Necdet DERVİŞOĞLU
Köşe Yazarı
Necdet DERVİŞOĞLU
 

ORGANİZE İŞLER

Darbe olur mu Olmaz, olamaz, olmamalı.! Ya bu sesler neyin nesi? Sahibinin sesi! Biz o sesleri biliriz. Daha dün gibi kulaklarımızda Yankıları duruyor o cümlenin Ne demişlerdi, Amerikan yetkilileri; Washington’da,12 Eylül 1980’de, Askeri darbeden hemen sonra; Merkezi Haber Alma teşkilatının ve Federal Büro’nun koridorlarında yürürlerken, ‘Bizim Çocuklar Başardı’ Kimdi onların çocukları; Başta, General Evren ve diğerleri… Amerikan yetkilileri 12 Eylül Faşist darbesinden sonra aynen böyle söylediler.. Bizim Çocuklar..! Ve bizler hala Onların Çocuklarının toplumda bıraktıkları İzleri silmekle uğraşıyoruz. Bizim kuşak o günleri, çektiklerimizi çok iyi bilir. Unutma şansımız var mı? O acılar, O gözyaşları, O işkenceler… Durduk yerde. Bu söylemler, ne zaman ve neden ortaya çıkar.? Bakın tarihe, Özellikle 50 li yıllardan sonrasına. Biraz dikkatli bir inceleme yapın. Ne zaman siyasal hareket, Toplumsal muhalefete dönüşmeye başlamış, İşte, aynen bu günlerde olduğu gibi; İttifakların oluşması, Olmaz denilenlerin demokrasi için bir araya gelmeleri filan.. Devreye Onların Çocukları! girmiştir. Onların Çocukları! Yine devreye girmenin, O adi ve alçak planlarının peşindeler Ne acı değil mi? Sol gösterip, süsleyip, püsleyip sağ vuracaklar. Siyasal iktidarlarını kurtaracaklar. Bu soygun düzenini devam ettirecekler. Organize İşleri, planları da ne kadar çok benziyor öncekilere… 28 Şubatta Meral Akşener’e söylenen ‘Seni Yağlı Kazığa Oturturuz’ Sözü ile bir çete bozuntusunun Kılıçtaroğlu’na söylediği ‘Seni Kazığa Oturturum’ alçakça söylemi arasında bir fark var mı? Bu, Demokrasi düşmanları, Karanlık güçlerin adamları hangi cesaretle bunları söylemiştir. Onları kimler yüreklendirdi? Bu cesareti nerden aldılar...! 1960 darbesi, 12 Mart Darbesi, 12 Eylül Faşist darbesi hep aynı merkezin organize işleridir. Ha, Bu arada, 28 Şubatlar,15 Temmuz’lar da aynı merkezli organize işlerdir. Kısacası, Biz bu filimi gördük. Sadece figüranlar değişik. Şu an da, Türkiye de askerin burnunu soktuğu herhangi bir olay, sıfırı tüketmiş bu hükümeti canlandırır. Onların istediği de bu Bu oyunu bozmalıyız. Onun için herkes kendi işini yapsın. Bu ülkeye, ORGANİZE İŞLERİN figüranlarından bir yarar gelmez. Bu oyunlara gelmeyeceğiz. Demokrasi Güçleri birlik olup, Bu oyunları bozmak zorundadır. Çözüm, DEMOKRASİ’dir. Unutmayalım, En kötü Parlamenter sivil yönetim, En iyi dedikleri askeri, darbeci yönetimlerden her zaman iyidir. Gün, DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN BU OYUNLARI BOZMA  ve DAYANIŞMA GÜNÜDÜR..! Sağlıklı günlerde buluşmak üzere...
Ekleme Tarihi: 06 Nisan 2021 - Salı
Necdet DERVİŞOĞLU

ORGANİZE İŞLER

Darbe olur mu

Olmaz, olamaz, olmamalı.!

Ya bu sesler neyin nesi?

Sahibinin sesi!

Biz o sesleri biliriz.

Daha dün gibi kulaklarımızda

Yankıları duruyor o cümlenin

Ne demişlerdi,

Amerikan yetkilileri;

Washington’da,12 Eylül 1980’de,

Askeri darbeden hemen sonra;

Merkezi Haber Alma teşkilatının ve

Federal Büro’nun koridorlarında yürürlerken,

‘Bizim Çocuklar Başardı’

Kimdi onların çocukları;

Başta,

General Evren ve diğerleri…

Amerikan yetkilileri

12 Eylül Faşist darbesinden sonra aynen böyle söylediler..

Bizim Çocuklar..!

Ve bizler hala

Onların Çocuklarının toplumda bıraktıkları

İzleri silmekle uğraşıyoruz.

Bizim kuşak o günleri, çektiklerimizi çok iyi bilir.

Unutma şansımız var mı?

O acılar,

O gözyaşları,

O işkenceler…

Durduk yerde.

Bu söylemler, ne zaman ve neden ortaya çıkar.?

Bakın tarihe,

Özellikle 50 li yıllardan sonrasına.

Biraz dikkatli bir inceleme yapın.

Ne zaman siyasal hareket,

Toplumsal muhalefete dönüşmeye başlamış,

İşte, aynen bu günlerde olduğu gibi;

İttifakların oluşması,

Olmaz denilenlerin demokrasi için bir araya gelmeleri filan..

Devreye Onların Çocukları! girmiştir.

Onların Çocukları!

Yine devreye girmenin,

O adi ve alçak planlarının peşindeler

Ne acı değil mi?

Sol gösterip, süsleyip, püsleyip sağ vuracaklar.

Siyasal iktidarlarını kurtaracaklar.

Bu soygun düzenini devam ettirecekler.

Organize İşleri, planları da ne kadar çok benziyor öncekilere…

28 Şubatta Meral Akşener’e söylenen

‘Seni Yağlı Kazığa Oturturuz’

Sözü ile bir çete bozuntusunun

Kılıçtaroğlu’na söylediği

‘Seni Kazığa Oturturum’ alçakça söylemi arasında bir fark var mı?

Bu,

Demokrasi düşmanları,

Karanlık güçlerin adamları hangi cesaretle bunları söylemiştir.

Onları kimler yüreklendirdi?

Bu cesareti nerden aldılar...!

1960 darbesi,

12 Mart Darbesi,

12 Eylül Faşist darbesi hep aynı merkezin organize işleridir.

Ha,

Bu arada,

28 Şubatlar,15 Temmuz’lar da aynı merkezli organize işlerdir.

Kısacası,

Biz bu filimi gördük.

Sadece figüranlar değişik.

Şu an da,

Türkiye de askerin burnunu soktuğu herhangi bir olay, sıfırı tüketmiş bu hükümeti canlandırır.

Onların istediği de bu

Bu oyunu bozmalıyız.

Onun için herkes kendi işini yapsın.

Bu ülkeye,

ORGANİZE İŞLERİN figüranlarından bir yarar gelmez.

Bu oyunlara gelmeyeceğiz.

Demokrasi Güçleri birlik olup,

Bu oyunları bozmak zorundadır.

Çözüm, DEMOKRASİ’dir.

Unutmayalım,

En kötü Parlamenter sivil yönetim,

En iyi dedikleri askeri, darbeci yönetimlerden her zaman iyidir.

Gün,

DEMOKRASİ GÜÇLERİNİN

BU OYUNLARI BOZMA  ve DAYANIŞMA GÜNÜDÜR..!

Sağlıklı günlerde buluşmak üzere...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.