Türkiye’nin Türkiye olmasında temel ilke, sembol, kemikleşmiş, milletiyle özdeşleşmiş, DNA taşı gibi köklü mirasları vardır.

Bir Ülkenin ülke olmasında nasıl, vatan, millet, bayrak, tarih, kültür, din temeli teşkil ediyorsa, halkın milli birlik ve beraberliğine, kültürüne, geleneklerine, geçmişine hitap eden değerlerini bir çırpıda kaldırıp yabana atmak, ortadan kaldırmak, imha etmek öyle sanıldığı kadar kolay değildir.

Her şeyin bir mazisi ve geleceği vardır.

Çok söylendi.

Laflara geldi.

Kalktı, kalkacak, kaldırılacak.

Her şeyde bu olmaz, gerekmez dendi.

Ama bunları dile getirirken, gündem yaparken bu Ulus’a sorulmadı.

Fikri alınmadı.

Neydi bu?

Türkiye Cumhuriyeti logosu yani kısacası T.C.

Sağlık Bakanlığı yurt içindeki birimlerinde tabela ve levhalarında buna gerek yok, kalkacak dedi.

Tepki büyüktü.

Geri adım atıldı.

Bakanda açıklama yaptı.

Ve T.C. levhalara geri döndü.

Arkadaş siz ne yapmak istiyorsunuz?

İnsan soyuyla, sopuyla, ismiyle, şanıyla, etiyle, etiketiyle, eksiklik hisseder, rahatsız olur mu?

Yok böyle bir tavır.

Bırakın bunları Allah aşkına..

Uğraşın siz, işsizlikle, yoklukla, ekonomiyle, eğitimle, yolla, köprüyle..

İç huzur, dış politika.

Bırakın, özdeşleşmiş miraslarımızı.

Biride kalkmış.

Bir sendika başkanı !

Aman Allah’ım.

Okullarımızda yıllardır söylenen andımız.

Memur-Sen Genel Başkanı Başbakan'a sunulan raporda..

Çözüme yönelik 36 maddelik öneri ve bu maddelerde öne çıkan başlıklar arasında;

"Eğitim sisteminin, toplumun değerleriyle örtüşür bir uygulama içeriği kazanması adına karma eğitim mecburiyeti kaldırılmalı, eğitim kurumlarında 'Andımız' retoriği uygulamasına son verilmeli..”

Başka derdin yoksu senin sayın başkan?

Siz üyelerinizin sosyal-ekonomik konumlarıyla ilgilenin.

Her şeye gazel! Okumayın.

Okuduğunuz gazeli herkes beğensin.

Ben, beğenmedim hariçten okunan bu gazeli!

Ne var çocuklarımızın bu andında.

Be memlekette ezanda okunur, namazda kılınır.

Okullarda andımızda söylenir.

Dinlerin kardeş olduğu ülkede, sizi neden andımız rahatsız eder ki?