A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Şebinkarahisar'daki yaşamını anlattı: Köyde mutluyduk

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Şebinkarahisar'daki yaşamını anlattı: Köyde mutluyduk

Özbek, çocukluğuna dair samimi açıklamalarda bulundu. Aslen Giresun Şebinkarahisar'ın Ocaktaşı (Gölve) Köyünden olan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, 25 Mayıs'ta gerçekleşecek seçim öncesinde Habertürk'ün konuğu oldu ve özel açıklamalarda bulundu.

Şebinkarahisar'da yaptırdığı okulun açılış töreni için ligin ardından memleketine gelmesi beklenen Özbek, sarı-kırmızılı kulübün 25 Mayıs'ta gerçekleştireceği seçimli genel kurulu öncesi Ciner Medya Spor Yayınları Koordinatörü Mehmet Ayan'ın sorularını yanıtladı.

"ÇOCUKLUĞUM ŞEBİNKARAHİSAR'DA GEÇTİ"

Habertürk'e özel açıklamalarda bulunan Şebinkarahisarlı Dursun Özbek, açıklamalarında çocukluğunun Şebinkarahisar'da geçtiğini anlatarak o dönemde yaşadıklarını anlattı:

"Herkesin kendine özgü bir hayat hikayesi var. Benim de hayat hikayem... 1950 doğumluyum. Herkes kendi hayatını bir gözden geçirir. Neydik, nereye geldik, neler geçti başımızdan diye düşünür. 1950 yılında Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinde doğmuşum. Babam Alucralı, annem Şebinkarahisarlı. Çocukluğum Şebinkarahisar'da geçti."

KÖYDE DE MUTLUYDUK!

Başkan Özbek, açıklamasında Normal bir Anadolu evinde doğduğunu belirterek şöyle dedi:

"Bilirsiniz Anadolu'da büyük aileler vardır. Bir evin içinde babam, amcam, amcamın çocukları, annem, tek bir aile gibiydik. Herkesin bir iş bölümü var. Tarlaya gidiliyor, yemekler yeniliyor. O zaman ne elektrik var, ne su var. Öyle bir hayattan geldim. Gaz lambasında akşam yemeği var. Döşekler indiriliyor seriliyor. Güneş battı, hayat bitti. Güneş doğdu, hayat başlıyor. Kazma çapa görevinin başına gidiyor herkes. Böyle bir hayat. Türkiye'nin fakir mecralarından birisi. Çok büyük tarım yapma imkanı yok. O zaman tarım dediğin buğday arpa. Yüksek rakımlı bir yer. Domates ekiyoruz, ağustosta kızarıyor. Aileler zor şartlarda göç veriyor. Göç verilen yer İstanbul. Önce babam İstanbul'a yerleşiyor, sonra annem ablam biz geldik. Mehmet kardeşim İstanbul'da doğdu. Talimhane'ye geldik yerleştik. İki göz bir evde yaşam ama hep mutluyduk. Köyde de mutluyduk, İstanbul'da iki göz evde de mutluyduk."

Kaynak: Habertürk, YeniŞebinkarahisar