BİR ZAMANLAR TÜRKİYE - 18

“Zaman hiç kaybolmaz, kaybolan bizleriz.” MIZIKALAR: 60’ ve 70’lerde çocuklara alınan hediyelerin başında her nedense mızıka adı verilen müzik aletleri gelmekteydi. İnce uzun dikdörtgenler prizması şeklinde olup, uzun kenarlarından birinde üflendiğinde ses üretmeye yarayan, iki sıralı küçük karelerden oluşan delikleri olan bu acayip aleti hakkıyla çalabilen tek bir çocuğun dahi olmadığı, yapılan ısrarlı gözlemler sonucu görülmüştür. Dudaklar arasında hızla sağa-sola çekilirken, kuvvetlice deliklerine ileri-geri üflendiğinde, kapı gıcırtısına ya da kuyruğu kapıya sıkışmış kedi sesine benzer baydırıcı nağmeler üreten bu Amerikan kovboy çalgısının hediyelik eşya olma şanssızlığı 80’li yıllardan itibaren sona erdi. ARABA ÖRTÜLERİ: 70’lerde otomobil sahibi olmak biraz ayrıcalık addedildiğinden olsa gerek, araç sahipleri otolarına öz evlâtlarına bakar gibi bakarlar ve geceleri park ettikten sonra üzerlerini de küçük çocuğunun üzerini battaniyeyle örten şefkatli bir baba misali brandayla sıkıca örterlerdi. Böylece araç, gece yağan yağmurdan, dışarıdan gelebilecek taş veya darbelerden korunmuş olurdu. Bu yekpare brandalar oto yedek parçacılarında satılırdı. Aracın karoserine göre dizayn edilerek dikilmişlerdi. Genelde gri, mavi ve krem renklerde olurlardı. Araç bu brandayla tamamen paketlendikten sonra uçlarındaki ipler vasıtasıyla aracın altındaki muhtelif yerlere sıkıca bağlanarak sabitlenirlerdi ki, kimse onları açamasın, ya da rüzgârdan havalanıp uçmasınlar. Her gece paket yapıp sabah mahmurluğuyla bu devasa paketi açmak, günümüzde artık bayağı bir zahmetli geldiğinden dolayı artık kimse kullanmıyor. YARIM EKMEK SATIŞI: 70’lerde ekmekler 300 gram ve daha fazla gramajlarda üretilirlerdi. Bakkallar bu büyük ekmekleri keserek de satarlardı. Müşteriler yarım, bir buçuk, iki buçuk gibi oranlarda ekmek alabilirlerdi. Ancak, ekmek vitrininde daha önceden kalan yarım ekmek varsa, kesilen yüzü biraz sertleştiğinden pek satın alınmak istenmez ve bakkaldan yeni bir bütün ekmeği ikiye kesmesi talep edilirdi. Yarım ekmek satışını fırınlar pek uygulamazlardı. 80’lerde ve sonrasında, ekmeğin gramajı oldukça düşürüldüğünden ve tam ekmekler neredeyse eskinin yarım ekmeğinin ağırlığına indiğinden -ve insanlar daha bir kibarlaştığından (!)yarım ekmek istenmez oldu. Herkes tam ekmek satın almaya başladı.