Çocuklarımız mı? Başıboş köpekler mi?

İstanbul merkezli bir birliktelik hareketi ile tüm Türkiye'de başı boş köpeklerden kaynaklanan kuduz riskini azaltmak için mücadele ettiklerini belirten Cenk Tozlu, bu sorunun tek çözümünün başıboş köpekleri toplamaktan geçtiğini söyledi. Aslen Giresunlu olan ve İstanbul'da ticari faaliyetlerini sürdüren genç iş insanı Cenk Tozlu gazetemize yaptığı açıklamada, "Türkiye’nin doğusundan batısına, zengin mahallesinden, fakir mahallesine, neresinde oturursanız oturun bu sorunu artık bilmeyen kalmadı, ama yine de isterseniz konunun temeline inelim ve sizin için tane tane anlatalım" dedi. 'Engelli vatandaşlarımız yollarda yürüyememektedir' Türkiye’de resmî Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre senede 300 bini aşkın kuduz riskli temas olduğuna değinen Tozlu, "Bu temasların büyük çoğunluğu köpek saldırısı kaynaklı olmaktadır. İstatistiklere girmeyen yüzlerce ölümlü trafik kazasına ve çoğunluğu çocuk onlarca vatandaşımızın ölümüne sebep olmaktadır. Çocuk parkları, mesire yerleri, otoyol kenarları, cami avluları hatta sağlık kurumlarının bahçeleri bile başıboş köpek çetelerince tabiri yerindeyse istilaya uğramaktadır. Çocuklarımız parklara gidememekte, engelli vatandaşlarımız yolda yürüyememektedir. Kuduz sorunu haricinde, kist hidatik gibi gelişmiş ülkelerde hiç görülmeyen sinsi ve tehlikeli hastalıklar da başıboş köpek sorunu yüzünden ülkemizde adeta kol gezmektedir. Bu sıkıntılara ek olarak, sokaklarımız, evlerimizin önleri sözde hayvanseverlerce ele geçirilmekte, her köşebaşı bir besleme alanına çevrilmekte, komşular birbirleriyle kavga etmekte, sosyal hayatımız ve dostluk ilişkilerimiz zedelenmekte, halk arasında ciddi kavgalara sebep olmaktadır. İnsanımız bu sorunlarını dile getirdiğinde ise sözde hayvansever derneklerce başıboş köpeklerle birlikte yaşamamız dayatılmakta, 'Hayvan sevmeyen insan sevemez' tarzı mesnetsiz argümanlarla bu sorundan muzdarip insanlar ötekileştirilmektedir. Devletimiz bu sorunu çözmede bugüne kadar hep hayvansever derneklerin güdümünde yasalar hazırladığı için; bırakın sorunu çözmeyi ve başıboş köpekleri toplamayı, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinin arkasına sığınarak, ölüme sebebiyet veren hayvanı bile aşısını yaptırdıktan sonra aldığı yere geri bırakmaktadır. Ülkemizde de uygulanan 'yakala-kısırlaştır-geri bırak' yöntemi, Singapur ve Hong Kong gibi köpek popülasyonunun ülkemize göre daha düşük olduğu yerlerde denenmiş ve bir sonuç alınamamıştır. Bu yöntemi savunanlar köpeklerin kısırlaştırılarak popülasyonlarının kontrol altına alınacağını iddia etmektedirler. Ayrıca hiçbir bilimsel literatürde bulunmamasına rağmen kısır köpeklerin agresyonlarının azaldığını ve artık saldırgan olmadıklarını iddia etmektedirler. Sadece 100 köpek barındıran popülasyonlarda bile istenilen sonucu vermeyen bu yöntemin ülkemiz gibi 10 milyonu aşkın başıboş köpek barındıran bir popülasyonda başarılı olması imkansızdır. Kaldı ki popülasyon kontrolü yaklaşımı da sorunlu bir yaklaşımdır. Zira popülasyon kontrolü hiçbir zaman ölümlü kazaları ve saldırıları önlemeyecektir. Popülasyonun bu kadar fazla olmasına rağmen Türkiye ile birlikte bu yöntemi uygulayan tek ülke Hindistan’dır ve Hindistan sokakları ülkemizden de daha kötü durumdadır. Peki çözüm nedir, ne yapılmalıdır? Çözüm hiç vakit kaybetmeden sayın Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi başıboş köpeklerin hepsini toplamaktır. Başıboş köpek sorununun başka bir çözüm yolu bulunmamaktadır. Bu konu hakkında ayrıca duyarlı vatandaşlarımızdan; @KopekSorunu, @GuvenliSokaklar ve @havritacom sosyal medya hesaplarını takip etmelerini ve Güvenli Sokaklar Derneği’ne destek vermelerini rica ediyoruz" diye konuştu. Tozlu öte yandan "Bu açıklamayı ve bu mücadeleyi başıboş köpek saldırıları sonucu vefat eden Mahra Melin Pınar’a, Ruken Kolcu’ya, Ekrem Binak’a, Davut Sana’ya, Halilcan Gürgen’e ve kaybettiğimiz daha nice güzel çocuklarımıza ve kardeşlerimize adıyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.