Bizim hemşirelerimiz bizim geleceğimiz

Türk Hemşireler Derneği, Hemşireler Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada;

”12 Mayıs tüm dünya’da hemşireler günü olarak 59 yıldır kutlanmaktadır. Biz hemşireler, tüm dünyada her yıl 12-18 Mayıs haftasında, meslektaşlarımıza, toplumumuza, devletime seslenerek, sağlıklı toplumlara ulaşmak için her birimize düşen ödevlerin neler olduğunu anlatmaktayız.

Ülkemizde ise bu çağrı, 91 yıllık tarihi ile Cumhuriyetimizin ilk sivil toplum kuruluşlarından biri olan Türk Hemşireler Derneği çatısında yapılmaktadır. Bizler yıllardır bu seslenişimizde sağlık hizmetlerinin önemini, sağlık hizmetinin en temel insanlık haklarından biri olduğunu, her bir vatandaşımızın kesintisiz, nitelikli, erişilebilir, karşılayabileceği maliyette sağlık hizmetine erişim hakkı olduğunu, sağlık hizmetlerinin ise yüzde sekseninin uygulayıcısının hemşireler olduğunu anlatmaya çalıştık. Adil, insan merkezli ve nitelikli bakıma erişmenin ve sürdürmenin garantisi bizleriz. Bu, toplumumuza karşı bizim sorumluluğumuz ancak halkımızın hak ettiği nitelikli bakımı sunmada engellerimiz var dedik. Herkes bize hak verdi. Sağlık hizmetlerinin bel kemiği

Hemşirelerdir” dedi.

Açıklamanın devamında, “Ülkemizin ve tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı tüm felaketlerde en önde mücadele ettik. Herkes hakkınız ödenmez dedi. Ancak hemşirelerin nitelikli eğitimi, aldıkları eğitime yakışır şekilde çalışabilmeleri, emeklerinin karşılığını alabilmeleri, verdikleri hizmetleri yönetebilmeleri, karar mercilerinde yer alabilmeleri, çalışanların ve emeklilerin insanı şartlarda

yaşayabilmeleri için somut bir adım atılmadı.

Bütün dünya’da hemşire krizi varken, dünyada en az 30 milyon hemşire açığı varken, biz hemşirelerimizi kaybetmeye başladık. Bütün dünya, alanda otorite olan tüm kurumlar, küresel sağlık sorunlarının üstesinden gelmede, küresel sağlığa erişme ve geliştirmede kilit sağlık çalışanları hemşirelerdir derken, hemşireler bizim ülkemizde görülmedi, duyulmadı, adları anılmadı, hak ettikleri değer verilmedi. Hemşireleri görünmez ve tükenmez bir kaynak olarak görme hatasına düşmede ısrar edildi.

 

Hemşireliğin değeri nitelikli bakıma erişimden çok daha fazlasıdır. Hemşirelik işlerine, eğitime ve liderliğe yatırım yapmak mükemmel bir yatırım getirisi sağlar, yani harcanan her bir lira kendini defalarca amorti eder. Hemşireliğe yapılan yatırım, hasta sonuçlarının iyileştirilmesi, hastanede yatış sürelerinin kısalması, hastaların zarar görmesiyle sonuçlanan hataların azalması başta olmak üzere alanlarda yüksek getiri sağlar. Bilimsel çalışmalar açıkça ortaya koymuştur; Hemşire yoğunluğundaki %l 'lik artış, doğumda beklenen yaşam süresini %0,02 artırır, Küresel hemşire açığının kapatılması küresel beklenen yaşam süresini 3.7 yıl uzatır, Hemşire başına düşen hasta sayısı ideal şartlarda standardize edildiğinde, hastanenin ölüm oranları azalır, hastane başı yıllık bir milyon dolardan fazla tasarruf edilir. Ancak bunun tersi de doğrudur. Hemşireliğe gereken değer verilmediğinde ve yetersiz finansman

sağlandığında, sağlık sistemleri verimsiz olur ve uzun vadede daha pahalıya mal olur. Yatırım eksikliğinin olduğu yerlerde sağlık sistemleri çöker, insanlar hastalanır, çalışamaz ve bunun sonucunda da sağlık harcamaları artar, yaşadıkları ülkelerin ekonomileri gelişemez.

Hastane harcamalarının %15'i, tıbbi hatalardan doğan zararın doğrudan etkilerini tedavi etmek için gereken ek test ve müdahalelere gider.

Hasta zararlarının %12'si kalıcı sakatlığa veya hasta ölümüne neden olur.

Zarar gören hastaların tedavisinin doğrudan maliyeti, sağlık harcamalarının yaklaşık %13'üdür. Hemşireliğe, hemşirelerin eğitimine yatırım yapmadıkça, kısa vadedeki maddi kazançlar için sağlık sistemini taşıma suyla döndürmeye çalıştıkça, gerekenden çok daha az sayıda hemşire ile bir hemşireyi hata yapmadan çalışabileceği çalışma saatinin oldukça üstünde sürelerde çalışmaya

devam ettirdikçe, hemşirelik eğitimi olmayan çalışanları hemşire görev yetki ve sorumluluğunda çalıştırmaya devam ettikçe, bu çalışanlara eğitimlerini almadıkları işlere yönelik istihdam alanı açmadıkça, illegal uygulamaları denetlemedikçe, bu uygulamalara göz yumdukça, normalleştirdikçe, hemşire açığını bu sağlıksız sağlık uygulamalarına gerekçe olarak gösterip,

hemşirelikteki kan kaybının önüne geçmek için önlem almadıkça ne hastalarımız, ne insanlarımız ne geleceğimiz güvence altında olacaktır” denildi.