Örümceğimsigillerden "sarıkız" türünün tehlikeli bir tür olmadığı bildirildi
Örümceğimsigillerden "sarıkız" türünün tehlikeli bir tür olmadığı bildirildi
OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebahat Sullivan: "Özellikle insana saldırması diye bir olay yok. Zehir bezleri dahi bulunmuyor. Bunlar korunması gereken yararlı canlılar"
SAMSUN (AA) - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebahat Sullivan, örümceğimsigiller grubuna ait "sarıkız" türürün zehirli değil, faydalı ve korunması gereken bir tür olduğunu belirtti.
Sullivan, AA muhabirine, halk arasında "sarıkız", "sarıömer", "böğü", "böyü", "güneş örümceği", "rüzgar örümceği" gibi adlarla bilinen canlıların zehirli olduğuna dair son dönemde haberler bulunduğunu söyledi.
Bu nedenle insanların bu canlıları gördüklerinde öldürdüğüne işaret eden Sullivan, "Maalesef hepsi yanlış bilgilendirme, yanlış yönlendirme. Bu canlılar, örümceklere yakın akraba canlılardır. Örümcek değildirler, örümceğimsigiller altında bir grupturlar. Kesinlikle zararlı değil, tam aksine faydalı canlılar bunlar. Çünkü zararlı diye nitelendirdiğimiz fare, yılan, çıyan, böcekler üstünde beslenen canlılardır. 'Zehirli, ısırdıktan sonra zehirliyor, kocaman ısırıklarla ısırıyorlar.' diye yanlış yönlendirmeler var." ifadesini kullandı.
- Türkiye'de 50 civarında türü tespit edilmiş
Yaz aylarının gelmesiyle yurdun belli bölgelerinde görünen sarıkız türünün doğaya son derece yararlı canlılar olduğunu vurgulayan Sullivan, "Tesadüfen üstüne oturup kendini savunmaya mecbur bırakırsanız, kendini savunmak adına ısıracaktır. Bu canlıların korunması, kesinlikle öldürülmemesi gerekiyor. Ülkemizde yüzlerce yıldır yaşayan canlılar. Daha çok güney ve güney doğunun sıcak bölgelerinde 'sarıömer' diye de adlandırılıyor. Dünyada 1100 kadar türü var 150'den fazla cins altında. Ülkemizde de 50 kadar türü tespit edilmiş durumda." diye konuştu.
Sullivan, bu türün çığlık attığı söylentisi de bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Çığlık atmıyorlar aslında, çiftleşirken ve avını yakaladığında ses çıkarma durumları var. Yoksa gördüklerinde çığlık atıp insanların üstüne atlamıyorlar. Bunlar gece faaliyette olan canlılar. Gündüz de insanların gölgesinde karanlık diye saklanıyorlar. Dolayısıyla insan hareket edince gölgesi de hareket edince hayvan da hareket ediyor. Bu nedenle, 'Bizi takip ediyor, arkamızdan geliyor, üstümüze atlayacak.' gibi şeyler diyorlar. Öyle bir şey yok. Özellikle insana saldırması diye bir olay yok. Zehir bezleri dahi bulunmuyor. Bunlar korunması gereken yararlı canlılar."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.