Necdet DERVİŞOĞLU
Köşe Yazarı
Necdet DERVİŞOĞLU
 

SU

Olmazsa olmazlarımızdan biri. Tıpkı damarlarımız da dolaşan sıvı gibi. Kan gibi. Nasıl kan olmadan yaşama şansımız yok, Su olmadan da hayatın devamı mümkün değil. Su, Yağmur , Kuraklık , Bu günlerde, Pandemiden sonra en çok konuştuğumuz konular.. Özellikle nüfusun yoğunlaştığı büyük şehirler büyük bir sıkıntının eşiğinde. Barajlar da doluluk oranı yüzde yirmilerde seyrediyor. Kış mevsimindeyiz Ama , hava sıcaklıkları mevsim normallerinin çok üzerinde Sanki yalancı bir bahar yaşıyoruz. Beklenen kar,yağmurlar gelmezse , durum hiç iç açıcı değil. Bu durum büyük şehirlerimiz için tam bir felaket olur...   Bunlar, doğaya verdiğimiz zararların,yaptığımız tahribatların sonuçları. Doğayla barışık yaşamak zorundayız.Bunun aksi insanlık için, geleceğimiz için tam bir felaket olur.   Ülke olarak kişi başı günlük su tüketiminde çok iyi durumda değiliz. Su kaynaklarımız da çok zengin değil.   Onun için , Suyumuzu, su kaynaklarımızı çok dikkatli kullanmak zorundayız. Dere yataklarımız, göllerimiz gözümüzün önünde kuruyup, gidiyor. Doğaya verdiğimiz zarar,insanlığın baş edemediği felaketler halinde geri geliyor. Yıkımlara sebep oluyor.   Ülke olarak,tasarruf ederek, Su yataklarımızı Su kaynaklarımızı zarar vermeden, özenle korumalıyız. Aksi halde , Gelecek kuşaklar suya hasret kalabilir...!
Ekleme Tarihi: 11 Ocak 2021 - Pazartesi
Necdet DERVİŞOĞLU

SU

Olmazsa olmazlarımızdan biri.

Tıpkı damarlarımız da dolaşan sıvı gibi.

Kan gibi.

Nasıl kan olmadan yaşama şansımız yok,

Su olmadan da hayatın devamı mümkün değil.

Su,

Yağmur ,

Kuraklık ,

Bu günlerde, Pandemiden sonra en çok konuştuğumuz konular..

Özellikle nüfusun yoğunlaştığı büyük şehirler büyük bir sıkıntının eşiğinde.

Barajlar da doluluk oranı yüzde yirmilerde seyrediyor.

Kış mevsimindeyiz

Ama , hava sıcaklıkları mevsim normallerinin çok üzerinde

Sanki yalancı bir bahar yaşıyoruz.

Beklenen kar,yağmurlar gelmezse ,

durum hiç iç açıcı değil.

Bu durum büyük şehirlerimiz için tam bir felaket olur...

 

Bunlar,

doğaya verdiğimiz zararların,yaptığımız tahribatların sonuçları.

Doğayla barışık yaşamak zorundayız.Bunun aksi insanlık için,

geleceğimiz için tam bir felaket olur.

 

Ülke olarak kişi başı günlük su tüketiminde çok iyi durumda değiliz.

Su kaynaklarımız da çok zengin değil.

 

Onun için ,

Suyumuzu, su kaynaklarımızı çok dikkatli kullanmak zorundayız.

Dere yataklarımız, göllerimiz gözümüzün önünde kuruyup, gidiyor.

Doğaya verdiğimiz zarar,insanlığın baş edemediği felaketler halinde geri geliyor.

Yıkımlara sebep oluyor.

 

Ülke olarak,tasarruf ederek,

Su yataklarımızı

Su kaynaklarımızı

zarar vermeden, özenle korumalıyız.

Aksi halde ,

Gelecek kuşaklar suya hasret kalabilir...!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.