İnsanlık
ufkuna çöken zulüm, nizamlarının bunaltıcı zincirlerini kırıp, cihan tarihinin
en güçlü madde ve mana inkılabını yapan ve âlemlere rahmet olarak gönderilen
tek önder, tek örnek, hiç şüphesiz Peygamber Efendimiz (s.a.v) dir.
Beşeriyet
sarayının şeref köşesinin sahibi olan, en iyinin, en doğrunun ve en güzelin
rehberi olan, kavmi tarafından Muhammed-ül Emin (Güvenilir Muhammed) diye
vasıflandırılandırdılar. Ne mutlu O’nun gerçek ümmeti olabilenlere!
Canlı
ve cansız bütün aleme, Hakk’ın sesini duyuran Yüce Peygamberimiz, fani varlığı
ile aramızda değildir. Fakat, tek örnek ve tek önder olarak her zaman
yanımızdadır. Bir Müslüman için, O’ndan başka önder ve örnek düşünülemez. Bunun
içindir ki, Yüce Mevlamız Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur: “Andolsun ki, Rasülullah’da sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü
arzulayanlar ve Allah’ı zikredenler için güzel bir örnek vardır.”
Evet,
bir müslümanın cemiyet içindeki durumu, makam ve rütbesi ne olursa olsun, ister
baba veya anne, ister zengin veya fakir, ister tüccar veya san’atkar, ister din
adamı veya öğretmen, ister hakim veya doktor, ister mühendis veya idareci,
ister komutan veya profesör olsun, örneği ve önderi Yüce Allahımız’ın:
“Alemlere rahmet ve bütün insanlığa Peygamber” olarak gönderdiğini beyan ettiği
Allah Rasülü (s.a.v) olmalıdır. Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’de ki, bu
Rabbani beyanlar şöyledir. “(Habibim),
Biz seni ancak, bir müjdeci, bir korkutucu(ve) bütün insanlara peygamber olarak
gönderdik. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.”
Kıymetli okurlarım!
Dünyayı
İman ve Kur’an nuruyla aydınlatan insanın insana kul , köle olmasını önleyen;
insanı hürriyete adalete, eşitliğe, huzur ve saadete kavuşturan;
yaratılmışların en yücesi olan Peygamberimiz (s.a.v) ‘in örnek ahlakına bir göz
atarsak görürüz ki, cihanda en güzel ahlak ve fazilet hayatı yalnız ona aittir.
“Ben lanetçi olarak değil rahmet olarak
gönderildim” buyuran Allah Rasülü
(s.a.v)’i yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle tasdik eder. “Hiç şüphesiz büyük bir ahlak üzerindesin
sen”
O,
Allah’ın öyle bir Rasülü ki; onun örnek ahlakı günler aylar seneler ve asırlar
geçse de eskimeyecek ve bütün insanlara tek olarak ebediyyen yaşayacaktır.
O ki, hayatı baştan başa şefkat ve merhamet
örneğidir. O bütün canlılara merhamet eder, insanların dertlerine hiç karşılık
beklemeden koşardı. Yoksulların, dulların, boynu büküklerin gönlünü alırdı. Bir
gün Hz. Ebubekir (r.a) ‘ın kızı Esma (r.anha) hazretlerine: “Kesenin ağzını bağlama, senin rızkın da
bağlanır.”buyurmuşlardır.
Yine
bu şefkat ve merhamet sebebiyledir ki, çocukları çok sever, onları kucağına
alır, rastladığında onlara selam verir, sevindirir ve bazen de onların oyunlarına iştirak eder ve şöyle
buyuyrulardı: “Büyüklerimize saygı
göstermeyen, küçüklerimize merhamet etmeyen bizden değildir”
O
ki, dost ve düşman herkesle iyi geçinir, kibir ve büyüklenmekten hoşlanmaz,
kimseye kaba davranmazdı. Kendisne kötülük edenlere iyilikle karşılık verir,
her çağırıldığı yere gider, kimsenin sözünü kesmez, kimsenin ayıbını yüzüne
vurmaz, meclislerde nerede boş yer bulursa oraya oturur, gösterişden uzak sade
bir hayat yaşardı. Böylece sözleri ve hareketleriyle insanlığa en güzel örnek
olmuştur. Rabbim bizleri şefaatlerinden mahrum eylemesin.