HZ. MUHAMMED (SAV)’İN
ANLATTIĞI DİNİ Mİ ANLAYIP YAŞIYORUZ?
Daha yakın zamana kadar Nasr
suresinde geçen şu ifadelerin hoş hayallerini kurardım “Allahın yardım ve
zaferi gelip de insanların bölük bölük, fevc fevc Allah’ın dinine girdiklerini gördüğün
zaman….”
Derdim ki herhalde bu tablo
sadece Hz. Muhammed ( sav) dönemine mahsus değildir. Tıpkı geçmişte Arap
yarımadasında, Asya’da, Afrika’da ve Anadolu’da olduğu gibi günümüzde de ve
daha sonraları da insanlar bölük bölük, fevc fevc, gurup gurup Allahın dinine yönelecekler
ve Müslüman olacaklar diye düşünürdüm. Gerçi yine aynı şekilde düşünüyorum ya.
İçinde bulunduğumuz zaman
diliminde ise tam tersine, insanların gurup gurup ayrılıp, farklı farklı
istikametlere yöneldiklerine şahit oluyoruz. Peki niçin?
Allahın Resulü, belli ki
insanlara bu dini en güzel şekilde anlatmış ve onun çağrısına kulak veren
insanlar da yirmi üç yıllık bir sürenin neticesinde top yekun Müslüman
olmuşlar. Ve yine peşinden gelen insanlar, Onun anlattığı İslam’ı dünyanın çeşitli
noktalarına taşımışlar ve kabul görmüşler. Asya’yı Müslümanlaştırmışlar.
Anadolu’yu Müslümanlaştırmışlar… Kuzey Afrika’dan Avrupa’nın batı uçlarına kadar
ulaşmışlar.
Bu gün Müslümanların içine düşmüş
olduğu durumdan dolayı, bırakın İslam’ı başkalarına izzet ve onur içinde bir
yaşayış dini olarak sunmayı, Müslüman kimliğini açık etmekten sakınan, utanan
nice insanların varlığına şahit oluyoruz.
Daha yakın zamanda Nobel ödülü almış bilim
adamımızın medyaya yansıyan bu doğrultuda ifadelerini hep birlikte okuduk. İçinde
yaşamış olduğu toplumda Müslüman kimliğini, Müslümanların sergilemiş olduğu
İslam anlayışından dolayı sakladığını söylüyor…
Düşündüğümüzde, bu din Allahın dini.
Bu insanlarda Allah’ın yarattığı insanlar. Allh’ın diniyle yarattığı insanların
tencerenin kapağıyla örtüşmesi gibi bir uyum içinde olması gerekir. Oysa gerçek
böyle değil. Bırakın dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanları… Gerçekten
hemen yanı başımızdaki Müslüman’ın bile bir çok çelişkilerine şahit
olabiliyoruz. Onların elinden ve dilinden emin olabiliyorsak veya bizden emin
iseler problem yok.. Çıkarlarımız, menfaatlerimiz çakışmayıversin. Bir birimizi
ezip geçebiliriz.
O zaman şu soruyu sürekli
zihnimizde canlı tutmamız gerekir. Acaba Allahın Kuran üzerinden bizlere anlattığı
İslam bu gün bizim anladığımız İslam mıdır? Hz. Muhammed(sav)’in açıkladığı din
bizim şu anda anladığımız din midir? Yani Hz Muhammed (sav) bizlere bu gün
İslam dünyasının alimlerinin, önderlerinin, liderlerinin anladığı bu dini mi
tebliğ etti. Yoksa biz bu dini akıp
giden zaman içinde kendi arzu ve isteklerimiz doğrultusunda yorumlayıp
günümüzde insanların kaçıştığı, ya da en basit şeylere duyulan ilgi ve alaka
kadar ilgi ve alaka duyulmayan bir din
haline mi getirdik?
Ve yine şu soruyu da zihnimizde
canlı tutmamız gerekir. Gerçekten biz bu Kuran’dan Hz. Muhammed’in anladığını
mı anlıyoruz? Öyle ya okuduğumuz bu ayetin verdiği mesajı Onun anladığı şekilde
mi anlıyoruz?
Evet… Onun anladığını anlama noktasında
bir arayış ve çabanın içerisinde olabilmek…
Rabbim! Ne olur? Hak ve hakikatlerin bilgisini
bizlere lutfet…