A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

Peker ilk defa Giresun'da konuştu

Peker ilk defa Giresun'da konuştu

Giresunspor eski kulüp başkanı Olgun Peker, cezaevinden çkıktıktan sonra şike davası ile ilgili ilk kez Giresun'da konuştu. Şike davasında bir numaralı sanık olarak yargılanarak beraat ettiğini ifade eden Peker, "Şimdi düşünün şike davasında 1 numaralı sanık herkesi onun üzerinden dinlemişsin, herkes onun üzerinden yol alınmış, 26 menajerlik şirketi denilmiş, yüzlerce futbolcu şike yapıyor denilmiş ve bu arada beraat etmiş bu adam. Demekki bu dava şike davası değil" dedi.Bir numaralı sanığa 4 tane soru sordular3-4 binin üzerinde telefon konuşmasının olduğunu kaydeden Peker, "Onun bunum var. Ama bir tane ne şike, ne de başka suçla alakalı ibare, oraya çekilebilecek bir durumum yok. Bir numaralı sanığa 4 tane soru sordular. 21 mahkeme. Bu 4 soru. Biri telefonda çok sert konuşuyorsun, Hakan Karaahmetin evinde kaldın mı?, öbürü Mykıl Enaramo diye bir futbolcuya bacağını kırarım demişsin. Her zaman da derim. Benim yanımda çalışan bir kızı ailesi bana emanet ediyorsa, o benim namusumdur, bana emanet ediyor. Biri de onun namusuna dil uzatırsa benim namusuma dil uzatmış olarak görürüm, yine aynı tepkiyi gösteririm. Benim işyerimde çalışanın namusu bana aittir. Dava ile alakalı değildir bu 4 soru da. Böyle bir süreç yaşadık. Bundan sonra hayata kaldığım yerden devam edeceğim. Okul okuyacağım. İngilizce öğrendim, bayramdan sonra yurtdışına kursumu tamamlamaya gideceğim. Hayatımı daha da geliştirerek, öğrenerek hayatıma devam edeceğim. Ben spor adamıyım" şeklinde konuştu.Şuanda ben temiz bir spor adamıyım'3 Temmuzda cezaevine girerken ben şaibeli bir spor adamıydım, şuanda ben temiz bir spor adamıyım' diye konuşan Peker, "İnsanların bana temiz deyip dememesi de beni çok alakadar etmiyor. Ben kendimi biliyorum. Kalbimi biliyorum. Olanı biliyorum olmayanı biliyorum. Ben hiç tahliye talebinde bulunmadım. Ben tutuklamalara hiç itiraz etmedim. Bu benim için bir kaderdi. Ben öyle gördüm. Cenab-ı Allah orda olacaksın dedi. Biz ordaydık. Biz inanan insanlarız. Kader ama böyle olmaması lazımdı. Yani bu kadar yıpratıcı olmamalıydı. Bir yanlış yapıldı bence bu yanlışı doğru çıkartmak için bu kadar insanların üzerine basma egosuyla hareket etmek çok doğru değil. Herkes yanlış yapabilir" En büyük yanlışı ben yaptım Gizli tanıkla ilgili sorulara cevaplayan Peker, "Diyorum ya en büyük yanlışı ben yaptım. Gizli tanık var deniyor. Suçlamada bulunuyor. Gizli tanığın çıkması için herşeyi yapacağım. Cezasını bulsun diye değil. Gizli tanığın kim olduğunu insanlar görsün diye. Giresun savcılığına suç duyurusunda bulunacağım yarın. İddia ettiği konuları merak ettim. Bu olayda bakmak görmeye yetiyor. Bazen bakmak görmeye yetmiyor ama bunda yetiyor. Aziz Yıldırım'ı yetkili mahkemeye çıkartmak için bir tane örgüt lazımdı, silahlı suç örgütü. Futbolun içerisinde de silahlı suç örgütü yaftasını yakıştırılabilir insan olarak beni gördüler, maalesef burada bir atlama tahtası olduk. Ben hakkımda araştırma yapıldığını biliyordum. 22 Mart gününden beri hakkımda araştırma ve soruşturma yapıldığını biliyordum. Ama böyle şike davası felan olduğunu bilmiyordum. Ben Giresunspor yüzünden, Giresun'dan bir mail geldiği iddia ediliyor, Giresunspor'un tahtasını açtırmak için futbolcuları tehdit ettiğime dair bir araştırma yapıldığını biliyordum. Yapsınlar zaten poliste işini yapıyor. Diye düşünüyordum. 7 Nisan'da ofisimi felan bastılar. 20 Haziran'da savcıyla görüştüm. Ofisimi arama izni veren. O da bana bir şey demedi, polisler benden izin aldı ben de verdim dedi. Ben alınacağımı bildiğim için, ailemim yanından almasınlar diye otelde kaldım. 3 Temmuz'da kaldığım otelden alındım. Bekliyordum zaten. Ben hala öyle olduğunu bilmiyordum. Sorgumuzu yaparlar gönderirler diye bekliyordum. Ben savcıda anladım şike operasyonu ile ilgi alındığımı. Dedim ki polisin yaptığı hatayı biraz da art niyetli yönlendirmelerle yaptığı hatayı savcı düzeltir, savcı düzeltmedi daha beter hale soktu. Dedimki mahkeme düzeltir. Şimdi gerekçeli karar çıktı. Mahkeme de düzeltmedi. Ben yine adalete güveniyorum. Yargıtay da düzeltmezse yine güveniyorum. Ne hukuk, ne devlet, ne polis birkaç kişiden ibaret değil. Onlar bunu yaptı diye yargıya güvenimiz sarsılmaz. Ceza verseler de giderde yatarım. Hiçbir sıkıntı olmaz"