A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

ALKIŞLAMAYI BIRAKIN AĞLAMIYOR BİLE...

ALKIŞLAMAYI BIRAKIN AĞLAMIYOR BİLE...

                Merhaba, ben geldim.

                İstanbul'da yaşamaya başladığımdan itibaren köşe yazmıyorum.

                Memleketimi yakından takip ediyorum ama yazacak kadar iç içe olamıyorum.

                Direkt konuya girmek istiyorum.

                Gündemde ki olaylar belli, kimsenin olanlardan bihaber olma ihtimali yok.

                Yolsuzluk falan filan...

                Yolsuzluk yapanlar kim olursa olsun cezalanmalı diyenler,

                Adamlar iyi para yemişler, ayakkabı kutularında balya balya para saklamışlar diyerek espri konusu çıkaranlar

                Ve aman banane benim paramı mı yemişler sanki, kim ne yiyorsa ne yolsuzluk yapıyorsa yapsın sürekli yolsuzluk muhabbeti duymaktan sıkıldım diyenler diye 3 gruba ayırdım.

                Yazımın geri kalanını o son gruba dahil olanların okumalarına gerek yok diyerek onlara hayatlarında başarılar diliyorum.

                ***

                Evet Show TV'de yayınlanan kelime oyunu hükümeti iğneleyici soru sorduğu için yayından kaldırıldı.

                Başbakanın annesinin vefat ettiği gün program yapmayan Acun Ilıcalı'nın O Ses Türkiye yarışması geçen akşam reyting rekoru kırdı.

                Ekran başında herkes Ebru Gündeş'in o haline çok üzüldü!

                Şimdi size alıntı yaparak sizinde içinde bulunduğunuz bir hikâyeyi aktaracağım.

                Televizyon alkıştan yıkılıyor, mağdur ama mağrur Ebru Gündeş gözyaşlarını siliyor...

                Gazetenin köşesinde bir haber, "Konya'da kırk günlük bebek soğuktan donarak öldü"

                Ebru Gündeş Acun'a "Senin kocaman bir yüreğin var" diyor, alkışlar bu sefer daha şiddetli başlıyor.

                Bebeğin öldüğü evin camı kırıkmış, naylonla kapatmışlar.

                Acun, Ebru Gündeş'e "Geçecek bu günler, biz senin yanındayız" diyor, alkışlar susmak bilmiyor, tüm Türkiye tek yürek olmuş, Acun ile Ebru'nun gözleri yaşartan dayanışmasını izliyor.

                Anne, gece bebeğini emzirmeye kalkmış, çocuğunu hareketsiz görünce de çığlık atmaya başlamış, komşular yetişmiş çığlıklara...

                Televizyonda şarkılar söylenmeye devam ediyor, tüm hayalleri o yarışmayı kazanıp Ebru Gündeş gibi bir hayat yaşamak olan insanlar, Ebru Gündeş'in onları beğenmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Şarkılar bitince yine alkışlar başlıyor, programın yarısı alkışlarla geçiyor, herkes birbirini alkışlıyor.

                Komşular diyor ki; "Çok fakirlerdi, odun bulabilirlerse yakarlardı" odun bulabilmek ne demek gazete bunu yazmıyor.

                Ebru Gündeş alkışlanırken elini göğsüne koyup "Eyvallah" hareketi yapıyor, yani "Sizler alkışlarınızla benim kocamın suçsuzluğumu tasdiklediniz, unutmam bu desteğinizi" gibisinden teşekkür ediyor, aslında hepsi de Ebru Gündeş'in hayatını yaşamak isteyen seyircilere doğru.

                Kocası askerdeymiş kadının, iki çocukla bırakmış bu virane evde karısını, adam askerde devlete hizmet ederken, devlet bir torba odun verememiş mi bu eve, hani AK Parti kömür dağıtıp oy alıyordu, nerede kömür, hani odun, kırk günlük bebeğin cesedini mi yaksınlar diğer çocukları da ölmesin diye.

                O Ses Türkiye bitiyor. O ses olmak isteyen kişilerden biri eleniyor, veda ederken programa alkışlanıyor, herkeste bir burukluk, SMS oyları da kurtarmamış belli. Ceplerinden elli kuruş verip bir yarışmacıyı elenmekten kurtaramayan seyirciler çok üzgün ve mağdurlar, ama yine de alkışlıyorlar.

                SMS'lerle kırk günlük bebeğin kırk yıllık kömür parasını toplayan Acun programı kapatıyor, haftaya görüşürüz diyor, herkes alkışlıyor.

                Konya'da kırk günlük bir bebeğin cenazesi kalkıyor, on bilemediniz on bir kişi cenaze namazını kılıp, küçücük tabutu toprağın en dibine gömüyorlar, kimse alkışlamıyor.

                Alkışlamayı bırakın ağlamıyor bile...