Yol ve dava arkadaşlarıyla Kılıçdaroğlu’nun liste makaslamasına kurban giden CHP esli Lideri Deniz Baykal, Milletvekilliği makamına rıza gösterdi ve “suspus”  12 Haziran'da yapılacak seçimlere kilitlenmeye karar vermiş görünüyor. Antalya'yadan liste başı olan Baykal, şimdiden memleketindeki  ilçe başkanlarıyla, milletvekili adaylarıyla bir araya gelip programını açıklayacak, yolunu çizecek.

Baykal ömründe böyle bir tırpan yemedi.

Kendine inanmış kurmaylarının partiden koparılır gibi liste dışı bırakılması onu hiç etkilememiş görünüyor.

Listeler açıklandığında çıkıp tek bir kelam etmedi, edemedi.

Kendisine sunulan milletvekilliği adaylığı onu mutlu etmişti adeta.

Yılların bir lideri Partisinin mihenk taşı olarak, kükremeliydi.

Kılıçdaroğlu’nun bu kadar tırpanlamasına  lider olarak tepki vermeliydi.

Bunu kendi tarafı da bekliyordu.

Ama o yapamadı, “ Alın adaylığınızı arkadaşlarım yoksa bu mücadelede bende yokum” diyemedi.

Milletvekilliği sevdasına, attığı köklerinin, kesilmesine, koparılmasına razı olmuştu.

Yılların liderine yakıştı mı diye sorarlar adama..

Neydi efendim geçmişinde son durum;

CHP, 2007 seçimlerinde Antalya'dan 5 milletvekili çıkarmıştı.

Milletvekili aday listesine CHP'nin 5 Antalya milletvekilinden 2'si listeye alındı.Deniz Baykal'la birlikte, Osman Kaptan'da listede, halbuki Hüsnü Çöllü, Atilla Emek ve Tayfur Süner listeye giremedi.

Antalya listesinde 7.  Sevgi Doğan, 10.  Mihriye Bozbay yer buldu. Sevgi Doğan, 9 Ekim 1978'de Ankara Bahçelievler'de gerçekleştirilen katliamda öldürülen 7 TİP'li’den biri olan Hürcan Gürses'in kardeşi oluyor.

………………………………………………………………

Gelelim bizim kanada..

Ak Parti’nin Canikli destekli listesi seçimlere kadar sakız olup her yerde konuşulacak. Listeye alınamayanlar her ne kadar Parti Genel Merkezi iradesine sadık kaldıklarını beyan etseler de, aslında içleri buruk. Geçmişte aynı durum MHP kanadında büyük emekleri olan, çıkışlarıyla partisinden bile ihraç edilen yılların ülkücüsü Ahmet Şenel Anaforoğlu 1. sırayı beklerken 2. sıraya layık görülmesi ondaki umutların sönmesine neden olmuş, bu haksızlık karşısında partisinden cemiyetinden koparılmıştı. Şimdi, ondan nasıl bir beklenti olabilir ki?

Canikli, 1. sıraya değil, 4. sıraya gelmeliydi ki memlekette “Ak Parti yaptığı hizmetleriyle  4-0 götürdü” diyebilsinler.. Ama bunu yapabilmekte “bir liderlik vasfı gerektiriyor” diye düşünüyorum. Aslan payını önce kendisine ayırmak, geri kalanları da A takımı adı verilenlerle bölüşmek, hizmete talip olan pırlanta gibi diğer adayları saf dışı bırakmak, öyle bir politika anlayışının çerçevelenmiş zoraki tablosu olarak seçim duvarına asılmış oldu.

Son söz:

 Eski bir politika lideri Osman Bölükbaşı’ndan;” Harman yeri genişti ama danesi az olur.”