Hutbede, "Kimse kimsenin canına, malına, namus ve iffetine zarar veremeyecek, masum canlar hayatlarının baharında solmayacaktır." ifadeleri kullanıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hutbesinde, masum çocukların acımasızca öldürüldüğü ve insani değerlerin ayaklar altına alındığı bir dönemde yaşadığımız belirtilerek, bu tür olayların önlenmesi için Peygamberimiz’in ahlakına ve Kur’an-ı Kerim’e sımsıkı sarılmanın gerekliliği vurgulandı. Hutbede, "Ne hazindir ki her geçen gün, insani değerlerin ayaklar altına alındığı, masum çocukların acımasızca katledildiği, her türlü kötülüğün açıkça işlendiği bir zamanda yaşıyoruz" denildi. Ayrıca, Peygamberimizin güzel ahlakının ve çağlar üstü mesajlarının insanlıkla buluşturulması gerektiği ifade edildi.

Din ve Dindarlık Üzerine Mesajlar

Hutbede, barış dini İslam’ın, hayat rehberi Kur’an-ı Kerim’in ve rahmet peygamberi Hz. Muhammed Mustafa’nın insanlığın sığınabileceği tek liman olduğu ısrarla anlatıldı. Dinimizi ve dini değerlerimizi değil, dindarlığımızı yeniden sorgulamamız gerektiği vurgulandı. O kutlu Nebî’nin sünnetinin tüm insanlık için bir kurtuluş pusulası ve hayat kılavuzu olduğu belirtildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hutbesi, Narin Güran’ın ölümünün ardından toplumsal huzuru ve barışı sağlamak için dini ve ahlaki sorumlulukların altını çizdi.