Geçtiğimiz günlerde ‘10 Sınıf Öğrencisi B.Y.E., Çantasından Çıkardığı Bıçakla Müdür Yardımcısını Boğazından Bıçakladı’ başlıklı haberleri okuduklarını kaydeden Kodak, “Öyle bir şiddet sarmalının içindeyiz ki artık şaşırmıyoruz bile, toplum olarak şiddetin her türünü kanıksadık galiba!  Yukarıdaki korkunç olayı gerçekleştiren kişi 10. Sınıf öğrencisi olan sadece 15 yaşında bir çocuk, ifadesi ise kan dondurucu:  ‘Asıl amacım o kızdı’, ‘Başına çekiçle vurup bayıltacaktım’, ‘Bıçakla parçalayacaktım’. Bir çocuktan başka bir çocuğa yönelik cinayet planı hedef olarak belirlenen kız çocuğunun okula gelmemesi üzerine okulun müdür yardımcısına yönelen korkunç şiddet olayına dönüşüyor. İlgili olaya yönelik kullanılan başlıklar ‘Bir Caninin İfadesi!’ şeklinde basında yer alıyor. Çocuklarımıza ne oluyor da ‘bir caniye’ dönüşüyorlar? Şüphesiz çocuklarımız bir cani olarak değil hiç bir şeyi bilmeyen bir  bebek olarak dünyaya geliyorlar. Şiddet ise insanın doğuştan getirdiği bir davranış değil görerek, maruz kalarak, modelleyerek sonradan öğrendiği bir davranış olduğuna göre burada sorgulanması, üzerinde düşünülmesi gereken sosyolojik, politik toplumsal bir sorun olduğu şüphe götürmez bir gerçekliktir. Biz bir bebeği bir caniye nasıl dönüştürüyoruz? Eğitim Sistemimiz mi yanlış, evrensel değerlere mi gereken önemi vermiyoruz, Sağlık sistemimiz mi bozuk, adalet sistemimiz mi adaletli değil, yoksa bütün sistemlerimizle birlikte toplumsal bir çürüme içerisinde miyiz? Rakeel Dink'in de  dediği gibi ‘Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz kardeşlerim.’ Eğitim Sen olarak bu karanlığa ‘Artık Yeter’ diyor; etrafımızı çepeçevre sarmış olan  şiddet sarmalının önlenmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını, yasaların, kanunların etkin olarak uygulanmasını istiyor, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin İstanbul Sözleşmesi’nin, Lanzarote Sözleşmesi’nin ve ILO’nun 190 Sayılı Sözleşmesi’nin etkin bir biçimde yürürlükte olması konusundaki ısrarımızı sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.