Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde “çok vahim” kategorisinde
Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü’nün yayımladığı 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi Türkiye’nin basın özgürlüğü konusunda karşı karşıya olduğu zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi.
Türkiye 158. Sırada Yer Aldı
Rapora göre Türkiye, 180 ülkenin bulunduğu endekste 158’inci sırada yer aldı. Geçtiğimiz yıl 165. sırada olan Türkiye’nin yedi basamaklık yükselişi, medya özgürlüğü açısından iyileşme olarak yorumlanmadı. Ülke, hâlâ “çok vahim” kategorisinde değerlendiriliyor.
Norveç basın özgürlüğünde liderliğini sürdürürken, listenin son sırasını Eritre aldı. Türkiye’nin yükselişindeki temel nedenin, diğer bazı ülkelerdeki daha büyük politik ve güvenlik kayıpları olduğu vurgulandı.
18 Gazeteci Cezaevinde
Raporda, Türkiye’de hâlâ 18 gazetecinin cezaevinde olduğu belirtilirken, ifade özgürlüğünün zayıflatılmasına yönelik yargı baskısı, adli kontrol uygulamaları ve online sansürün sistematik olarak sürdüğü ifade edildi. Özellikle Kürt gazetecilerin tutuklanması, basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak değerlendirildi.
Türkiye’nin Basın Özgürlüğü Karnesi
2002: 99. sıra
2016: 151. sıra
2023: 165. sıra
2024: 158. sıra
RSF’nin raporunda, Türkiye’nin Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinde siyasi göstergeler açısından ciddi gerileme yaşayan ülkelerden biri olduğu ifade edildi.
10 Ocak’ın Tarihçesi
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün kökeni, 4 Ocak 1961’de kabul edilen 212 sayılı Basın İş Kanunu’na dayanıyor. Basın çalışanlarına bazı haklar sağlayan bu yasa, gazeteciler ve patronlar arasında tartışmalara yol açtı. “Dokuz Patron Olayı” olarak bilinen boykot sırasında gazeteciler dayanışma içinde “Basın” adlı bir gazete yayımlayarak mesleklerinin onurunu korudu.
1971 askeri müdahalesinden sonra gün, “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anılmaya başladı.