A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

MEVLİD KANDİLİ

MEVLİD KANDİLİ

  Sevgili okuyucularım: Cümle kâinat, kendi hürmetine yaratılan ve âlemlere rahmet olarak gönderilen beşeriyetin en yüce siması, ins-ü cinnin Peygamberi, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizin dünyayı şereflendirdiği, mübarek Mevlid kandilini Cuma günü akşamı, (bu akşam) inşallah idrak edeceğiz. Sevgili okuyucularım: Fahri kâinat efendimizin doğduğu gece kendiliğinden olağanüstü bir takım hadiseler zuhur etmişti;   1- O devrin en büyük devletlerinden olan İran’ın kisrâsı (hükümdarı)nın sarayında bulunan, mimar ve mühendislerin yıkılmaz raporu verdikleri on dört sütun bir anda çöktü. 2- Sâvâ gölü saniyeler içinde kurudu. Halen bir damla suyu yoktur. 3- Mecusilerin bin seneden beri sönmeden yakıp tapındıkları ateşgedeleri  söndü. 4- Müşriklerin yıllardan beri Kâbe üzerine dikmiş oldukları putlar birden devrilip paramparça oldu. Kâbe’nin etrafı âdeta küp kırığına döndü.   Bunlar çok büyük olaylara işaretti ki öylede oldu. Gerçekten ilerde İran saltanatı (Pers imparatorluğu) yıkıldı. Bizans İmparatorluğu dağıldı. Putperestlik mahvolup bitti. Küfür ve zulüm bataklıkları kurudu ve insanların gönüllerin de iman meş’alesi tutuştu. Allah kelâmı olan Kuran-ı Kerim simsiyah karanlıkları nura döndürdü. İnsanlık ilim, edep, ahlâk, hak, hukuk, adalet inkılâbıyla saadete kavuştu.   Değerli okuyucularım   Cuma günü akşam (bu akşam) idrak edeceğimiz VELÂDET kandili böyle esrarlı ve müstesna bir gecedir. Mü’minler olarak elbette, bu mübarek gecede bir tesbih namazı kılmalı,  mümkünse hatmi enbiya yapmalı, duaya, tevbe ve istiğfara devam etmeli, bilhassa bu gece ve bu REBİUL EVVEL ayı boyunca salavât-ı şerife okumaya gayret etmeliyiz. Milli şairimiz bu geceyi bizlere ne güzel de dile getirmiş.   On dört asır evvel yine bir böyle geceydi,                                                                                         Kumdan, ayın on dördü, bir öksüz çıkıverdi!                          Lâkin, o ne hüsrandı ki: hissetmedi gözler ;               Kaç bin senedir, hâlbuki bekleşmedelerdi!                            Nerden görecekler? Göremezlerdi tabi’i:                                Bir kerre, zuhur ettiği çöl en sapa yerdi;                                                                                                              Bir kerre de, ma’müre-i dünya, o zamanlar,                          Buhranlar içindeydi, bugünden de beterdi.                            Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;                                      Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!                                                                                                                               Bir nefhada insanlığı kurtardı o ma’ sum, Bir hamlede kayserleri, kisrâları serdi! Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı, dirildi; Zulmün ki, zevâl aklına gelmezdi, geberdi!   Âlemlere, rahmetti, evet şer’-i mübîni,                                                                            Şehbalini adl isteyenin yurduna gerdi. Dünya neye sahipse, onun vergisidir hep; Medyûn ona cem’iyyeti, medyûn ona ferdi. Medyûndur o ma’ suma bütün bir beşeriyyet... Yâ Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.       Bu inanç ve duygularla âlemi İslâm’ın, aziz milletimizin ve siz değerli okuyucularımın Mevlid Kandillerini en içten dileklerimle tebrik eder, cümlemizin madde ve manada muvaffakiyetine vesile olmasını Cenab-ı haktan temenni eder, saygılar sunarım. NİCE KANDİLLERE…