VİLAYET KONAĞI KADERİNE TERK EDİLMEMELİ!

GÜNDEM 21.11.2019 - 16:52, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:16 5881+ kez okundu.
 

VİLAYET KONAĞI KADERİNE TERK EDİLMEMELİ!

Bulancak Dikmen’de yeşille mavinin birleştiği yerde, Giresun ve Bulancak ayağının altında doğa harikası olan Vilayet konağı yerle bir edilmiş.
Görenleri hayrete düşürecek bina çevre sakinleri buranın yetkililer tarafından bir an önce yapılıp turizme kazandırılmalı deniyor. Çevre sakinleri yaptıkları açıklamada, “Fakat gel gör ki o bizim yüksek tavanlı, sağlam, restoran bugün sanki bir hayalet köşk gibi camları kırık, terkedilmiş, mermerleri çatlamış, yer yer kırılmış, dökülmüş, siyahlaşmış hatta küflenmiş. İçi daha da kötü durumda. Bu bina zamanın eritici etkisine adeta terkedilmiş, sessizce yok oluşuna her gün seyirci toplamış. Nasıl ifade etsek gördüklerimiz ve duyduklarımızla orada yıkılıp gidenlerin sadece turistik bir binaya ait malzemeler değil, hafızalarımızdaki anılarımın parçaları olduğunu hissediyoruz o an. Kalbimiz kırıldı aniden… Nereden kaynaklanıyordu bizim geçmişimize karşı bu özensizliğimiz? Neden mimari hafızamız bizim bu kadar az? Neden çarpık kentleşmeye modern yapılaşma demekle meşgulken geçmişimize sahip çıkmak öncelik olamamış? Neden turistik restoran güzel binası çürümeye bırakılmışta çevresine sonradan eklenen kimliksiz bloklar tüm tezatlığı ile ayakta ve hiçbir yenileme, gelişme kaydetmemiş tüm bu zaman içinde? Buradan yetkililere sesleniyoruz. Artık Gülyalı’da havaalanı var. Burası yapılıp restore edilirse turizme kazandırılabilir, yeter ki isteyelim” dediler.
Bulancak Dikmen’de yeşille mavinin birleştiği yerde, Giresun ve Bulancak ayağının altında doğa harikası olan Vilayet konağı yerle bir edilmiş.

Görenleri hayrete düşürecek bina çevre sakinleri buranın yetkililer tarafından bir an önce yapılıp turizme kazandırılmalı deniyor.

Çevre sakinleri yaptıkları açıklamada, “Fakat gel gör ki o bizim yüksek tavanlı, sağlam, restoran bugün sanki bir hayalet köşk gibi camları kırık, terkedilmiş, mermerleri çatlamış, yer yer kırılmış, dökülmüş, siyahlaşmış hatta küflenmiş. İçi daha da kötü durumda. Bu bina zamanın eritici etkisine adeta terkedilmiş, sessizce yok oluşuna her gün seyirci toplamış. Nasıl ifade etsek gördüklerimiz ve duyduklarımızla orada yıkılıp gidenlerin sadece turistik bir binaya ait malzemeler değil, hafızalarımızdaki anılarımın parçaları olduğunu hissediyoruz o an. Kalbimiz kırıldı aniden… Nereden kaynaklanıyordu bizim geçmişimize karşı bu özensizliğimiz? Neden mimari hafızamız bizim bu kadar az? Neden çarpık kentleşmeye modern yapılaşma demekle meşgulken geçmişimize sahip çıkmak öncelik olamamış? Neden turistik restoran güzel binası çürümeye bırakılmışta çevresine sonradan eklenen kimliksiz bloklar tüm tezatlığı ile ayakta ve hiçbir yenileme, gelişme kaydetmemiş tüm bu zaman içinde? Buradan yetkililere sesleniyoruz. Artık Gülyalı’da havaalanı var. Burası yapılıp restore edilirse turizme kazandırılabilir, yeter ki isteyelim” dediler.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.