A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

ÖĞRENMENİN FORMÜLÜ

ÖĞRENMENİN FORMÜLÜ

Sevgili eğitimciler ve öğretmenler bu köşeyi öğrenmeyi eğlenceli ve kalıcı hale getiren “ Bütüncül Beyin Öğretimi”ne ayırdım. Bütüncül Beyin Öğretiminin (BBÖ) öncüsü  Amerikalı Felsefe Profesörü Chris Biffle”ye göre; BBÖ’ de ana nokta hareket, duygu, görsellik ve işitmenin birlikte kullanılmasıdır. Konuşma, yürüme, yemek yeme, spor yapma, bilgisayar, cep telefonu kullanma karmaşık hareketi içerir. Bu aktiviteleri ne kadar kolay yaptığımız, hareketle öğrenmenin gücünü gösterir. Bütünsel Beyin Öğretimi hareket gerektirir, çünkü hareket beynin en güçlü uyarıcı öğrenme aracıdır. Biffle, beynin sağ lobu ile sol lobunun birbirine ayna görevi yapması gerektiğini vurgulayarak “ Motor korteks beynin en güçlü bölümüdür. Bisikleti 20 yıl sürmeseniz bile ilgili hiç yetinizi unutmazsınız. Bunu yapmanızı sağlayan beynin motor korteksidir. Beynin en zayıf bölgesi ise dinleme bölgesidir. Geleneksel öğretme yönteminde öğretmenler ders anlatırken öğrencilerin en zayıf olan dinleme bölgesine hitap ediyor. Yapmamız gereken şey motor ve görsel korteksi harekete geçirerek öğrencilerin öğrenmelerini sağlamak. Öğrenciler öğretilenler hakkında duygu hissetmiyorsa, işin içine eğlenceyi sokamıyorsak öğrettiklerimiz yüzeysel kalır. Bu yöntemde duyma, görme, konuşma, hareket, duygu var.” Öğrenme sistemindeki en önemli sorunun bilgilerin kısa dönem hafızadan uzun dönem hafızaya atılması safhasında yaşandığını belirten Biffle, “ Kısa dönem hafızanın kapasitesi çok azdır. Bir çocuk ancak 3-7 maddeyi hafızasında tutabilir. Hafıza kapasitesi daha fazlasını kaldırmaya müsait değildir. Öğretmenler olarak derste öğrencilerimizi derslere karşı heyecanlandıramazsak onları öğrenmeye motive edemeyiz.” Bazı çocuklar çok konuşmayı sever, bazıları da içe kapanıktır, hiç konuşmaz. Bütüncül Beyin Öğretimi sayesinde çok konuşan çocuklar kendilerini kontrol etmeyi, sessiz olan çocuklar da daha çok konuşmayı öğrenir. Öğretmenler sınıfta konuşmayı ne kadar çok uzatırsa çocuklar o kadar çok uyur. Biffle, “ Öğretmenliğimin 25’nci yılında bir gün derste Platon’dan bahsederken ön sıralardan bir öğrencime en son neden bahsettiğimi sordum. İyi bir öğrenci olmasına rağmen ne anlattığımı bilemedi. Bu benim için çok önemli bir deneyimdi ve öğretmenlik hayatımı değiştirdi. 25 yılın sonunda öğrencilere sadece nutuk çekmenin bir işe yaramadığını gördüm.”  Ne dersiniz derste, toplantılarda uzun nutuk atmanın pek işe yaramadığı doğru değil mi sizce?