Galatasaray-Medikal
Sivasspor maçının 59. dakikasından sonra
GTS’lı bazı taraftarların Burak Yılmaz’ı protesto etmesine bir anlam veremedim. Takımı galip durumdayken
bile kendi futbolcusunu yuhalayan, takımın moralini bozan taraftarlar Burak’a
penaltı attırmamaya çalışmaları tuhaf
olduğu kadar düşündürücü bir olay. Bu arada cesaretinden dolayı Mustafa
Denizli’yi penaltıyı Burak Yılmaz’a attırması nedeniyle kutluyorum. Seyircinin
tepkisine rağmen Burak Yılmaz’ı 90
dakika oyunda tutması ve penaltıyı attırması Burak Yılmaz’ın yanında yer
aldığını gösterir.
Burak Yılmaz 33 gün sonra ilk maçına çıktı. Futbol
hata oyunudur. İstenilen pası vermedi diye futbolcu dünyanın neresinde görülmüş
yuğlanması. Sonuç itibari ile futbolcular da bizler gibi birer insan.’’ Milyon
dolarları alıyor,oynasın be kardeşim’’ işte bu mantık tamamen yanlış bir
düşüncenin sonrası’nda çıkıyor ortaya. Aslında bu sadece Burak Yılmaz için
geçerli bir durum da değil… Geçmişte Selçuk İnan’a aynı tepki gösterilmedi mi? Türkiye’de
mevcut şartlar içerisinde, oynadığı mevki’nin tartşmasız en iyi oyuncularından
olan Burak Yılmaz gibi değerler kolay
yetişmiyor bu ülkede. Medikal Sivasspor maçında
Burak Yılmaz top ayağına
geldiğinde son 30 dakikada ıslıklanıyor ve bu insan Galatasaray’ın kaptanlık
pazı bandını taşıyan isim aynı zamanda. Olması gereken bu değil’dir esasında, iyi
de oynasa kötü de oynasa bizim oyuncumuzdur.’’ Formanın hakkını verecek
kardeşim’’ tarzı eleştirileri gayet iyi anlayabiliyorum, herkes kendine göre
haklı olabilir. Fakat sakin kafa ile düşünmekte yarar var. Elimizde sadece bir
Burak Yılmaz var 10 tane yok. Bizler yaşattığı o mutlu günleri bu kadar çabuk
unutmak olmaz. Maestro’ların kolay yetişmediği bir ülkede, Burak Yılmaz bir
değerdir.İnadına Burak Yılmaz diyelim ve konuyu kapatalım.