A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

BİR ZAMANLAR TÜRKİYE - 15

BİR ZAMANLAR TÜRKİYE - 15

“Ahh ömrüm su gibi akıp gitti geriye dönüp baktığımda, Hep bir mutluluk hep bir umut vardı. Şimdi ise gelecekte gördüğüm koskoca bir belirsizlik!” TELEFON KULÜBELERİ:  Dikdörtgenler prizması şeklinde, dört tarafı da bel hizasına kadar camla kaplı, civciv sarısı renkli telefon kulübeleri vardı. İçlerinde siyah ve kadranlı bir telefon olup, jetonla çalışırdı. Telefon konuşması gerçekleşmediği zaman ahizenin yerine konulmasıyla jeton, ankesörün altındaki geri alma yuvasına düşerdi. Telefonun monte edildiği sırtın üzerinde telefon kullanma kaideleri ve âdâbı ile ilgili çeşitli notlar ve Türkiye’deki tüm merkezlerin telefon kodlarının yer aldığı büyükçe bir pano asılıydı. Bu kulübeler genellikle merkezî transit otobüs duraklarının yanında ve meydanlarda yer alırdı. Jetonlarda kontör sınırlaması yoktu ve tek bir jeton atarak sınırsız konuşmak mümkündü. Ancak konuşanlar işi cıvıtmaz, saygı sınırları çerçevesinde mümkün olduğunca muhabbetlerini kısa keserlerdi. TAKMA KİRPİKLER: Kadınlar; 60’ların sonlarıyla 70’lerin ortalarına kadar gözlerinin üzerinde takma kirpikler taşıdılar. Çoğunlukla gece davetlerinde kadınların peruk ve kirpik takma merakları 80’lere kadar devam etti. Kirpikler siyah renkli, upuzun ve uçları kıvrık olurlardı. Takma oldukları uzaktan dahi anlaşılırdı. Çok da itici görünürlerdi. Küçücük suratlı bir kadında upuzun kirpikler, gerçekten de fevkalâde orantısız dururdu. Bazen kirpiklerini çevresindekiler farketsinler diye sık aralıklarla gözlerini kapatıp açan kadınların bu takma kirpiklerinden biri yere düşerdi. Çevresindekiler de, yere düşen bu kirpiği bulmak için pervane olurlardı. Aslında sadece uyduruktan bir kirpik değil, aynı zamanda o şuh (!) kadının karizmasıydı da yere düşen... STATİON AMBULANSLAR:  1960 ve 1970’lerdeki ambulanslar çoğunlukla station vagon otomobillerden oluşurdu. Hepsi beyaz renkli olup, aracın kapılarının üzerinde ve dış tavanında kırmızı renkli büyükçe bir ay resmi bulunurdu. Yanar-döner uyarı lâmbaları ve canhıraş sirenleri vardı. Ambulansın arka kapısı yukarı doğru açılarak, sedye tavanı çok alçak olan arka bölümdeki raylar üzerinde sürülüp çıkarılabilirdi. Hemşireler burada oturarak giderlerdi. Aracın ikinci sıra koltukları çıkarıldığından, sedye şoför mahalline dek dayanırdı.