...“29-30-31 Mart tarihlerinde yaşanan don afetinden sonra 25 Nisan tarihinde daha çok Giresun ilinde kısa süreli bir fırtına ve dolu afeti yaşanmıştır” dedi.
Daha önce yaşanan don afeti yıkımından sonra yaşanan fırtına ve dolunun özellikle fındık olan alt kolda kısmı de olsa etkili olduğunu belirten Yaşar, “Anlaşılan fındık çeç olup çuvala girmeden başına gelecek afetler hız kesmeyecektir. Haziran ve Temmuz aylarında yaşanabilecek bir kuraklık ihtimali de çok uzak değildir. Peki tüm bu olup bitenler karşısında hala hazırda bir kriz yönetiminin oluşturulmaması durumun vahametini görmemezlikten gelmek değil midir? Don afetinden neredeyse bir ay geçmiş bu konuda henüz net bir açıklama olmaması manidar değil midir? Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından sadece Tarım Kredi ve Ziraat Bankasına olan tarımsal kredilerin geri ödenmesinin ertelenmesine ilişkin bir görüş dışında başka bir çözüm planı açıklanmamasına karşılık Fındık Üreticileri Sendikası olarak sormak istiyoruz; Tarımda Sigorta Sistemi(TARSİM) uygulamasının daha yaygınlaşmadığı bu dönemde 2090 sayılı tabii afet yasasını çalıştırmayı düşünüyor musunuz? Bu bağlamda fındık çiftçisine ek ödeme yapmayı düşünüyor musunuz? 2015 yılında son kez ödenecek olan alan bazlı ödemeleri uzatmayı ve bu ödemeyi erkene alarak Eylül ayında yapmayı düşünüyor musunuz? Bu yıl üretim dışı kalan fındık bahçeleri için girdi ve teknik ve bilgi desteği vermeyi düşünüyor musunuz? Tabii afetlerin de bize işaret ettiği depoculuk sistemini fındık çiftçilerin lehine yaşama geçirmeyi düşünüyor musunuz? Siz bunları düşünürken tabii afetler hız kesmiyor. Biyoçeşitliği yok eden, doğayı ve çevreyi tahrip eden ve canlı odaklı olmayan Endüstriyel üretim modellerine devam ettiğimiz sürece bu yıkımlar kaçınılmaz olacak. Dün don afeti, bu gün dolu afeti yarın kuraklık afeti peşi sıra gelecek” diye konuştu.