Filistin ve İsrail’ de yaşanan sivil katliâmlarına dünya sessiz kalmamalıdır

Manisa Barosu toplanarak, İsrail ve Filistin’de devam edilen savaşın sona erdirilmesini, sivillere yapılan saldırıların acilen durdurulmasını, kalıcı barış için herkesin destek vermesini istediler. Manisa Barosu Başkanı Av. Ümit Rona ve Baro üyelerin katıldığı toplantının açıklamasında aşağıdaki konular dile getirildi.

“İsrail ve Filistin topraklarında sivillerin hedef alınarak yapılan saldırılar insanlık için ağır bir travmadır. Tüm taraflara, hemen çatışmaya son verme ve özellikle sivilleri koruma çağrısında bulunuyoruz. Uluslararası hukuk ve uluslararası sözleşmeler hiçe sayılmaktadır. En temel insan haklarının ve en son yaşam hakkının yıllardır çiğnendiği bir coğrafya olduğu dikkatten kaçmamalıdır. 2 taraflı bir ateşkes ve kalıcı barış insanlık ve bölge insanı için en doğru çözümdür. Savaşın derhal durdurulmasını, sivillerin koruma altına alınmasını ve uluslararası hukuka uygun olarak yapılacak müzakerelerle İsrail ve Filistin arasındaki anlaşmazlığa adil bir çözüm bulunması çağrısında bulunuyoruz. Grupların uluslararası hukuka göre savaş suçu anlamına gelen sivillere yönelik saldırılarını ve sivilleri rehin almasını kınıyor, diğer yönü ile de İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından konutların ve altyapının bombalanması da dahil olmak üzere İsrail güçlerinin misillemeyi aşan saldırılarını da kınıyoruz. Hastanenin bombalanması sorumluların yargılanmasını gerektiren insanlığa karşı ağır bir suç ve ağır bir savaş hukuku suçudur. Sivillerin sığınacağı en güvenli alan sayılacak yerler ve hatta hastane bombalanmıştır. Hastanelerin bombalanması vahim bir savaş suçudur.  İsrail’in, barınma, en temel yiyecek, ilaç gibi temel konularda insanlık dramı yaşanan Gazze’ ye yönelik elektrik ve su kaynaklarının kesilmesini de içerecek şekilde Gazze’yi tam bir kuşatma altına alması ve tüm alanı bombalaması toplu cezalandırma anlamına gelmekte olup, bu uluslararası hukukun ciddi bir ihlalidir. Savaş veya silahlı çatışmalar sırasında sivillerin yaşam haklarını, beden bütünlüklerini, güvenliğini korumayı ve temel insani ihtiyaçlarının giderilmesini ilgili tüm dünya devletleri için asli bir görev ve yükümlülük olarak düzenleyen 1949 Cenevre Sözleşmelerinden Harp Zamanında Sivillerin Korunmasına İlişkin Cenevre Sözleşmesini tüm taraflara hatırlatıyoruz. Başta BM güvenlik konseyini ve tüm Uluslararası hukuk kurumlarını sorumluluğun gereğini yapmaya davet ediyoruz. Manisa Barosu olarak hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına bağlılık yeminimizin gereği, hukuk kurumu olmamızın manevi ve tarihi sorumluluk bilinci ile Uluslararası Barolar Birliği’ni, Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi’ni, Avrupa Barolar Federasyonu’nu ve tüm uluslararası hukuk kurumlarını önce insan, önce hukuk ve hukuk tesisi ile kalıcı barış çağrısında bulunmaya davet ediyoruz. İnsan hakkı ihlali, sivil katliamları ve savaş hukukunu çiğneme pervasızlığı sıradanlaştırılamaz.  Bu durumu tüm gücümüzle kınıyoruz. Uluslararası hukuk ve Uluslararası barış diplomasisi işletilmelidir. Dünya bu acıya sessiz kalmamalıdır. Tüm dünya’nın mücadelesi daha barışçıl ve daha adaletli dünyayı sağlamak olmalıdır.   Manisa Barosu olarak tarihi sorumluluğumuz ve herkes için adalet mücadelemiz gereği dünya için barışı ve herkes için hukuku talep etmeye devam edeceğiz”