EMEP: “Deprem üzerinden bir yıl geçti, mağduriyet devam ediyor”

Emek Partisi Giresun İl Temsilcisi Halit Keskin, 6 Şubat depreminin birinci yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, iktidarın halkın sorunlarına ilgisiz kaldığını belirterek tepki gösterdi.

Emek Partisi Giresun İl Temsilcisi Halit Keskin, depremin üzerinde bir yıl geçmesine karşın barınma sorunundan sağlık sorununa, kayıpların bulunmasından geçim sorununa kadar tüm sorunların devam ettiğini belirterek, “Yaşanan büyük depremin üzerinden bir yıl geçti. Binlerce insanımızı kaybettik, kayıplarımız var. Şehirler yerle bir oldu. Bir yıl içinde barınma sorununu çözeceklerini söylediler ancak insanlar hala çadırlarda barınmak zorunda bırakıldı. İktidar depremi ranta çevirme derdinde. Gölcük, İstanbul depreminden ders çıkarılmadı. 6 Şubat depreminden de çıkarılmıyor. Yeni depremlere karşı önlemler alınmıyor.” dedi. İmar affının hesabı verilmeli Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın deprem öncesi yüzbinlerce bina için imar affı getirmelerinden övündüğünü anımsatan Keskin, “Erdoğan övünerek deprem bölgelerinde yüz binlerce bina için imar affı getirdiklerini ve halkı büyük sıkıntıdan kurtardıklarını söylemişti. İşte imar affının sonucunu gördük. İnsanlarımız kuralsız binalara izin verilmesi nedeniyle enkaz altında kaldı. Bu suçun sorumluluğundan kaçamayacaklar. Yerel seçim aşamasında imar konusunun ve depreme karşı alınacak önlemelerin, toplanma yeri ve dayanıklı yaşanabilir konutların ne kadar önemli olduğu bir kez daha anımsatalım.” dedi. Sorunlar devam ediyor Keskin açıklamasını sürdürerek, “Bir yıl geçti insanlar hala su ve ısınma sorunu yaşıyorlar. Yazın sıcaktan, kışın soğuktan durulamayan çadır ve konteynerlerde yaşamak zorunda bırakıldılar. Verilen sözlere karşın insanlar başını sokacak sağlıklı ve güvenli bir eve kavuşmuş değil. Deprem doğal bir olay ancak kayıplar doğal değil. Hükümetin depreme karşı önlem almaması nedeniyle yaşanan sorunlar çözümsüz değil. Emek Partisi olarak yerel seçim sürecini de dikkate alarak rantçı belediyecilik anlayışlarına karşı halkçı belediyeciliği öne çıkarak birleşik gücü yaratmak zorundayız. Birleşelim, seçeneğimizi yaratalım, kendimizi birlikte yönetelim. Bize bu ölümleri reva gören, bu yaraları açan rantçılardan, vurgunculardan, talancılardan hep birlikte hesap soralım.” çağrısı yaptı.