1936 doğumlu Muzaffer Patar (86), namı diğer Cipci Co yarım asırdan biraz daha fazla bir zaman diliminde; Bulancak’ta şoförlük yapmış bir isim. Bulancak’ın ilk Cipcisi olma özelliğini taşıyor. Taşımadığı insan, gitmediği yer yok. Bize hayat hikâyesini anlatırken, kendiside şaşırıp kalıyor; “ Yol, iz yok. Nasıl çıktık o dağın başına” diyerek, yaptıklarını hayretle anlatıyor. Hatıralarını bize anlatırken kıvançla bahsediyor kendisinden. “60 küsur yıl şoförlük yaptım. Hiç kaza yapmadım.”

Muzaffer amcaya şoförlüğe ne zaman başladığını sorduğumuzda, “ Askere gitmeden önce başladım bu işe. İlk muavinlik yaptım daha sonra Kuyumcu İlyas Yaşar’ın abisi, Çorbacı İbrahim’den 1960 yılında ilk Jeep’imi (cip) aldım. 1966 yılında Samsun’dan aldığım jeep’imi ise 2021 yılına kadar aralıksız kullandım. Cipimi sattıktan sonra çok pişman oldum. Yemeden içmeden kesildim. Onun üzüntüsünden zayıfladım… Keşke satmasaydım.” Diyerek, 60 küsur yıl yoldaşlık ettiği cipiyle olan ayrılığından üzüntüyle bahsediyor.

“Kalk gidelim Co”

Muzaffer Patar, 60’lı yıllardan itibaren Giresun’daki siyasi parti liderlerini ve yöneticilerini köy köy gezdirmiş ve çalışmalarına katılmış. O zamanlarda unutamadığı en çok etkilendiği isimleri soruyoruz. “Demokrat Parti, Anap, Halk Partisi (Cumhuriyet Halk Partisi), Milli Nizam’la çalıştım. Alaattin Kıroğlu, Ahmet Tirali, Gürel Üstündağ ile çalıştım. En çok Alaattin Kıroğlu ile çalıştım. Onun bir dönem özel şoförlüğünü de yaptım. Demokrat Parti ve Adalet Partisi’nden aday çıkmıştı. Köy köy gezip muhtarla konuşurdu; köylülerin evlerine, camilere çok çinko çaktırdı. Çok çalıştı ama köylüler ona oy vermedi. Hâlbuki Milletvekili gibi forsu vardı. Konuşmada kimse onu tutamazdı, iyi konuşurdu. Bir gün köy kahvesinde konuşma yaparken köylüler ona karşı çıktı. Bana ‘Kalk gidelim Co’ dedi. Ey gidi, ne günler vardı.” Diyerek, hatıralarını yaşayarak ve samimi bir dille bize anlatıyor ve devam ediyor.

“Tirali Ahmet (Ahmet Tirali) 2 kere aday oldu. Oda çok çalıştı ama olmadı. Neden olmadı bilmiyorum. Kazanamadık diye bize paramızı vermedi. Kaldığımız otelin parasını istedi bizden… Gürel Üstündağ ile çalıştık. İş bitti hemen paramızı verdi. Çok iyi insanlardı. Ne günlerdi be, aklıma sığmıyor nasıl çıktık oralara, Besbelli gençlik vardı.” Diyerek yaptıklarına hayret ediyor.

“Solcular Bana Hiç Takılmadı”

80’li yıllarda neler yaptığını sorduğumuzda bize farklı iki hikâye anlatıyor. Ancak bu hikâyeleri anlatamıyoruz. “Ben sürekli çalıştım gece gündüz. Sürekli bir yerlere gittim köylerden muhtarları alıp parti başkanları ile görüşmelere getirirdim. Tokmadin’e çıkardım, nasıl giderdim oralara aklım almıyor… 80’li yıllarda solcular bana hiç takılmadı. Hayret ediyorum. Seksenlerde Yabancı bir turist gezdirdim. Turistin yanında Nizamettin Yeniay vardı. Yoma Sapağına kadar çıktık. Fotoğtaflar çekti. Bana televizyona ve gazeteye vereceği söyledi ama daha sonra ne oldu bilmiyorum.” Diyerek, anılarını hatırladıkça anlatıyor.

“Geceleri Rüyamda İşe Gidiyorum”

Anılarını anlatırken Eski Belediye Başkanı ve Milletvekili Kadir Aydın’dan bahsediyor. “ Kadir Aydın bana benimle ilgili bir anısını anlattı. “Kadir Aydın Kefboğaz’da benim cipin arkasına asılarak çok gelip gidermiş. Ne günlerimiz vardı. Çok çalıştım, hiç kaza yapmadım. Giresun’da, Ordu’da gitmediğim yer yok. Ne günlerdi be. Geceleri rüyamda işe gidiyorum. Aklıma geldikçe o günler, deli oluyorum.” Diyerek, anılarını tazelerken hüzünlenip, yaşadıklarına hayret ediyor. Cipci Co şimdi Bulancak sokaklarında cipiyle gezemesede anılarını biriktirdiği sokaklarda yürüyerek, hatıralarını yaşatmaya devam ediyor.