...Son günler de petrol ürünlerine devamlı zam yapılmaktadır dedi. Bu yapılan zamların gerekçesi olarak dünyada ham petrol fiyatlarındaki artışların gösterildiğini ifade eden şen, Oysa 2008 yılında ham petrolün varili 150 dolarlar seviyesine çıkmış iken bu gün en pahalısı olan ABD petrolünün Varili bile 95 dolar seviyesine inmiş bir çok petrol üreticisi ülkeler Varilini 75 dolardan dahi petrol satamamaktan yakınmaktadırlar. Yani dünyada petrol fiyatları düşerken bizde devamlı artmaktadır. Tabi ki petrol ürünlerinden elde edilen vergiler devletimizin en önemli vergi kalemini oluşturmaktadır. Ama akaryakıt ürünlerinden alınan vergiler adalet ölçülerinde olmamaktadır. Bu gün Benzinin litresi 5 TLye yaklaşmış olup Mazotun litresi de 4 TLyi aşmıştır. Akaryakıt ürünlerini halkımıza bu kadar pahallıya satanlar yabancılara üretim fazlası benzini sadece 1,60 TLye mazotu ise 1,20 TLye satmaktadır. Bu uygulama Türk halkına yapılan bir haksızlık değil midir? Petrol ürünlerine peş peşe yapılan zamlar tüketimin %7ler civarında azalmasına neden olmuştur. Bütçesi her ay 6.7 milyar dolar cari acık veren bir ülkede öncelikle kamuda olmak üzere çok ciddi, yapısal önlemler alınması gerekir. Ciddi manada tasarrufa gidilip israfın önlenmesi gerekmektedir. Bu gün bizden kat be kat zengin olan ülkelere baktığımızda JAPON yanın 10 bin, İNGİLTERENİN 12 , ALMANYANIN 11 bin resmi araç sayısına karşın bizde ki resmi araç sayısının 150 binin üzerinde olması nasıl izah edilebilinir. Bu araçların yakıt ve bakım paralarıyla kaç okul kaç hastane yapılır yolu ,suyu,sağlık ocağı olmayan kaç köye bu saydığım hizmetler gider bunların hesabını yapan var mı?