A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

GÜNAHA TEVBE

GÜNAHA TEVBE

Mü’min bir kula yakışan, hiçbir günahı hoş görmeyip, bundan dolayı pişman

olmak, ne zaman fırsatını bulursa, vakit kaybetmeden Rabbine yönelmek ve tevbe

edip af dilemektir. Ve tevbesinden sonra bir daha o günaha dönmemeye gayret

göstermektir.

İşte samimiyetle yapılan kararlı tevbe, Kur’ân-ı Kerim’de Tevbe-i Nasuh

tabiriyle ifade edilmektedir. Tahrim Suresi’nde şöyle buyruluyor: “Ey iman edenler!

Samimiyetle ve kararlılık içinde Allah'a tövbe edin. Umulur ki Rabbiniz kötülüklerinizi

örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlerine koyar. O gün Allah, Peygamberini veonunla beraber iman edenleri utandırmaz. Onların nurları önlerinde ve sağanlarındaolduğu halde koşarak (ilerlerler ve) şöyle derler: Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla vebizi bağışla. Şüphesiz sen her şeye kadirsin"

“Nasuh kelimesi “Gafur” vezninde mübalağa sigası olup “nasihat”masdarından gelir ve iki manası vardır. Birincisi halislik ve safilik manasıdır. Bumanaya göre Tevbe-i Nasuh, “çok halis ve temiz bir tevbe” manasına gelir. Nasuhkelimesinin diğer manası ise, söküğü dikmek, yırtığı yamamak suretiyle tamir edipdüzeltmektir. Bu manaya göre ise Tevbe-i Nasuh, insanın dinini, ahlakını çok ıslahedecek müessir bir tevbe demektir. Böyle bir tevbe kabahatlerden, başka bir sebepledeğil, sadece Allah’ın rızasına muhalif bir kabahat oldukları için, vicdanında nedametduyarak ve şiddetle üzülüp bir daha yapmamaya azmetmek ve vazgeçmek; nefsinibuna alıştırıp hiçbir sebep ve mânia karşısında günaha dönmemeye karar vermekleolur. Muazİbn-i Cebel (r.a.) Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e “Ya Rasulellah,

Tevbe-i Nasuh nasıl olur” diye süal etmişler, Rasül-i Ekrem Efendimiz de şöyle cevapvermişlerdir: “Kul yapmış olduğu günaha öyle pişman olmalı ve öyle özürdilemelidir ki, süt nasıl memeye geri dönmezse o da, o günaha bir dahadönmemelidir.”

 

            Aziz okuyucularım

 

Bil-hassa seyr-i süluk halinde olan ehl-i maneviyatın, bu yolculuklarında

selametle ilerlemeleri için tevbe-i nasuh ile tevbe etmeleri ve bu hususta gayret

göstermeleriicab etmektedir. Allah dostları da şu ifadeleri ile bağlılarına yol

göstermişlerdir: “Lisan ile yapılan istiğfarın seyidi Seyyidü’l-İstiğfar’dır. Bir de hem

lisan ve hem vücudla olan istiğfar vardır ki hepsinin fevkındadır. O daTesbih Namazı’dır