A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined offset: 0

Filename: controllers/Amp.php

Line Number: 37

Backtrace:

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/application/controllers/Amp.php
Satır: 37
Fonksiyon: _error_handler

Dosya: /home/admin/web/yildizhaber.com.tr/public_html/index.php
Satır: 334
Fonksiyon: require_once

TRAFİK VE BİZ

TRAFİK VE BİZ

Avrupa birliğine girmek için caba gösteren ülkemizin nasıl oluyor da  dünyada  trafik kurallarına uymayan ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor? Tabi bunun sonucunda da kaçınılmaz trafik kazaları ve ölümler beraberinde geliyor. Tüm bu acı tablo çok basit uyulması gereken trafik kurallarına uymamak sonucu oluşuyor. Eğer siz kişi olarak bu konuda çok hassassanız, sokağa çıktığınızda trafikteki tüm olumsuzlukları görür ve sinir olursunuz ama kişi olarak elinizden bir şey gelmez. Örneğin, yayan olarak yürümekteyseniz trafik ışıkları olan yaya geçitlerinde çoğu yayaların kırmızı ışığı aldırmadıkları ve canları pahasına karşı tarafa geçtiklerini görürsünüz. Hatta bazıları o kadar ileri gider ki; kırmızıda geçerken kendisine korna çalan araca sanki haklıymış gibi bağırıp çağırabilmektedirler. Halbuki yayanın yeşil ışığı bekleme süresi  en uzun 60 saniyedir. Bu acelecilik neden? Bu kısa süre için insanın canını tehlikeye atması hangi mantıktır bilinmez. Diyelim ki bir caddede kaldırımda yürüyorsunuz , yani yayanın en emniyette olduğu bölümde ! işte bu o kadar kolay değil , çarşı esnafının dükkanlarının  kaldırımdaki mallarının arasından geçerken sağınızdan, solunuzdan yada arkanızdan hızla gelen bisikletli yada motor bisikletlilere dikkat etmelisiniz !  yoksa kaldırımda yürürken bile trafik kazası geçirebilirsiniz.  Gelelim sürücülere. Şehir içinde motor bisiklet kullananlar zaten hiçbir kural tanımaz, araçların sağından ,solundan dar mesafede iki araç arasından  geçerler üstelik çok azı da kask takar. Bazılarının da egzoz susturucuları olmaz ve gürültü kirliliği yaparlar. Çoğu da ,  eğer kırmızı ışıkta bekleme zahmetini gösterirse ara gazı verip yeşil ışıkta geçen yayaları tedirgin ederler. Otomobil sürücüleri çok mu farklıdır? Tek yönde kayıtsızca tersten gelenler, kırmızı  ışıkta beklerken ışık sarıya döndüğünde korna çalarak öndeki aracı taciz edenler, trafik ışıklarının olmadığı yerlerde karşı kaldırıma geçmeye çalışan yayalara asla izin vermeyip hatta  üzerine doğru tehlikeli bir şekilde inadına sürenler , ana caddelerde trafiğin en yoğun olduğu saatlerde dörtlüleri yakıp yan yana iki üç aranı park ettirip trafiği felç edenler,  şehirlerarası yollarda geçiş kurallarına uymayanlar, aşırı sürat yapıp trafikteki diğer araçları da tehlike altına sokanlar,  ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz birçok  hatalar. Bugün, batılı ülkelere baktığınızda bu sorunların çoğu ile karşılaşmasınız çünkü çözülmüştür. İnsan unsuru ön plandadır. Sürücüler sabırlı ve birbirlerine saygılıdır. Yayalara daima yol verilir. Yaya ve sürücüler hiçbir zaman kırmızı ışığı ihlal etmez. Yaya kaldırımları geniştir ve ortadan bir çizgi çekilerek bir tarafı yaya için diğer tarafı bisikletliler içindir. Herkes bu konuda mutludur.  Bu ülkeler bunu nasıl başarmıştır ? eğitimleri mi çok iyidir yoksa görevliler mi sıkı denetim yapmaktadır? Yoksa vatandaşlarında sorumluluk duyguları mı çok gelişmiştir? Bunlar araştırılabilir. Peki biz ülke insanı olarak böyle düzensiz bir trafikte yaşamak zorunda mıyız bu bizim kaderimiz midir? Bu sorunları çözmek çok mu zordur?  Bence , sürücü kurslarında verilen eğitimle işe başlamalı , sürücü adayları daha iyi bilinçlendirilmelidir. Ayrıca trafik sorumlularının da daha iyi ve sıkı bir denetim yapıp gerektiğinde cezalandırmaları hiç çekinmeden  yapılmalıdırlar. Bu arada insanımızın da daha duyarlı  ve yardımcı olması gerekmektedir. Bu konuda tüm Türkiye olarak kampanyalar başlatıla bilinir çünkü bizim insanımızın da kuralları iyi işleyen bir trafikte yaşama hakkı vardır ve buna layıktır.