A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

NE ÇABUK GEÇTİ BURADA 17 YILIM

NE ÇABUK GEÇTİ BURADA 17 YILIM

 

Önümüzdeki hafta içinde   17 yıl görev yaptığım önce Bulancak Lisesi,sonra adı Mevlana Anadolu Lisesi olan,şimdi de ismi Bahçelievler Anadolu Lisesi olan okulumdan ayrılıyorum.

Dile kolay 19 yıl..  Her gün sabah  lise gençliğine karışıp onların sesleri  ile güne başlamak ve sonrasında yüzlerce öğrencinin  yüz siluetleri zihninde eve dönmek. Eve dönerken öğrencilerime verilen derslerden duyulan memnuniyetleri yol boyu yüzünde taşımak, gülümsemek; eve gülümseyerek girmek.Yaptığım sınavları anında e okuldan onlara duyurmak sevincimi bir kat daha artırıyordu.Bu duyguları bir tiyatro yapanlar bilir ki onlar sadece seyircinin alkışları ile beslenirler; bu duyguları ikinci ve en yoğun yaşayanlar ise biz öğretmenler.

Öğrencinin bir bilgiyi öğrenebilmiş olmasıdır bizleri gülümseten. Ayrılık vaktinde sözcükleri boğazımıza düğüm düğüm; boğum boğum sıralayan da aynı heyecandır.

Ömrü boyunca gülümsemesini yüzünden hiç eksiltmeyen öğretmenin veda konuşmasında gözyaşlarını gözlükleri ile saklamaya çalışması ve sesinin titremesinin sebebi de bu sevgidir.Ve bu yazılanlar hamaset nutukları değil, gerçeğin yalnızca kelimelerle ifade edilebilen küçük bir kısmıdır. İşte zor ayrılığı anlatan  bir veda yazım.

17  yıldan  bu  yana bu okuldaki geçen  hayatımın en zor görevi belkide bu olsa gerek; Bir öğretmen için okulundan ayrılış ''dünyanın bütün çiçeklerinden kopmuş, bütün güzelliklerini görememek demektir. Şimdi daha iyi anlıyorum ki; '' Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum.
        Bütün çiçeklerini getirin buraya
        Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
       Bütün çocukları getirin buraya' Diyen son nefesini veren bir öğretmen, dünyanın en güzel şiirini yazmış olsa gerek.Ama ben yine şanslıyım.Gideceğim yeni okulumda da aynı güzellikleri yaşayacağım.
Her doğan güneşin bir batışı vardır, tıpkı insan hayatı gibi. Hiç silinmeyecek anılar, hayaller bırakarak, sevdalar taşıyarak. Bu kutsal mesleği bu okulda  bizden sonraki öğretmenlere devretmenin mutluluğunu yaşıyorum.  Öğretmenin en büyük tutkusu çocuk sevgisidir. Bu makam önce çocuk sevgisiyle filizlenir. Bizlerin en büyük mutluluğu öğrencilerini hayata atılmış, ülkesine yararlı bir insan olarak görmektir. Bizler  öğrencilerimizin  gözünde çağlayan bir pınar gibiyiz. Bazen kızgınız, bazen berrak, bazen serin, ama hep sevgi doluyuz. Öğrencilerimizin  umutları umudumuz, sevinçleri sevincimiz  oldu. Sevgili Meslektaşlarım,
Yollarımız hiçbir zaman ayrılmayacak, yüreğimde hep öğrencilerim, okulum ve siz değerli arkadaşlarım olacaksınız.     Başta ebediyete göç etmiş Baş Öğretmen Atatürk olmak üzere Aziz öğretmenlerimi rahmet, minnet ve şükranla anarken, benimle birlikte buradan ayrılan meslektaşlarıma, mesleğe yeni atanan genç arkadaşlarıma ve tüm eğitim camiasına sonsuz başarı ve mutluluklar diliyorum.

Hepinizi bu duygu ve düşünceler içinde sevgiyle selamlar, saygılar sunarım.

ALLAHA EMANET OLUN...