RUMELİ’DE SOYKIRIMLA KAYBETTİĞİMİZ MİLYONLARA SAYGI ANITI VE MÜZESİ

GÜNDEM (YH) - Yıldız Haber | 23.07.2024 - 11:58, Güncelleme: 23.07.2024 - 11:58 2637+ kez okundu.
 

RUMELİ’DE SOYKIRIMLA KAYBETTİĞİMİZ MİLYONLARA SAYGI ANITI VE MÜZESİ

Rumeliyiz, Biz Platformu geçmişten günümüze Balkanlar da, Kırım da, Kafkasya da ve birçok yerde Türk ve Müslüman topluma uygulanan soykırımların unutulmaması ve konuşulması için yaptığı açıklamada şöyle dedi; ‘Rumeli ve Balkan göçmenlerinin büyük bir sorumluluğu vardır: “Rumeli’de Soykırımla Kaybettiğimiz Milyonlara Saygı Anıtı ve Müzesi” projesini gerçekleştirip dünya tarihine gerekli kaydı düşmek!’
RUMELİ'DE SOYKIRIMLA KAYBETTİKLERİMİZ ANITI VE MÜZESİ 1800’lü yıllarda Rumeli’de görkemli bir kültür, Türk ve Müslüman nüfus bulunmaktaydı. Rumeli coğrafyasındaki Müslümanlar, burada sadece yönetici olarak var olmakla kalmıyor aynı zamanda önemli oranda bir nüfus yoğunluğu oluşturuyorlardı.  Osmanlı İmparatorluğu Kırım, Kafkasya, Anadolu'nun yanı sıra Avrupa'nın Arnavutluk ve Bosna'dan Karadeniz'e kadar olan geniş bir bölgesini de içine almaktaydı. 1923 yılına gelindiğinde ise Müslümanlar sadece Anadolu, Trakya ve Güney Kafkasya'nın bazı bölgelerinde kalmış Balkanlardaki Müslümanlar hemen hemen yok olmuştu. Balkanlarda Müslümanların yok oluşu göçler, hastalıklar veya katliamlar ile olmuş; hayatta kalanlar ise Yunanistan, Bulgaristan ve Yugoslavya’da küçük gruplar halinde kalmışlardı. Ahmet Hamdi Tanpınar Beş Şehir kitabının ön sözünde Rumeli Medeniyetinin önemini şöyle ifade etmektedir: "Geniş Rumeli coğrafyasını ve Akdeniz terbiyesini de içine alan bir terkip olan Osmanlı'yı bizim Rönesansımız sayabiliriz." Prof. Dr. Justin Mc Carthy ise Sürgün ve Ölüm kitabında; 1790'dan 1923'e kadar Balkanlar, Kafkaslar ve Anadolu'da 7 milyondan fazla insanın evlerinden olmak zorunda kaldığını, 6 milyon kişinin öldüğünü ve daha birçok ölünün hiçbir zaman sayılmadığını vurgulamaktadır. Mc Carthy, Rumeli’nin tarihinde yaşanan bu soykırımın ne Türkiye nede dünyada yeterince anlatılmamasına hayret etmektedir. “1821-1922 arasında, 5 milyondan fazla Müslüman topraklarından sürülmüştü. Beş buçuk milyon Müslüman da ölmüştü; bir kısmı savaşlar sırasında katledilmiş, geriye kalanı da mülteci olmuş, açlık veya hastalıktan kırılmıştı.”  “1912-1914 Balkan Savaşında zorunlu göçe zorlanan ve öldürülen Müslümanların sayısı 1.5 milyonun üstündedir… Balkanlar'daki soykırım tarihin en büyük soykırımıdır." Prof. Dr. Halil İnalcık ise Rumeli’de yaşananları şöyle ifade etmektedir: “Rumeli'deki medeniyetimiz soykırımla yok edildi.” RUMELİ'DE SOYKIRIMLA KAYBETTİĞİMİZ MİLYONLARIN VE RUMELİ MEDENİYETİNİN TORUNLARINA ÇAĞRI! Rumeli’de Türk ve Müslümanların yaşadığı soykırım tarihte yaşanmış, fakat günümüzde pek bilinmeyen en kötü insani felaketlerden biridir. Günümüzde Türkiye’de farklı yerlerde, Rumeli'den yapılan göçler ile ilgili anıt ve müzeler daha çok çekilen zorlukları veya hayatta kalanları anlatır oysa Rumeli'den çekilirken soykırımla kaybettiğimiz milyonlarca insanın hikayesini bütün dünyaya anlatacak bir anıt ve müze yoktur. Daha önce Prof. Dr. Necdet Tekin’in yaptığı bilimsel bir çalışmaya göre; Rumeli ve Balkanlardan Türkiye’ye (Anadolu’ya)  gelen göçmenlerin 2020 yılı için ulaşabileceği toplam nüfus sayısı; maksimum yaklaşık 32 milyon, minimum yaklaşık 27 milyon 650 bin kişidir. Bugün Türkiye'de hayatın her alanında onurlu ve başarılı bir şekilde var olan Rumeli ve Balkan göçmenlerinin büyük bir sorumluluğu vardır: “Rumeli’de Soykırımla Kaybettiğimiz Milyonlara Saygı Anıtı ve Müzesi” projesini gerçekleştirip dünya tarihine gerekli kaydı düşmek!
Rumeliyiz, Biz Platformu geçmişten günümüze Balkanlar da, Kırım da, Kafkasya da ve birçok yerde Türk ve Müslüman topluma uygulanan soykırımların unutulmaması ve konuşulması için yaptığı açıklamada şöyle dedi; ‘Rumeli ve Balkan göçmenlerinin büyük bir sorumluluğu vardır: “Rumeli’de Soykırımla Kaybettiğimiz Milyonlara Saygı Anıtı ve Müzesi” projesini gerçekleştirip dünya tarihine gerekli kaydı düşmek!’

