezasızlık yeni suçlara yol açacağı ve teşvik edeceği unutulmamalıdır. Tecavüz ve çocuk istismarından kadın cinayetlerine kadar kadına yönelik her alanda cezasızlıkla mücadele edilmelidir. CHP Türkiye’sinde kadına yönelik suçlar azalacak ve suçun tanımı evrensel kriterler ve hukuk normları gözetilerek netleştirilecek ve her türlü hukuki ve idari düzenlemeler gerçekleştirilecektir.   Kadın Erkek Eşitliği ve Özgürlükler 1930 yılında yerel seçimlerde 1934 yılında genel seçimlerde seçilme hakkını elde etmiş kadınlarımız her alanda erkek ile eşittir. Kadınların 88 yıl önce aldıkları eşit vatandaşlık hakları çağdaş, laik, demokratik Cumhuriyetin var olma şartıdır. Siyasal, düşünsel, toplumsal, dinsel ve bireysel eşitliklerin ve özgürlüklerin tamamından yararlanmak kadınlar içinde geçerlidir. Kadına yönelik ayrımcılık ve her türlü şiddet eğitim, demokrasi ve insan hakları sorunudur. Bu hak ve özgürlüklerin en etkili biçimde korunması, uygulanması ve geliştirilmesi tartışılmamalıdır. Cinsiyet kimliğine dayalı tüm ayrımcılıklara karşı kararlı ve istikrarlı bir şekilde mücadele edilmelidir. Kadınlar ile erkekler arasında cinsiyet, din, mezhep, ırk, renk, etnik köken, dil ve benzeri özelliklerine bakılmaksızın ve herhangi bir ayırım gözetmeksizin temel insan hak ve özgürlükleri bakımından eşit oldukları unutulmamalıdır. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddet ve istismarla sonuna kadar mücadele edilmelidir.   CHP her zaman temel hak ve özgürlüklerin güvencesi olmuştur olmaya devam edecektir. Hiçbir cinsiyet ayrımı yapmadan kadın ile erkeğin her şartta ve koşulda eşit olduğunu kabul eder ve eşit yurttaşlık ilkeleri çerçevesinde inşa edilecek toplumun ana aktörü durumundadır.  Kadınları, özellikle de genç kızları “ev kadını” olarak gören ve sindirmeye çalışan ve bu yönde inşa edilmeye çalışılan düzene karşıdır ve kadına müdahale eden anlayışa son verecektir. Türk Ceza Kanunu’nda gerekli değişikliklerin yapılması ve kadınlara yönelik şiddetle mücadele etmeyi öngören İstanbul Sözleşmesi’nin tam olarak uygulanmasını sağlayacaktır. Yasal düzenlemeler ve yaptırımlar yoluyla, cinsiyet kimliğine dayalı tüm ayrımcılıklara karşı kararlı şekilde mücadele edilecektir.   ÇÖZÜM ÖNERİ   İstanbul Sözleşmesi: Türk Ceza Kanunu’nda gerekli değişikliklerin yapılması ve kadınlara yönelik şiddetle mücadele etmeyi öngören İstanbul Sözleşmesi’nin tam olarak uygulanmasının sağlanması. TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) bünyesinde tüm siyasi partilerin desteği ile Kadına Yönelik Şiddet, İstismar, Tecavüz ve Öldürümler konulu bir Alt Komisyon Kurulmasını ve bu komisyonun varlığını güvence altına alan yasal yaptırımların 5840 sayılı Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kanunu ile güvence altına alınması gerekmektedir.  Ortak Akıl Heyeti: Bu heyet ile TBMM’de temsil edilmeyen kesimlerin, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve meslek odalarının süreçle ilgili düşünce ve değerlendirmelerini Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’na aktarması beklenmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’de kadınların ve kadın haklarının tek güvencesidir. CHP, kadın ile erkeğin aynı şartlar altında ve eşit yaşaması gerektiğine inanan ve bu yönde çalışmalar yapmayı bir yaşam biçimi olarak görmektedir. Kadınların ötekileştirilmeden yaşayacağı bir alan yaratmak, CHP’nin öncelikli amacıdır. Öldürmenin ve istismarın bahanesi olamaz.  Bu cinayetleri ve istismarları durdurmak AKP’nin birinci görevidir.  
01.01.2016 ile 31.08.2018 tarihleri arasında öldürülen kadın sayısı en az 1021, şiddet gören kadın sayısı en az 870 ve tecavüze uğrayan kadın sayısı en az 342’dir.

