Samet YILDIZ
Köşe Yazarı
Samet YILDIZ
 

HANİ MEYDANLARDA KONUŞURKEN

Geçtiğimiz hafta partiler seçim beyannamesini açıkladı. Önce Ak Parti ardından CHP ve MHP seçim bildirgelerini ve aday tanıtım toplantılarını yaparak seçim süresini resmen başlattılar. Partilerin seçim beyannamelerinde, Öncelikle güçlü ve bağımsız bir ekonomi, Dış politika, Yerli araba, Savunma sanayinin geliştirilmesi gibi başlıkların öne çıktığını gördük. AK Parti, 16 yıldır iktidarda yaptıklarını teminat göstererek yapacaklarına söz verirken, 'Cumhur İttifakı Millet Aklı' sloganı ile yola çıkan MHP ise; Terörle mücadele, adalet ve yargı sistemi, yolsuzluk ve usulsüzlüklerle mücadele sözünü verdi. Ana muhalefetin beyannamesinde öne çıkan en önemli başlık ülkenin üniter devlet yapısını değiştirmeye yönelik vaatler oldu. * Buraya kadar her şey iyi hoş, Lakin gelişmekte olan bir ülke için en öne çıkması gereken bir başlığı hepsi araya sıkıştırarak geçiştirdi. EĞİTİM… Milletlerin varlıklarını sürdürmelerinin olmazsa olması olan bu temel başlığı birinci ve öncelikli olarak yönetenlerin ele almalarını güçlü ve sağlam yenilikler yapmasını beklerdik. Ancak ülkemizde eğitimde alanında ki en büyük değişikler, Ya sınav sistemi ya da kitapların ücretsiz olması oldu. Siyasi çıkarlarla, günü birlik politikalarla eğitim ve öğretime şekil vermeye çalışıyorlar! Yap-boz tahtası haline getirdiğimiz eğitim sistemi ile olduğumuz yerde sayıyoruz. Son 15 yılda altı milli eğitim bakanı değiştirmişiz. Eyvallah değişebilir buna sözüm yok. Ancak ne giden sağlam bir temel atıyor ne de gelen gideni aratıyor. Bakan dediğin kişi o alanda uzman olması gerekirken milli eğitim bakanlığı yapan son altı bakanımız eğitimci bile değildi! Sizler eğitim sistemini düzeltmeniz gerekirken seçiminizi çocuklarınızı yurtdışında eğitim almaya göndermekle kullanıyorsunuz. Soruyorum hani meydanlarda konuşurken, bu ülkenin çocukları sizin çocuklarınızdı? Üvey evlat muamelesi yapacaksanız söylemeyin bari… * Son olarak eğitim sistemimizi özetlemeye çalışırsak 'Sözüm meclisten dışarı diyerek' Birinci derece mezun öğrenciler tıp ve mühendisliğe gidiyorlar, İkinci derece mezunlar iktisat, işletme gibi bölümlere giderek birinci derece mezunların yöneticisi oluyorlar. Üçüncü derece mezunlar ise siyasete yöneliyorlar ve ülkenin siyasetçileri olarak birinci ve ikinci derece mezunlara hükmediyorlar. Fakat eğitimde tamamen başarısız olanlar ise ordu ve emniyete katılarak siyaset yapanları koltuklarından indirmeye darbe ile yönetimi ele geçirmeye çalışıyorlar. En tehlikeli olanları ise hiçbir eğitim almadan din adamlığına soyunarak herkesin kendilerine itaat etmesini sağlayanlar oluyor! Sistem böyle olduğu için, Ülkemizde yapılan Bilim Yarışmasında 'Organik hoşaf' projesi 'Alzheimer Çipi' projesini geçerek birinci oluyor.
Ekleme Tarihi: 29 Mayıs 2018 - Salı
Samet YILDIZ

HANİ MEYDANLARDA KONUŞURKEN

Geçtiğimiz hafta partiler seçim beyannamesini açıkladı.
Önce Ak Parti ardından CHP ve MHP seçim bildirgelerini ve aday tanıtım toplantılarını yaparak seçim süresini resmen başlattılar.
Partilerin seçim beyannamelerinde,
Öncelikle güçlü ve bağımsız bir ekonomi,
Dış politika,
Yerli araba,
Savunma sanayinin geliştirilmesi gibi başlıkların öne çıktığını gördük.
AK Parti, 16 yıldır iktidarda yaptıklarını teminat göstererek yapacaklarına söz verirken,
'Cumhur İttifakı Millet Aklı' sloganı ile yola çıkan MHP ise;
Terörle mücadele, adalet ve yargı sistemi, yolsuzluk ve usulsüzlüklerle mücadele sözünü verdi.
Ana muhalefetin beyannamesinde öne çıkan en önemli başlık ülkenin üniter devlet yapısını değiştirmeye yönelik vaatler oldu.
*
Buraya kadar her şey iyi hoş,
Lakin gelişmekte olan bir ülke için en öne çıkması gereken bir başlığı hepsi araya sıkıştırarak geçiştirdi.
EĞİTİM…
Milletlerin varlıklarını sürdürmelerinin olmazsa olması olan bu temel başlığı birinci ve öncelikli olarak yönetenlerin ele almalarını güçlü ve sağlam yenilikler yapmasını beklerdik.
Ancak ülkemizde eğitimde alanında ki en büyük değişikler,
Ya sınav sistemi ya da kitapların ücretsiz olması oldu.
Siyasi çıkarlarla, günü birlik politikalarla eğitim ve öğretime şekil vermeye çalışıyorlar!
Yap-boz tahtası haline getirdiğimiz eğitim sistemi ile olduğumuz yerde sayıyoruz.
Son 15 yılda altı milli eğitim bakanı değiştirmişiz.
Eyvallah değişebilir buna sözüm yok.
Ancak ne giden sağlam bir temel atıyor ne de gelen gideni aratıyor.
Bakan dediğin kişi o alanda uzman olması gerekirken milli eğitim bakanlığı yapan son altı bakanımız eğitimci bile değildi!
Sizler eğitim sistemini düzeltmeniz gerekirken seçiminizi çocuklarınızı yurtdışında eğitim almaya göndermekle kullanıyorsunuz.
Soruyorum hani meydanlarda konuşurken, bu ülkenin çocukları sizin çocuklarınızdı?
Üvey evlat muamelesi yapacaksanız söylemeyin bari…
*
Son olarak eğitim sistemimizi özetlemeye çalışırsak
'Sözüm meclisten dışarı diyerek'
Birinci derece mezun öğrenciler tıp ve mühendisliğe gidiyorlar,
İkinci derece mezunlar iktisat, işletme gibi bölümlere giderek birinci derece mezunların yöneticisi oluyorlar.
Üçüncü derece mezunlar ise siyasete yöneliyorlar ve ülkenin siyasetçileri olarak birinci ve ikinci derece mezunlara hükmediyorlar.
Fakat eğitimde tamamen başarısız olanlar ise ordu ve emniyete katılarak siyaset yapanları koltuklarından indirmeye darbe ile yönetimi ele geçirmeye çalışıyorlar.
En tehlikeli olanları ise hiçbir eğitim almadan din adamlığına soyunarak herkesin kendilerine itaat etmesini sağlayanlar oluyor!
Sistem böyle olduğu için,
Ülkemizde yapılan Bilim Yarışmasında 'Organik hoşaf' projesi 'Alzheimer Çipi' projesini geçerek birinci oluyor.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.