RUMELİ'DE SOYKIRIMLA KAYBETTİKLERİMİZ ANITI VE MÜZESİ

1800’lü yıllarda Rumeli’de görkemli bir kültür, Türk ve Müslüman nüfus bulunmaktaydı. Rumeli coğrafyasındaki Müslümanlar, burada sadece yönetici olarak var olmakla kalmıyor aynı zamanda önemli oranda bir nüfus yoğunluğu oluşturuyorlardı.  Osmanlı İmparatorluğu Kırım, Kafkasya, Anadolu'nun yanı sıra Avrupa'nın Arnavutluk ve Bosna'dan Karadeniz'e kadar olan geniş bir bölgesini de içine almaktaydı. 1923 yılına gelindiğinde ise Müslümanlar sadece Anadolu, Trakya ve Güney Kafkasya'nın bazı bölgelerinde kalmış Balkanlardaki Müslümanlar hemen hemen yok olmuştu. Balkanlarda Müslümanların yok oluşu göçler, hastalıklar veya katliamlar ile olmuş; hayatta kalanlar ise Yunanistan, Bulgaristan ve Yugoslavya’da küçük gruplar halinde kalmışlardı.

Ahmet Hamdi Tanpınar Beş Şehir kitabının ön sözünde Rumeli Medeniyetinin önemini şöyle ifade etmektedir: "Geniş Rumeli coğrafyasını ve Akdeniz terbiyesini de içine alan bir terkip olan Osmanlı'yı bizim Rönesansımız sayabiliriz."

Prof. Dr. Justin Mc Carthy ise Sürgün ve Ölüm kitabında; 1790'dan 1923'e kadar Balkanlar, Kafkaslar ve Anadolu'da 7 milyondan fazla insanın evlerinden olmak zorunda kaldığını, 6 milyon kişinin öldüğünü ve daha birçok ölünün hiçbir zaman sayılmadığını vurgulamaktadır. Mc Carthy, Rumeli’nin tarihinde yaşanan bu soykırımın ne Türkiye nede dünyada yeterince anlatılmamasına hayret etmektedir. “1821-1922 arasında, 5 milyondan fazla Müslüman topraklarından sürülmüştü. Beş buçuk milyon Müslüman da ölmüştü; bir kısmı savaşlar sırasında katledilmiş, geriye kalanı da mülteci olmuş, açlık veya hastalıktan kırılmıştı.”  “1912-1914 Balkan Savaşında zorunlu göçe zorlanan ve öldürülen Müslümanların sayısı 1.5 milyonun üstündedir… Balkanlar'daki soykırım tarihin en büyük soykırımıdır."

Prof. Dr. Halil İnalcık ise Rumeli’de yaşananları şöyle ifade etmektedir: “Rumeli'deki medeniyetimiz soykırımla yok edildi.”

RUMELİ'DE SOYKIRIMLA KAYBETTİĞİMİZ MİLYONLARIN VE RUMELİ MEDENİYETİNİN TORUNLARINA ÇAĞRI!

Rumeli’de Türk ve Müslümanların yaşadığı soykırım tarihte yaşanmış, fakat günümüzde pek bilinmeyen en kötü insani felaketlerden biridir. Günümüzde Türkiye’de farklı yerlerde, Rumeli'den yapılan göçler ile ilgili anıt ve müzeler daha çok çekilen zorlukları veya hayatta kalanları anlatır oysa Rumeli'den çekilirken soykırımla kaybettiğimiz milyonlarca insanın hikayesini bütün dünyaya anlatacak bir anıt ve müze yoktur. Daha önce Prof. Dr. Necdet Tekin’in yaptığı bilimsel bir çalışmaya göre; Rumeli ve Balkanlardan Türkiye’ye (Anadolu’ya)  gelen göçmenlerin 2020 yılı için ulaşabileceği toplam nüfus sayısı; maksimum yaklaşık 32 milyon, minimum yaklaşık 27 milyon 650 bin kişidir. Bugün Türkiye'de hayatın her alanında onurlu ve başarılı bir şekilde var olan Rumeli ve Balkan göçmenlerinin büyük bir sorumluluğu vardır: “Rumeli’de Soykırımla Kaybettiğimiz Milyonlara Saygı Anıtı ve Müzesi” projesini gerçekleştirip dünya tarihine gerekli kaydı düşmek!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.