DİN KARDEŞLİĞİ VE MÜKELLEFİYETLERİ-2

Bu vazifeleri tespit eden bir ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır “Mü’min erkeklerde mü’min kadınlarda birbirinin velileri ve dostlarıdır. Bunlar insanlara iyiliği emrederler, onları kötülükten vaz geçirmeye çalışırlar. Namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler. Allah ve Resulüne itaat ederler. İşte bunlar yok mu? Allah onları rahmetiyle yargılayacaktır. Çünkü Allah azizdir, hâkimdir”            Siz çok değerli okurlarım!   Mü’min din kardeşine bakarak hakikati doğru ve güzel olan hareketi müşahede eder. Hareketlerini din kardeşinin davranışlarına kıyaslayarak kemale ulaşır. Zira “mü’min mü’minin aynasıdır” onlar bir araya gelip sohbet ettiklerinde karşı karşıya konulmuş aynalar gibi derinleşen ve genişleyen bir görünüm engin ve rengin bir hal alırlar. “Mü’min mü’minin kardeşidir, hiçbir halde ona nasihati terk etmez” Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez ve onu helake teslim etmez.   Kim kardeşinin bir hacetinde faydalı olursa Allah da onun ihtiyacını görür. Kim de bir Müslümandan üzüntü kederi giderirse Allah da buna karşılık ondan kıyamet gününün sıkıntılarını giderir. Kim bir Müslümanın kusurunu örterse Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter. “Mü’min halkın malları ve canları üzerine güven duyduğu kimsedir” O halkın canını kendi nefsinden daha aziz bilir ve onların mallarını kendi servetini korurcasına muhafaza eder. Zira “Mü’min faydalı bir kimsedir, ona gitsen sana faydalı olur kendisinden akıl danışsan sana düşüncesi ile menfaat verir, şayet onunla ortaklık yapsan sana kazançla faydalı olur. Onun her işi faydalı olmaktan ibarettir.              İçinde bulunduğumuz yaşayışı değil, İslami ölçülere göre olmamız icabeden hali benimsemeliyiz. İçinde yaşadığımız cemiyetin telakkilerine göre değil, dinimizin değer ölçülerine kıyasla kendimizi ayarlamalıyız. Dünyevi menfaatler beşinden koşmamalıyız. Din kardeşlerim: Uhuvvet sarayını bütün ihtişamıyla yeniden inşa edelim. Bütün insanlığın hayranlıkla temaşa edeceği, ondan bir fert olmak için koşacağı bir fazilet toplumu oluşturalım. Canımız, Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in izini takip edip, O’nun peşine düşelim, asr-ı saâdet Müslümanları ile buluşalım. (İnşaallah)