01.01.2016 ile 31.08.2018 tarihleri arasında kadına yönelik cinayetleri, şiddeti ve istismarı mercek altına alan Girsun Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) üyesi Necati Tığlı’dan Türkiye’de Kadın Cinayetleri Raporu; CHP Giresun Milletvekili Necati Tığlı, “Kadının tüm toplum kesimlerinin istihdam edildiği sanayi de, tarımda, siyasal alanda, sanatta, kültürde, sokakta, evde yani erkeğin olduğu her alanda olması gerektiğine inanıyoruz. Kadın hakları ve kadın erkek fırsat eşitliği mücadelesi, parlamentoda görev yapan tüm milletvekillerinin asli mücadele alanıdır. Kadın hakları ve kadın erkek fırsat eşitliği alanındaki her türlü istek ve beklentiyi karşılayacak olan Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa Birliği (AB) yasaları göz önünde bulundurulmalı ve yapılacak çalışmalar ile çıkartılacak kanunlar bu eksende yapılmalı. Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Konseyi (AK) ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ile ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütlerinin değerlendirme ve raporları da dikkate alınmalıdır” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Giresun Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Necati Tığlı’nın 2016, 2017 ve 2018 yıllarında işlenen cinayet, tecavüz ve şiddet verilerini günlük araştırarak, kadın hakları üzerine faaliyet gösteren örgütlerin dokümantasyonlarını inceleyerek ve basında yer alan haberleri derleyerek 6’şar aylık dönemler halinde hazırladığı Türkiye’de Kadın Cinayetleri Raporu şöyle:

 

Kadınların Geleceklerinden Endişeli

Türkiye'de kadınlara yönelik şiddet, tecavüz, taciz ve cinayetler incelendiğinde; 2018 yılının ilk sekiz ayına ait veriler, aynı 2016 ve 2017 yıllarında olduğu gibi yine çok yüksektir. Kadınlara yönelik baskılarda yargı ve adliyenin hukuksuzluğu, mahkemelerin suçlular hakkında iyi hal uygulama girişimleri, toplum duyarlılığı ve kadınların geleceği açısından endişe vermektedir. 

2000’li yıllardan beri kadının sosyal statüsünde ve topluma katılımında sistemli ve bilinçli bir geriye gidiş söz konusudur. Cumhuriyet döneminde haklarını almış kadınlarımız AKP iktidarı sürecinde sosyal, siyasal ve ekonomik hayattan sistemli şekilde dışlandı. Oysa demokrasinin beşiği olan Avrupa’da dahi kadının sosyal ve siyasal hayatta yeri yokken, Türkiye Cumhuriyeti’nin aydın kadınları devrim niteliğinde atılımlara imza atarak erkek ile eşit şartlara kavuşmuş, hem siyasal hem soysal hem de ekonomik hayatta haklarını almışlardı.

Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1 Aralık 1923 yılında İzmir’de yaptığı bir konuşmada “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” diyor. Biz, bu sözün söylenişinden 95 yıl sonra ülkemizde kadın erkek fırsat eşitsizliğini tartışıyoruz.

 

Kadınlar Hedef Haline Getiriliyor

Topluma yukarıdan aşağıya doğru sirayet ettirilen cinsiyetçi, erkek egemen dil ve kültür, kadınları erkekler karşısında hedef haline getirmeye devam ediyor. Kadınlara yönelik şiddet eğilimleri, hedef göstermeler, ayrımcılık, ötekileştirme uygulamaları ve siyasilerin medya yolu ile yaptıkları açıklamalar ile neredeyse meşru bir hal almaya başlamıştır. İktidarın koruyamadığı kadınlar maalesef her geçen gün öldürülmekte, tecavüz edilmekte ve şiddete uğramaktadırlar.

