A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

ÖĞÜT ALINMAYAN BİR,...

ÖĞÜT ALINMAYAN BİR,...

                  ÖĞÜT ALINMAYAN BİR  KUR’AN  OKUYUŞUNDAN BEKLENTİLERİMİZ… Ramazan ayı, oruç ayı olmasının yanında Kur’an’ın insanlara indirildiği ay olarak da bilinir. Kur’an, insanlıkla bu ayda buluşmaya başlamıştır. Bu yüzdendir ki Ramazan ayına girildiğinde Kur’an’a bakış, Onunla ilgilenme ve Onu okuma konusunda toplum daha hareketli ve canlıdır.  Her ortamda Kur’an okunması teşvik edilir. Camilerde, evlerde Mukabeleler okunur. Ve bir çok kişi bu ayda Kur’an’ı baştan sona bir defa okumaya çalışır. Niçin okuyoruz diye sorulduğunda, genelde“ sevap için” deriz. Çünkü Ramazan’da Kur’an okumak daha çok sevap…  Düşünün… Her gün, her ay, her yıl bir kitap okuyan veya bir kitabı okuyan kişi ya da kişiler elli, altmış yıl sonra diğer insanların gözünde nasıl gözükür? Sürekli okuyan birisi… Dolu dolu, bilge bir şahsiyet… Fikrine zikrine baş vurulan ve ilmine ameline güvenilen bir adam.  En azından öyle hayal ederiz.  Acaba aynı şekilde, Allah’ın kitabıyla haşır neşir olan birisine desek; “ Hele dede, bize Allah’ın Kitabını anlatsan…, Bu Kitaptan biraz bize bahsetsen...” desek. Ve yine devam etsek; “ En son okuyuşunda seni en çok etkileyen , “bu zamana kadar bu uyarıyı nasıl da gözden kaçırmışım” dediğin hangi ayet oldu veya herhangi bir ayet oldu mu? diye sorsak…  Vereceği cevabı hemen hemen hepimiz kestirebiliyoruz.  “Peki niçin okuyorsun” dediğimizde vereceği cevapta belli. Önce “sevap için” diyecek. Okumadaki beklentilerini sıralayacak… Ölürken güzel ölebilmek için… Asıl da ahretinin güzel olması için… Olmadı, kendinden önce Ahirete göçmüş olanların oradaki konumunu iyiye, güzele doğru değiştirmek için. Muhtemelen okurken hayal ettikleri bunlar. Oysa Rabbimin bu Kitaba yüklediği misyon, görev çok farklı. Bakara suresi 185. ayette Ramazan ayında insanlığa gönderilen bu Kitabın, insanlar için hidayet rehberi olduğunu belirtiyor. Nerede hidayet? Tabi ki yaşadığımız hayatta hidayet… Yine devamla, doğru yolu, hak yolla batıl yolu birbirinden ayıran delillerin olduğu bir Kitap. Bu yollar nerede karışık?  Yaşamış olduğumuz bu dünyada.  Eğer biz bu Kitaba Allah’ın gösterdiği pencereden bakarsak, inanın senin hem bu dünyan güzel olacak hem de Kur’an’ın hidayeti üzere yaşadığında öbür dünyan güzel olacak. Senin gibi güzel bir insanın yetişmesine katkısı olan her kim varsa senin davranışlarının güzelliğinden, sevabından pay alacak. Yoksa, “ Okuyayım ki ölürken güzel öleyim”, “ Okuyayım ki Ahretim güzel olsun.” ,“ Okuyayım ki öbür taraftaki sevdiklerimin konumlarını değiştireyim.” düşüncesiyle yaklaşırsan… Sonucu Allah bilir.  Ama şunu bil. Bu dünyada seni değiştiremeyen, seni elinden ve dilinden diğer insanların emin olduğu kişi, özü sözü bir sadıklardan kılamayan, bu dünyada seni hak ve hakikatin yoluna, Peygamberlerin, Sıdıkların, Şehitler ve Salihlerin yoluna koyamayan bir Kur’an anlayışı öbür tarafta kimseyi yerinden oynatamaz.   Ku’ran…  Madem ki bir öğüt kitabıdır. Gelin ondan öğüt almak için okuyalım. Öğüt alırsanız sevabı da ardından gelir. Siz gerçekten, öğüt alınmayan bir okuyuşu takdir eder misiniz? Yani “aferin” der misiniz?  Tabi ki okuyuşu alınan öğüde göre değerlendirirsiniz.  Öyleyse öğüt için gönderilmiş olmasına rağmen öğüt alınmayan bir okuyuş için Allah’tan nasıl bir beklentimiz olabilir?