Böbrek hastası çocukların yaşadıklarını ve duygularını anlattığı eserler kitapta toplandı

Böbrek sağlığının önemi ve organ bağışına dikkati çekmek amacıyla, KTÜ Farabi Hastanesinde tedavi gören çocukların şiirleri ile resim ve maket çalışmalarına ait görsellerle hazırlanan "Böbreğim Bir Varmış Bir Yokmuş" kitabı yayımlandı

Prof. Dr. Mukaddes Kalyoncu:- "Ana çıkış noktamız, böbreğimizi korumamız ve nasıl koruyacağımızı bilmemiz gerektiği. İnsanların çekirdekten yetişmesini, bunları okullarda öğrenmesini, aynı zamanda da organ bağışı konusunda duyarlılığın artmasını istiyoruz" Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesinde tedavi gören böbrek hastası çocukların yazdığı şiirler ile böbrekle ilgili yaptıkları resim ve maketlerin fotoğraflarının yer aldığı "Böbreğim Bir Varmış Bir Yokmuş" kitabı yayımlandı. Böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören çocukların sesini duyurmak ve organ bağışına dikkati çekmek amacıyla kitap hazırlamak üzere Farabi Hastanesi Başhekimliği ve Ortahisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü arasında protokol imzalandı. Bu kapsamda, hastanede tedavi gören çocukların boş zamanlarında ve Ortahisar Ticaret İlkokulu KTÜ Farabi Hastanesi sınıfındaki eğitimleri sırasında yaptıkları eserlere başvuruldu. Hastanede 2010 yılına ait arşiv ile geçen sene tedavi gören çocukların yazdığı şiirler, yaptıkları resim ve maketlere ait görseller, 131 sayfalık kitapta toplandı. Çocukların tedavi dönemindeki duygularını yansıtan ve ilk etapta 150 adet basılan kitabın tanıtımı, 28 Haziran'da gerçekleştirildi. "Aslında kitapta yer alandan çok daha fazlası arşivimizde var" Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi ve Çocuk Romatolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mukaddes Kalyoncu, AA muhabirine, kitaba katkıda bulunan hastaların tamamının, düzenli takibi gerekenler olduğunu söyledi. Kitapta çocukların duygularını anlatan çalışmaların yer aldığını belirten Kalyoncu, "Aslında kitapta yer alandan çok daha fazlası arşivimizde var. Onlardan derleme yaptık. Kitabımızın sıkıcı olmaması adına sayfa sayısına da özen gösterdik." dedi. Kalyoncu, böbrek sağlığı ve organ bağışının önemine dikkati çekerek, "Burada ana çıkış noktamız böbreğimizi korumamız ve nasıl koruyacağımızı bilmemiz gerektiği. İnsanların çekirdekten yetişmesini, bunları okullarda öğrenmesini, aynı zamanda da organ bağışı konusunda duyarlılığın artmasını istiyoruz. Bütün hedefimiz bu." diye konuştu. "Onların sesini duyurmaya çalışıyoruz" Trabzon Ortahisar Ticaret İlkokulu KTÜ Farabi Hastanesi sınıf öğretmeni Sefahat Sever ise farkındalık oluşturmak için kitabı çıkardıklarını ifade etti. Diğer çocukların da böbrek sağlığına dikkat etmesi için bu çalışmaların faydalı olduğunu vurgulayan Sever, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kitapla amacımız, böbrek kaybının çok uzun yıllar yorucu, masraflı, stresli bir tedavisi olduğunu anlatabilmek ve organ bekleyen bu çocuklarımız, gençlerimiz için bağış oranını artırmak. Çünkü bazı öğrencilerimiz nakil olup normal aile hayatına karışıyor, iş kuruyor, yuva kuruyor. Bazı öğrencilerimiz uygun böbrek bulamadıkları için diyalize girmek zorunda kalıyor. Onlar için yorucu, masraflı oluyor. Biz de onların sesini duyurmaya çalışıyoruz." Sever, şu anda tanıtım için 150 kitap basıldığını, bunun artırılacağını kaydederek, "Kitabımızın önce hastane sınıflarına dağıtımını, daha sonra da tüm Milli Eğitim okullarımızda yayınını hayal etmekteyiz. İnşallah imkanlarımız ölçüsünde bunu gerçekleştireceğiz." ifadelerini kullandı. "Organ bağışlamak, bir insana hayat vermek, can vermek çok özel bir şey" Farabi Hastanesinde 14 yaşından beri tedavi gören, kitapta resim ve maketine yer verilen Kübra Karadağ (25), haftada 3 gün diyalize girdiğini anlattı. Hastanede zor zamanlar geçirirken bu tür sanatsal etkinliklerin kendilerine moral verdiğine işaret eden Karadağ, burada zamanın şiir yazarak, resim yaparak daha iyi geçtiğini söyledi. Karadağ, herkesi organ bağışı konusunda duyarlı olmaya davet ederek, "Bazı insanlar çok duyarlı, bazı insanlar umursamıyor bile. Belki de başlarına gelmediği için ama gerçekten çok zor. Organ bağışlamak, bir insana hayat vermek, can vermek çok özel bir şey." dedi.