NEDEN AZ OKUYORUZ?

Okumasını bilmediğimizden mi? Hayır… Zamanımız olmadığından mı? Hayır… Gazete, Kitap alacak paramız olmadığından mı? Ona da kısmen hayır… Kısmen diyorum çünkü gazeteler neyse de, kitap fiyatları hatırı sayılır durumda. Hele biraz tanınmışların kitapları en az on, on beş TL’den başlıyor. Tabi kolay değil o kıt bütçesinden artırıp her hafta bu kitaplardan almak. Gerçi nelere vermiyoruz o paraları ki? Her gün bir paket sigaraya yedi, sekiz lira verip havaya üfürüyoruz ya. Hem vücudumuza zarar, hem kesemize… Sorarsan hiç kimse içtiğine memnun değil (Gençler hariç). Onlar: Ne yapalım alıştık bir kere, bıraka bilsem hemen bırakırım der, fakat bir türlü bırakmaya teşebbüs etmezler. Gençler zaten özenti içindedir. Hele talebeler sigara içmeyi etraftakilere caka satmakla algılarlar. İşte bu günlerde herkesin ağzında bir söz: “Nereye gidiyor bu gençlik?” Gençliğin bir yere gittiği yok. Gençlik olduğu yerde duruyor. Yalnız gençliğin özentisi değişiyor. İşte bu gençliğe biz okuma alışkanlığını kazandıracak özentiler yaratmalıyız. Tabii ki yine iş okullar da başlamalı… Her öğrenciye seviyesine göre bir roman ayda bir olsun dağıtılabilir. Her okula bir okuma odası açıp dört, beş çeşit gazeteye abone yapılabilinir.(Tabii ki yetkililer ödenek ayırırsa). Daha bunun gibi birçok yol vardır çocuklarımıza okuma alışkanlığını kazandırmak için. Peki, biz kısıtlı imkânlarla şiir okuma yarışmalarından başka ne yaptık, çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak için. Kaç evimize günlük gazete giriyor? Kaç evimize ayda bir roman giriyor? İşte bunları önce kendimize sormalı, sonra yetkililere…

A PHP Error was encountered

Orjinal Habere Git

Diğer Haberler