Akçakale Mağarasına gizemli yolculuk
Kent merkezine 10 dakika mesafede Akçakale Mahallesi sınırlarındaki 1996 yılında keşfedilen ve o tarihten bugüne kadar kaya düşme riski nedeniyle turizme kazandırılamayan mağara yaklaşık 2,5 futbol sahası büyülüğüyle Türkiye’nin en büyük mağaralarından birisi.
Kendine has bir atmosferi olan mağara doğa severleri ve macera arayışındakileri etkileyen bir büyüye sahip. Ağzı ile en derin yeri arasında 95 metrelik bir yükseklik farkı bulunan mağaranın iç alanı toplam 18 bin 500 metrekare olurken bu rakam 2,5 futbol sahası büyüklüğüne denk geliyor.
Tavandan çökmüş kaya bloklarının zemininde önemli yığınlar oluşturması nedeniyle uzmanlar tarafından turizme açılması tehlikeli bulunan mağaranın ihtiyarlık döneminde olduğu ifade edilirken, damlataşı şekilleri bakımından zengin olan mağaranın hem enkaz yığını üzerinde hem de mağara duvarları ve tavanında sarkıt, dikit ve mağara incisi gibi çok sayıda ilginç oluşumlar yer alıyor.
İçerisinde mevsim koşullarına göre değişmekle birlikte 4 ufak göl bulunan mağarada tavandan ne zaman düştüğü bilinmeyen kayaların üzerinde de damlataşı oluşumlarının yer alması dikkat çekiyor.
Yer yer 40 metreye ulaşan tavan yüksekliğiyle Akçakale Mağarası, damlataşı oluşumlarıyla adeta bir doğa sanat galerisini andırmasının yanında tavanından akan suların oluşturduğu şelalelerle doğanın huzur veren serenadını dinleme fırsatı da sunuyor.
Bugüne kadar kentin birçok tarihi ve doğal güzelliğini fotoğraflayan Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları ve Gençlik Derneği (GÜDAK) üyesi sporcular Akçakale Mağarasının büyüleyici atmosferine şahitlik yaparak eşsiz fotoğraflar çekti.
Kurak geçen sonbahar mevsimi nedeniyle içerisindeki göllerin bazılarının kuruduğu mağarada var olan göller ve şelaleler ile tavan, taban ve duvardaki damlataşı oluşumlarını hayranlıkla izleyen sporcular bu güzellikleri yanlarında götürdükleri ışık kaynaklarıyla fotoğraf karelerine yansıtarak ölümsüzleştirdi.
“Kayaların içine saklanmış Akçakale Mağarasının içinde ayrı bir dünya var”
Keşif yapan sporculardan Samet Çelik, bin bir gece masallarına konu olacak bir güzellikte, kayaların içine saklanmış Akçakale Mağarasının içine girdiklerinde kendilerini mistik bir atmosferin içinde bulduklarını belirterek, “Bu benzersiz destinasyon, keşfe çıkan herkesi etkileyici bir yolculuğa davet ediyor. Mağaranın içinde damlataşlardan süzülen su sesiyle gerçekleştirilen bu gizemli yolculuk her adımda biraz daha büyülenmeye davet ediyor. Çünkü burası sadece bir mağara değil, Gümüşhane’nin kendi başına bir masal diyarı. Devasa büyüklüğü, yüksek tavanıyla doğanın muazzam gücünü daha yakından hissedebilme şansına erişiyorsunuz. Ziyaretçilere unutulmaz anılar ve eşsiz bir deneyim vaat eden Akçakale Mağarası Gümüşhane’nin doğal güzellikleri arasında özel bir yer tutuyor. Binlerce belki milyonlarca yılda oluşan bu eşsiz nokta, sadece Gümüşhane’nin değil, tüm Türkiye’nin keşfedilmeyi bekleyen mücevherlerinden biri olarak öne çıkıyor” dedi.
“Damlataşı mağaraları, adeta doğanın kendi heykel galerisini sergilediği mistik yerlerdir”
Damlataşı mağaralarının doğanın yavaş ve sabırlı bir şekilde sanatını icra ettiği muazzam oluşumlar olduğunu ifade eden bir diğer fotoğraf sanatçısı Metin Aydın ise “Damlataşı mağaraları zamanın sessiz dilinde yazılmış birer şiir gibidir. Suların mağara tavanından sızmasıyla başlayan bu doğa olayı, damlataşlarının oluşumunu başlatır. Her bir damla, mağaranın içinde birikirken, içinde bulunduğu kalsit minerallerini de taşır. Zamanla bu mineraller, muazzam sarkıt ve dikit oluşumlarına dönüşür. Mağaranın tavanından sarkan sarkıtlar, yerden yükselen dikitlerle dans edercesine bir bütünlük oluşturur. Damlataşı mağaraları, adeta doğanın kendi heykel galerisini sergilediği mistik yerlerdir. Her damla adeta zamanda bir iz bırakırken, damlataşı mağaraları da doğanın eşsiz güzelliğini koruyan, zamana meydan okuyan birer doğal sanat eseridir. Gümüşhane’de doğanın bu şekilde birçok sanat eseri sayılacak mağarası bulunuyor. Bunların en büyüğü de Akçakale Mağarası. Türkiye’nin en büyük mağaralarından birisi olan Akçakale Mağarasına ilk kez girdik ve gerçekten büyülendik” diye konuştu.