Giresun'daki sağlık personelinin aklı da gönlü de deprem bölgesinde
Giresun Sağlık Müdürlüğü bünyesinde görev yapan ve depremin ilk anından itibaren depremzede vatandaşlara yardım için hızla bölgeye hareket eden sağlık personeli, unutamadıkları anları AA muhabirine anlattı.
Adıyaman'da görev yapan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi Birimi (UMKE) personeli Ahmet Bahadır Şen, bölgeye giderken "İnşallah çok yıkım yoktur, insanlar etkilenmemiştir, can kaybı yoktur." gibi dileklerde bulunduğunu söyledi.
Kendilerine verilen ilk görevde kurtardıkları kişinin adının "Dilek" olduğunu ifade eden Şen, "İsmi Dilek olunca biz çok duygulandık, Allah'ım inşallah dileklerimizi kabul eder, hastaya ulaşırız dedik ve nitekim de öyle oldu, hastamızı enkaz altından kurtardık." dedi.
Şen, kurtardıkları kadınla hastanede görüşüp Giresun'a davet ettiklerini anlatarak, "Giresun'da misafir edeceğimizden, onu yaylalarda gezdirebileceğimizden bahsettik, fındıktan bahsettik, öyle bir bağ kurmuştuk kendisiyle. Biz Giresun'a döndüğümüzde hastanın vefat haberini aldık, çok üzüldük. Arkadaşlarla birbirimize sarılıp ağladık. Bu bizi çok etkiledi. Depremin üzerinden bir yıl geçti, yine böyle felaketler olduğunda oralara koşacağımızdan eminiz." diye konuştu.
"Hiç kimse desteğini oradan esirgememeli"
UMKE personeli Sinan Demir de deprem bölgesindeki çocukların kendisini çok etkilediğini söyledi.
Tıbbi malzemelerin yer aldığı çadırda görev yaptıkları sırada çocuklarla ilgilendiklerini, oyun oynadıklarını aktaran Demir, çocukların gözlerindeki mutluluğun her şeye değer olduğunu vurguladı.
Demir, depremzede bir çocukla yaşadığı anıyı ise şu sözlerle paylaştı:
"Çok yorgunduk, günlerdir uyumamıştık. Betül geldi, 'Hadi biraz daha oynayalım' dedi. 'Biraz dinlenip gelebilir miyim?' dedim, hiç itiraz etmedi 'Olur' dedi. Ben gözlerimi kapatıp dinleneyim derken uykuya dalmışım, Betül de kampetin üzerinde benimle uyuyordu. Bu benim için unutulmaz bir andı."
Deprem bölgesini hiç unutmadığını ifade eden Demir, "Hala gönlüm, aklım orada. İnsanlar ne durumda? Belki çoğu hala konteynerde kalıyor, şahsi fikrim bence oradan kimsenin elini çekmemesi gerekiyor. Hiç kimse desteğini oradan esirgememeli, insanımıza biz yardımcı olmalıyız." dedi.
Kahramanmaraş'ta Necip Fazıl Şehir Hastanesinin doğum ünitesinde görev yapan sağlık personeli Derya Yılmaz da yeni doğum yapan annelerin gidecek yerinin olmamasının kendisini çok etkilediğini söyledi.
Görev yaptığı bölgeyi ziyaret etmek istediğini belirten Yılmaz, "Oradaki arkadaşlarla tekrar görüşmek gibi düşüncemiz vardı. Hastalarıma ulaşma şansım belki olmayabilir çünkü işlemler çok hızlı yapıyordu, keşke doğum yaptırdığımız hastalarla görüşme şansım olsa." ifadesini kullandı.
Kahramanmaraş'ta aynı hastanede görev yapan sağlık personeli Reyhan Kasap ise depremin yıl dönümü yaklaşırken içinin halen kan ağladığını dile getirdi.
Bölge ile bağını koparamadığını vurgulayan Kasap, şunları kaydetti:
"Orada bir ailemi bıraktım, 9 yaşında, 14 yaşında iki çocuk hastam vardı ailesiyle beraber, ayağı kırılmıştı enkazda, onlarla beraber çok zaman geçirdik. Hala görüşüyoruz. Sağlık personeli arkadaşlarımızı kısa süre önce aradım, hallerini hatırlarını sordum. Bir sihirli değneğim olsa da onların acılarını yok edebilsem."