Demokrasinin asli öğesi özgür bireydir. Temel hak ve özgürlükler Anayasa’nın ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların sözüne ve özüne uygun biçimde ancak ve yalnızca yasayla sınırlanabilir. 2016, 2017 ve 2018 yıllarında yaşananlara baktığımızda gelinen nokta içler acısıdır. Türkiye’de ki kadınlar Cumhuriyet döneminde kazandığı modernleşme hareketini batı ülkeleri ve demokrasileri karşısında hızla kaybetmiştir. Türkiye’de Kadın Cinayetleri Raporu’nda tüm hak ihlallerine yer vermeye özen göstermiş olsak da kayıt altına alınamayan çok çeşitli vakaların olduğunu tahmin ediyoruz. Ülkemizde kadınlara yönelik cinayet verilerine baktığımızda, 01.01.2016 ile 31.08.2018 tarihleri arasında öldürülen kadın sayısı en az 1021, şiddet gören kadın sayısı en az 870 ve tecavüze uğrayan kadın sayısı en az 342’dir. Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu 2017 Raporu’na göre Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksinde 144 ülke arasında 131’nci sıradadır. 2003 yılında erkekler tarafından öldürülen kadın sayısı 83 iken 2017 yılında bu sayı 409 olmuştur. 2018 yılının ilk sekiz ayında da en az 284 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür. 2003 ile 2017 yılları arasındaki veriler baz alındığında kadın cinayetlerinde 14 yıldaki artış, yaklaşık % 392 olmuştur.

Görüldüğü gibi her geçen gün kadın cinayetleri, tecavüz ve şiddet artıyor. Eğer 6284 sayılı Koruma Kanunu etkin uygulanmış olsaydı bu veriler bu kadar yükselmeyecekti. Öldürmenin ve istismarın bahanesi olamaz. Bu cinayetleri ve istismarları durdurmak AKP’nin birinci görevidir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin KEFEK üyeleri ve diğer tüm milletvekilleri, TBMM’nin bu konuda yapacağı tüm olumlu çalışmalara katkı vermeye hazırdır.

 

Kadının Yaşam Hakkı

Kadın ve erkeğin eşit şartlar altında yaşaması gerektiği ulusal ve uluslararası kanunlar ile belirlenmiştir. Erkeklerin yaşam hakkı ne kadar kutsalsa, kadınların yaşam hakkı da o ölçüde kutsaldır. Kadınların can güvenliğini tehdit eden, istismara ve tecavüze neden olan hiçbir koşula müsamaha gösterilemez. Kadına yönelik kötü muamele, cinayet, işkence, tecavüz ve istismarın önlenmesini sağlayacak denetim ve cezalandırma mekanizmalarının işletilmesi, suç işleyenlerin ve suçun işlenmesine göz yumanların kesinlikle cezalandırılması sağlanmalıdır. Kadınlara yönelik işlenen suçlardan dolayı gözaltına alınan ve tutuklanan suçu, yargıç karşısına çıktığında davranış ve şekli görüntüsünden dolayı iyi hal uygulaması almamalı. Yaşam hakkı ve savunma hakkı elinden alınıp ötekileştirilen kadınlarımız bu kararlar karşısında daha da savunmasız ve çaresiz duruma düşmektedirler. Devlet toplum vicdanı açısından bu konulara dikkat çekmelidir. CHP kadına yönelik yapılan her türlü saldırının ve hukuksuzluğun karşısında yer alacaktır. Kadının ötekileştirilmesine ve kötü muameleye maruz kalmasına asla geçit vermeyecektir.

Cezasızlık

Türkiye’de kadına yönelik saldırıları ve işlenen suçları gerçekleştirenler nedense hep iyi hal uygulamalarından mahkemelerde ya beraat etmişlerdir ya da cezayı en alt düzeyden almışlardır. İşlenen bir suç varsa karşılığında da alınacak bir ceza olmalıdır. Kadın cinayetlerinde iyi hal uygulamaları kaldırılmalıdır. Cezaların azlığı veya cezasızlık yeni suçlara yol açacağı ve teşvik edeceği unutulmamalıdır. Tecavüz ve çocuk istismarından kadın cinayetlerine kadar kadına yönelik her alanda cezasızlıkla mücadele edilmelidir.

