Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali’nin İkinci Gününde Gerçekleşen Söyleşilerde Bilim ve Sanatın Birlikteliği Konuşuldu
Türkiye’nin ilk Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali’nin ikinci gününde gerçekleşen söyleşilerde bilim ve sanat dünyasının öne çıkan isimleri ağırlanırken; hayal etmek ve üretmek kavramları üzerinden gençlerin yaratıcı dünyasına yönelik konuşmalar gerçekleştirildi.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla, Beyoğlu Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Uluslararası Bilim ve Sanat Yaratıcıları Derneği’nin organizasyonuyla düzenlenen Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali, 28 Eylül tarihinde sinemaseverlerle buluşmaya başladı. Festivalin ikinci gün programı Akademi Beyoğlu’nda gerçekleşen söyleşilerle devam ederken; bilim, sanat ve fantastik dünyasının başarılı isimleri katılımcıların alana ilişkin merak ettiği soruları yanıtladı.
Yaratıcı düşüncenin bilim ve sanatla bir araya geldiği Evrensel Bilim Kurgu ve Fantastik Film Festivali’nde moderatörlüklerini festivalin idari direktörü Filiz Dağ, festival yönetmeni Gülşah Elikbank, festivalin sanat yönetmeni Kerem Akça ve festival koordinatörü Melis Kalkan’ın yaptığı söyleşi serisi gençlerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Söyleşiler sırasında Uluslararası Bilim ve Sanat Yaratıcıları Derneği’nin kuracağı akademinin de müjdesi verildi.
Söyleşiler kapsamında “Görsel Efektlerle Bilim ve Sanat” başlığı altında yönetmen ve sanatçı Onur Şentürk ile festivalin kreatif tasarımcısı Atilla Erkmen ağırlanırken; görsel yönetmen Onur Can Çaylı da videokonferansla katılım sağladı. Filiz Dağ’ın moderatörlüğündeki söyleşide bir hayalle başlayan US3F’in bugün gerçek olduğunun altı çizilirken; Atilla Erkmen, kağıda konan tek bir çizgiyle başlayan hikâyelerin her zaman devam edeceğini ifade etti. Akla dayalı yaratımların, yeni bir evren kurabileceğinin vurgulandığı söyleşide Onur Can Çaylı, teknik sanatın önemi üzerinde durdu. Onur Şentürk ise sanatın endüstri ile birleştiğinde ekonomik açıdan da anlam kazandığını belirtti.
Gülşah Elikbank’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Bilim ve Sanatın İşbirliği” söyleşisinde Tevfik Uyar, yeni neslin okuyarak değil izleyerek ve Metaverse gibi farklı dünyaları deneyimleyerek kendini var ettiğinin üzerinde durdu. Her zaman edebiyatın bambaşka bir yerinin olduğunu ifade eden Doğu Yücel ise insanlığın daima ilerleme kaydettiğini belirtirken, edebiyatın iyi hikâye bulma konusunda sinema ve televizyonun önünde olduğunu ifade etti.
“Çizgi Romandan Bilim Kurguya” söyleşisinin moderatörlüğünü festival koordinatörü Melis Kalkan yaparken; çizgi roman yazarları Devrim Kunter ve Memo Tembelçizer’in ağırlandığı söyleşide yapay zekâ ile çizgi roman yaratmak mümkün mü sorusu üzerinde duruldu. Tembelçizer, bu yeni dünyada izlenecekler ve okunacaklar noktasında alternatiflerin de arttığını belirtti.
Festivalin sanat yönetmeni Kerem Akça ile festival yönetmeni Gülşah Elikbank’ın moderatörlüğündeki söyleşide “Edebiyatta Aykırı Türler” yaratan yazarlar Mehmet Berk Yaltırık ve Birol Tezcan yaratım süreçlerine dair bilgiler paylaştı. Yaltırık, insanın anlatma ihtiyacından dolayı edebiyatın daima var olacağını belirterek sanatın şehir efsaneleriyle sürecek yanına dikkat çekti. Tezcan ise geçmişte olanların bugüne yansıdığını söyleyerek, meddahlıktan günümüze ulaşan sanata sahip çıkarak geleceğin kurulabileceğini söyledi.
“Sinemada Farklı Arayışlar” söyleşisinde de Elikbank ile Akça moderatörlüğü üstlenirken; senarist ve yönetmen Onur Ünlü, fantastik türündeki yapımlarda ısrar etmenin ve karşı gelinen yeni yapımların üstüne gitmenin önemini vurguladı. Yönetmen Can Evrenol ise seyircilere sinemanın yaratıcı gücünden bahsederken, Yeşilçam gibi iz bırakmış bir sinemanın öneminin, fantastik türüne yaslanıyor olmasından ve dönemin çizgi roman kültüründen geldiğini ifade etti.