HAK - BATIL MÜCADELESİ
Saff Suresi’nde meâlen şöyle buyruluyor: “İslâm'a davet olunurken Allah’a karşı yalanyere iftirada bulunandan daha zalim kim olabilir. Allah (c.c) zalim kavmi doğru yolakavuşturmaz. Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler ama kâfirler hoşlanmasa daAllah nurunu muhakkak tamamlayıcıdır. Müşrikler hoşlanmasa da, O Allah (c.c.), dininibütün dinlere üstün kılmak için, Peygamberini Hak Din ile ve Hidayet ile gönderdi.”
İlk insan ve ilk Peygamber Adem (a.s.)’dan bil-itibar, günümüze kadar her devirde, hak
ve batıl daima bulunmuş, Hakk’ı-hakikati anlayıp ona tabi olanlarla, Hakk’ı anlayamadığı veya
anlamak istemediği için batıla tabi olanlar arasında sürekli bir mücadele olmuştur. Gönderilenbütün peygamberler, insanlığı Hakk’a davet etmişler ve Hakk’ın anlaşılması, insanların Hakka’atabi olarak kurtuluşa ermeleri için gayret sarfetmişlerdir. Bu davete kulak verip Hakk’ayapışanlar olduğu gibi, Hakk’ın karşısına dikilip batıl için mücadele edenler de her zamanbulunmuştur. Başta Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz olmak üzere bütün Peygamberler ve Allah’ındininin öğretilmesi ve yaşatılması için gayret gösteren Allah Dostları, bu uğurda birçoksıkıntılara, saldırılara maruz kalmışlardır.
Mücadele Suresi, Hakk’ın karşısına dikilip de Allah ve Resulü ile mücadele etmeye
kalkışan kâfir ve münafıklara tabir caizse hadlerini bildirmekte ve onların akıbetlerini yüzlerineçarpmak ve nihayet mü’minlere vaat edilen Rıdvan ile son bulmaktadır.
Bu Sure-i Celile’nin bahsettiğimiz mevzudaki ayet-i kerimelerinin meâl ve tefsirleri şu
şekildedir:“O gün Allah onları topyekün kabirlerinden kaldırıp mahşere sevk edecek ve onlarsize yemin ettikleri gibi Allah'a da yemin edecekler ve sanacaklar ki işe yarar bir şey üzereler.Dikkat edin muhakkak ki onlar yalancıların ta kendileridir.”
Siz değerli okurlarım
İbn-i Kesir tefsirinde bu ayet-i kerime şöyle izah olunuyor: “Onlar dünyada insanlara
yeminler edip de kendilerinin hidayet ve istikamet üzere olduklarını söyledikleri gibi, ahirette
de Allah’a yemin edeceklerdir. Çünkü insanlar dünyada nasıl yaşarsa öylece ruhlarını teslim
ederler ve aynı şekilde haşredilirler. Zannedecekler ki ettikleri bu yemin dünyada olduğu gibi
ahirette de kendilerine menfaat sağlayacak.”
“Onların üzerlerine şeytan galebe etmiş de kendilerine Allah’ın zikrini
unutturmuştur. İşte onlar şeytanın taraftarlarıdır. İyi bilin ki şeytanın taraftarları hüsranauğramışlardır.”
“Yani ebedi nimeti zayi edip kendilerini azaba maruz kılarak nefislerine ziyan
ettirmişlerdir.”
“Muhakkak o kimseler ki Allah ve Resulüne muhalefette bulunurlar, işte onlar zelil Olanların arasındadırlar.”