Sevgili okurlarım…
Hiç düşündünüz mü?
Neden turizm
olarak denizimizi ön plana çıkaramıyoruz…
Adı gibi kendi de
Karadeniz olduğundan mı acaba?
Bence hayır…
Turizmi
kalkındıracak yetkililerin,
Turizmi alternatif
olarak görmediklerinden…
Evet, evet…
Yanlış
düşünmüyorum…
Yeşili ve mavisi
ile eşsiz doğa manzaralarını barındıran,
Kıyı şehirlerimize
ne yazık ki?
Gereken önem
verilmiyor.
Bakın şimdi.
Bulancak Küçük
Limanından itibaren Pazarsuyu köprüsüne kadar denize girmek için,
İnsanların zaman
geçirebilmesi için Belediye Plajından başka bir yer yok…
Piraziz’de ise ‘T’
diye adlandırılan plajlar mevcut..
Nerdeyse
kumsalımız yok…
Eee hal böyle
olunca.
Denize
girilemeyen,
Kumsalda
güneşlenilemeyen bir yere neden turist gelsin…
Hiçbir il ve ya
ilçe yoktur ki?
Sahile kıyısı
olsun,
Fakat denize
girilmesin…
Maalesef biz bunu
yaşıyoruz.
Defalarca dile
getirdik…
Belki bu ilin
ileri gelenleri,
Yaz ayı geldiğinde
tatil için başka memleketlere gidiyorlar.
Paraları oralarda
harcıyorlar…
Ama iş buraya
hizmet etmeye gelince,
Buranın
kalkınmasına gelince,
Sağır taklidi
yapıyorlar…
Bulancak ismini
vermek istemediğim birileri yüzünden bugün ‘T’ adı verilen dalga kıranlarına
kavuşamamış…
Neden bugünkü
idareciler ve turizmi destekleyenler buna ön ayak olmuyor.
Küçük Liman’dan
Pazarsuyu’na kadar dalgakıran atılamaz mı?
Hadi biri çıksın
da bu işe öncülük etsin…
Canım ilçelerimiz
şenlensin…
Karadeniz adı gibi
deniziyle birlikte de alternatif gezi bölgesi olsun.
Deniziyle,
yaylasıyla
Türkiye’de örnek
bir yer olalım…
Buradan
yetkililere sesleniyorum.
İsim vermiyorum.
Kendisini,
Bu ilin ve
ilçelerin sahibi olarak gören
Hayatları burada
geçecek olanlara sesleniyorum.
Atanmışlara değil,
Seçilmişlere
sesleniyorum.
Görün bu eziyeti.
Çözün üzerimizde
ki kara bulutları…
Hadi şimdi turizm
zamanı…
El birliğiyle
mükemmel bir şehir olmak için yol alalım.
Artık kabuğumuza
sığmamamız lazım.
Artık,
Kalkınmamız lazım…