A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

BİR ZAMANLAR TÜRKİYE - 11

BİR ZAMANLAR TÜRKİYE - 11

HUSUSİ LEVHASI: O yıllarda dolmuşlar çok fazla olduğundan, özel otomobil sahiplerinin çoğu, ticarî araç olmadıklarını ve yolcu taşıması yapmadıklarını belli etmek için, araçlarının ön camının üzerine “HUSUSİ” yazılı açıklayıcı bir bant takarlardı. Böylece, yol boyunca dolmuş bekleyen yolcuların sürekli el işareti yapmaları engellenmiş olurdu. Aksi taktirde, trafikte durulduğu anda, yan camdan birinin kafasını içeriye doğru uzatarak; "Pangaltı'dan geçer mi?" şeklindeki sorularıyla yol boyunca muhatap kalınırdı. 80'lerin ortalarından itibaren İstanbul'da dolmuş taşımacılığı sona erince, bu türden açıklayıcı bir aparata da gerek kalmadı özel otomobillerde... GECE BEKÇİLERİ: Geceleri sokaklarda devriye gezen gece bekçileri olurdu. Kahverengi üniformalı ve kasketli bu güvenlik elemanları, sabaha dek nöbetlerini devam ettirir ve civardaki sokaklarda gezen meslekdaşlarıyla haberleşmek için sık sık düdüklerini çalarlardı. Emniyet Teşkilâtı’na bağlı olarak görev yapan gece bekçileri 1980’lerde kaldırılarak, sabit karakol kadrosuna verildiler. ASKERÎ DEVRİYELER:  12 Eylül 1980 ihtilâlinden sonraki 3 yıl zarfında (olağanüstü hal kaldırılana dek) İstanbul cadde ve sokaklarında (ve Türkiye’nin 67 şehrinde) 4’erli gruplar halinde devriye gezen askerler olurdu. Dördü de tüfekli, miğferli, kısacası tam teşeküllü olan erler, aynı hizada ve birer metre aralıklı olarak yürürlerdi. Kaldırımda karşılaşıldığında vatandaşlar mutlaka kenara çekilerek, kollarında kırmızı bantlarda “Görevli” yazılı devriyelere yol verirlerdi. Bütün bankaların ve resmî kurumların korunması görevi de bu devriyelerde olup, ikisi binanın içinde dururlarken, diğer ikisi de giriş kapısının iki yanında ayakta nöbet tutarlardı. Olağanüstü hal kaldırılınca, askerler de kışlalarına geri döndüler.