İNSANLARIN
HİDAYETİNE VESİLE OLMANIN FAZİLET VE EHEMMİYYETİ-2
Hayber’in
muharebesi devam ederken Peygamber Efendimiz(s.a.v) şöyle buyurur: “Bu sancağı
yarın öyle birine vereceğim liAllah-ü Teâla onun eliyle Hayber’in fethini bize
nasip edecek. O, Allah’ı ve Rasulünü sever, Allah ve Rasulüde onu severler.”
Sabah olunca Peygamber Efendimiz (s.a.v) hz. Ali (kv.)’in nerede olduğunu sorar.
Hz. Ali gözlerinden rahatsızlanmıştır. Haber gelir gelmez Efendimiz’in yanına
gider. Rasulüllah (s.a.v) Hz. Ali’nin rahatsızlığı için dua ettikten sonra
sancağı kendisine teslim ederler.
Gözlerindeki rahatsızlığı iyileşen Hz.
Ali efendimiz “Ya Resulellah, Onlar da bizim gibi mü’min oluncaya kadar mı
harbe devam edeceğim? diye sorar. Bunun üzerine Resul-ü Ekrem Efendimiz şöyle
buyurur: “Acele etmeden gayet sakin bir
şekilde onların yanına var, sahalarına in. Sonra kendilerini Müslüman olmaya
davet et. Onlara İslam Esaslarını haber ver. Ey Ali, yemin ederim ki Allah’ın
senin sayende tek bir kişiye hidayet vermesi, iyi bil ki sana kızıl develer
bahşedilmesinden çok daha hayırlıdır.”
Hadis-i
Şerifte geçen “kızıl develer” o gün Arap toplumu içinde maddi kıymeti en yüksek
olan dünya mallarını temsil etmektedir. Bir kişinin hidayetine vesile olmak,
dünyanın en kıymetli malına sahip olmaktan daha hayırlıdır. Bunu şu şekilde de
ifade edebiliriz. Bu dünyadaki en büyük kazanç bir kişinin hidayetine vesile
olabilmektir. Zaten başka bir hadis-i şerif te de “Allah-ü Teâla’nın senin iki elin vasıtasıyla (manevi ve maddi
gayretinle) bir kişiye hidayet vermesi senin için üzerine güneşin doğup-battığı
her şeyden hayırlıdır.” buyurulmaktadır. Bu husus Saf suresinde şöyle ifade
ediliyor: “Ey iman edenler! Sizi elim
bir azaptan kurtaracak olan ticareti size göstereyim mi? Allah’ ve Resulüne
iman edip, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda hizmet etmenizdir. Eğer
bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.”
Siz çok kıymetli okurlarım
Bir
hadis-i şerifte de şöyle buyuruluyor: “İnsanların en hayırlısı, insanlara en
faydalı olanıdır.” İnsanlara, onların hidayetine vesile olup dünya ve
ahirette saadet ve selamete kavuşmalarını ve Allah’ın rızasına giden yolu
onlara gösterip iman-ı Hakiki’yi elde etmelerini temin etmekten daha faydalı ne
olabilir ki? Bu işin nasıl kazançlı bir iş olduğunu Peygamber Efendimiz şöyle
ifade buyurmuşlardır: “İnsanları doğru
yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevap verilir. Ona
uyanların sevabından hiçbir şey eksilmez.”
Allah
dostlarında bütün gücüyle Ümmed-i Muhammed’in hidayeti için gayret sarf
etmişler ve şöyle buyurmuşlardır: “Vazifeniz batağa düşmüş olan ümmet-i
Muhammed’in evladını bataklıktan kurtarmak, gaye rıza-i ilahidir.” Rabbim
bizleri rızasını kazanan kullarından eylesin. (Âmin)