Suriye’nin kimliği açık, silahsız, hasmane bir tavır sergilemeyen,Türk savaş uçağını,Hatay'ın güneyinde Lazkiye'nin 8 mil kadar açığında düşürmesinin yankıları devam ediyor.

Türk yetkililer, durumu uluslararası hukuk çerçevesinde incelemeye aldılar ve sabırla bilgileri topladılar, Suriye’ye karşı panik atak tepkilerden öte, insanüstü Türkiye’ye yakışır bir tavır sergiledi.

Türkiye her devirde Suriye başta olmak üzere çevresindeki komşularıyla hep dost ve kardeş geçinmiş, saldırgan bir tavır almamıştır.

Türkiye zor durumda olan Suriye’nin toprak bütünlüğünün hep korunmasını istemiş, barışçıl yaklaşımla meselelerinin çözülmesini ön planda tutmuştur.

Ama Suriye’deki Essat yönetimi, bırak Türkiye’nin bu dost yaklaşımını, kendi halkına bile acımadan katliamlarını sürdürmektedir.

Kendi halkıyla barışı olmayan bir ülke çevresindeki ülkelerle dost olabilir mi?

Suriye 23 yıl önce de yine bir Türk uçağını düşürmüştü. Şimdi hatırlanacak olursa eğer;
Türk  Hava Kuvvetleri’ne ait savaş uçağımızın Suriye karasularına düşmesi, akıllara 1989 yılında Suriye ile yaşanan krizi bir kez daha getirdi.

 21 Ekim 1989 yılında, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ne ait BN-2A-3 Islander tipi çift motorlu uçak, Suriye sınırında kadastro çalışmaları yapmak üzere havalanmış;

Suriye Hava Kuvvetlerine bağlı 2 Miğ-21 savaş uçağı tarafından kadastroda görevli havadaki uçağımız düşürülmüş, sivil pilotlarımız Talat Gencer, Faik Aytan ile teknisyenler Yusuf Gören, Selahattin Çelik ile Fikri Köşker şehit olmuştu.

Suriye yetkilileri, olayı yine pişkinlikle kaza süsüyle anlatmışlar, uçağın 20 km. sınırı ihlal ettiğini iddia etmişlerdi.

Suriye daha sonra, aradan bir yıl geçmişti ki,Türkiye’ye ailelere verilmek ve düşürülen uçak için 3 milyon 430 bin dolar tazminat vermek zorunda kalmıştı.

Türkiye  gerçekten zor bir süreçte.

Çok planlı ve hesaplı hareket etmesi gerekiyor.

Bu ince hatta, galeyana gelmeden, haklarımızı da çiğnetmeden gerekeni yapmak, Türkiye yetkililerine düşüyor.

Türk halkı olgun ve pişkinlikle bu olayı takip ediyor. Türkiye büyük bir devlet olarak, gücünü bir kez daha ortaya koyacak, istişareler sonunda mutlaka gereken kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Suriye uluslar arası sahada silahsız bir uçağı düşürmenin hesabını verecektir.

Uluslararası hukuk alanında, Nato ve Birleşmiş Milletler nezdinde sürdürülen girişimlerin başlatılmasıyla Türkiye uğradığı zararın bedelini Suriye’ye ödetecektir.