CHP Türkiye’sinde kadına yönelik suçlar azalacak ve suçun tanımı evrensel kriterler ve hukuk normları gözetilerek netleştirilecek ve her türlü hukuki ve idari düzenlemeler gerçekleştirilecektir.

 

Kadın Erkek Eşitliği ve Özgürlükler

1930 yılında yerel seçimlerde 1934 yılında genel seçimlerde seçilme hakkını elde etmiş kadınlarımız her alanda erkek ile eşittir. Kadınların 88 yıl önce aldıkları eşit vatandaşlık hakları çağdaş, laik, demokratik Cumhuriyetin var olma şartıdır. Siyasal, düşünsel, toplumsal, dinsel ve bireysel eşitliklerin ve özgürlüklerin tamamından yararlanmak kadınlar içinde geçerlidir. Kadına yönelik ayrımcılık ve her türlü şiddet eğitim, demokrasi ve insan hakları sorunudur. Bu hak ve özgürlüklerin en etkili biçimde korunması, uygulanması ve geliştirilmesi tartışılmamalıdır. Cinsiyet kimliğine dayalı tüm ayrımcılıklara karşı kararlı ve istikrarlı bir şekilde mücadele edilmelidir. Kadınlar ile erkekler arasında cinsiyet, din, mezhep, ırk, renk, etnik köken, dil ve benzeri özelliklerine bakılmaksızın ve herhangi bir ayırım gözetmeksizin temel insan hak ve özgürlükleri bakımından eşit oldukları unutulmamalıdır. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddet ve istismarla sonuna kadar mücadele edilmelidir.

 

CHP her zaman temel hak ve özgürlüklerin güvencesi olmuştur olmaya devam edecektir. Hiçbir cinsiyet ayrımı yapmadan kadın ile erkeğin her şartta ve koşulda eşit olduğunu kabul eder ve eşit yurttaşlık ilkeleri çerçevesinde inşa edilecek toplumun ana aktörü durumundadır.  Kadınları, özellikle de genç kızları “ev kadını” olarak gören ve sindirmeye çalışan ve bu yönde inşa edilmeye çalışılan düzene karşıdır ve kadına müdahale eden anlayışa son verecektir. Türk Ceza Kanunu’nda gerekli değişikliklerin yapılması ve kadınlara yönelik şiddetle mücadele etmeyi öngören İstanbul Sözleşmesi’nin tam olarak uygulanmasını sağlayacaktır. Yasal düzenlemeler ve yaptırımlar yoluyla, cinsiyet kimliğine dayalı tüm ayrımcılıklara karşı kararlı şekilde mücadele edilecektir.

 

ÇÖZÜM ÖNERİ

 

İstanbul Sözleşmesi: Türk Ceza Kanunu’nda gerekli değişikliklerin yapılması ve kadınlara yönelik şiddetle mücadele etmeyi öngören İstanbul Sözleşmesi’nin tam olarak uygulanmasının sağlanması.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) bünyesinde tüm siyasi partilerin desteği ile Kadına Yönelik Şiddet, İstismar, Tecavüz ve Öldürümler konulu bir Alt Komisyon Kurulmasını ve bu komisyonun varlığını güvence altına alan yasal yaptırımların 5840 sayılı Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kanunu ile güvence altına alınması gerekmektedir. 

Ortak Akıl Heyeti: Bu heyet ile TBMM’de temsil edilmeyen kesimlerin, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve meslek odalarının süreçle ilgili düşünce ve değerlendirmelerini Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’na aktarması beklenmektedir.

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’de kadınların ve kadın haklarının tek güvencesidir. CHP, kadın ile erkeğin aynı şartlar altında ve eşit yaşaması gerektiğine inanan ve bu yönde çalışmalar yapmayı bir yaşam biçimi olarak görmektedir. Kadınların ötekileştirilmeden yaşayacağı bir alan yaratmak, CHP’nin öncelikli amacıdır.

Öldürmenin ve istismarın bahanesi olamaz.  Bu cinayetleri ve istismarları durdurmak AKP’nin birinci görevidir.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.