A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

İSTANBUL'UN FETHİ

İSTANBUL'UN FETHİ

Şanlı tarihimizde İstanbul’un fethinin anlamı çok büyüktür. İstanbul’un fethi konusunda Sevgili Peygamberimiz: “İstanbul muhakkak feth edilecektir. Onu feth eden komutan ne güzel komutan; Onu feth eden ordu ne güzel ordudur.” buyurmuşlardır. Rasulüllah’ın bu müjdesine kavuşmak isteyen Müslümanlar, İstanbul’u defalarca kuşattılar. Nihayet Sultan Mehmet komutasındaki Türk Ordusu 29 Mayıs 1453 Salı günü İstanbul’u fethetti. Böylece bu şeref aziz milletimize nasip oldu. Sultan Mehmet “fatih” oldu. Orta çağ kapanıp “yeni çağ” açılmış oldu. Fetih günü Sultan Mehmed, Topkapı’dan şehre girerek, Bizans halkının sığındığı Ayasofya’ya gitti. Orada bulunan dini liderlerden ve insanlardan bazılarının yerlere kapanmış vaziyette olduğunu görünce, onlara: “Kalkın! Ben Sultan Murat Han Oğlu Sultan Mehmed derim ki: Bu günden itibaren canınız ve hürriyetiniz teminatım altındadır.” Dedi. Bu fetih, o tarihlerde dünyanın bazı bölgelerinde Müslümanların diri diri ateşe atılarak zulme maruz bırakıldığı bir dönemde gerçekleşti. Bu muazzam fethin ertesi Çarşamba günü İstanbul’un her yerinde Fatih Sultan Mehmed’in fermanları okundu. Şehrin içinde saklanan halkın, hiçbir şeyden çekinmeksizin ve cesaretle ortaya çıkmaları istendi. Canlarının, mallarının, ırzlarının, korunacağı, din ve mezhep hürriyetleri ile milli örf ve adetlerinin tamamen Türk kanunlarının teminatı altında bulunduğu ilan edildi. Dini liderlerini seçmelerine izin verildi. Fatih’in bu fermanına o kadar sadakat gösterildi ki, o günden günümüze varan zaman diliminde bu güzel yurdumuzda diğer ırk ve din mensupları, hiçbir rahatsızlık duymadan yaşaya geldiler. Yüce milletimiz hiçbir zaman zulme tevessül etmemiştir. Milliyeti ve inancı ne olursa olsun hiç kimseye kötü muamele yapmamıştır. Her ırka ve her inanca hoşgörü göstermiştir. Tarihimizdeki bütün fetihler, haksızlıkların yok edilmesi ve zulmün sona erdirilmesi için yapılmıştır. İstanbul’un fethinden sonra da, orada yaşayan Hıristiyanlar o zamana kadar görmedikleri adalet, eşitlik ve huzura kavuşmuşlardır. Şanlı ecdadımızın canları ve kanları pahasına fethederek bizlere emanet bıraktıkları güzel İstanbul’u ve aziz Anadolumuzu, atalarımızın mukaddes emaneti bilip, canımız gibi koruyalım, Onlara layık bir nesil olabilmek için daha çok çalışıp ülkemizi imar edelim. Her köşesini cennetten bir parça bilip, en iyi şekilde koruyalım. Her karış toprağı şehit kanıyla yoğrulmuş bu kutsal topraklarda, birlik ve dirlik içinde yaşayalım. Birliğimizi bozmak isteyenlere de fırsat vermeyelim, aziz okuyucularım.