HAK - BATIL MÜCADELESİ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 24.04.2014 - 22:56, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 3975+ kez okundu.
 

HAK - BATIL MÜCADELESİ

Saff Suresi’nde meâlen şöyle buyruluyor: “İslâm'a davet olunurken Allah’a karşı yalanyere iftirada bulunandan daha zalim kim olabilir. Allah (c.c) zalim kavmi doğru yolakavuşturmaz. Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler ama kâfirler hoşlanmasa daAllah nurunu muhakkak tamamlayıcıdır. Müşrikler hoşlanmasa da, O Allah (c.c.), dininibütün dinlere üstün kılmak için, Peygamberini Hak Din ile ve Hidayet ile gönderdi.” İlk insan ve ilk Peygamber Adem (a.s.)’dan bil-itibar, günümüze kadar her devirde, hak ve batıl daima bulunmuş, Hakk’ı-hakikati anlayıp ona tabi olanlarla, Hakk’ı anlayamadığı veya anlamak istemediği için batıla tabi olanlar arasında sürekli bir mücadele olmuştur. Gönderilenbütün peygamberler, insanlığı Hakk’a davet etmişler ve Hakk’ın anlaşılması, insanların Hakka’atabi olarak kurtuluşa ermeleri için gayret sarfetmişlerdir. Bu davete kulak verip Hakk’ayapışanlar olduğu gibi, Hakk’ın karşısına dikilip batıl için mücadele edenler de her zamanbulunmuştur. Başta Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz olmak üzere bütün Peygamberler ve Allah’ındininin öğretilmesi ve yaşatılması için gayret gösteren Allah Dostları, bu uğurda birçoksıkıntılara, saldırılara maruz kalmışlardır. Mücadele Suresi, Hakk’ın karşısına dikilip de Allah ve Resulü ile mücadele etmeye kalkışan kâfir ve münafıklara tabir caizse hadlerini bildirmekte ve onların akıbetlerini yüzlerineçarpmak ve nihayet mü’minlere vaat edilen Rıdvan ile son bulmaktadır. Bu Sure-i Celile’nin bahsettiğimiz mevzudaki ayet-i kerimelerinin meâl ve tefsirleri şu şekildedir:“O gün Allah onları topyekün kabirlerinden kaldırıp mahşere sevk edecek ve onlarsize yemin ettikleri gibi Allah'a da yemin edecekler ve sanacaklar ki işe yarar bir şey üzereler.Dikkat edin muhakkak ki onlar yalancıların ta kendileridir.”               Siz değerli okurlarım   İbn-i Kesir tefsirinde bu ayet-i kerime şöyle izah olunuyor: “Onlar dünyada insanlara yeminler edip de kendilerinin hidayet ve istikamet üzere olduklarını söyledikleri gibi, ahirette de Allah’a yemin edeceklerdir. Çünkü insanlar dünyada nasıl yaşarsa öylece ruhlarını teslim ederler ve aynı şekilde haşredilirler. Zannedecekler ki ettikleri bu yemin dünyada olduğu gibi ahirette de kendilerine menfaat sağlayacak.” “Onların üzerlerine şeytan galebe etmiş de kendilerine Allah’ın zikrini unutturmuştur. İşte onlar şeytanın taraftarlarıdır. İyi bilin ki şeytanın taraftarları hüsranauğramışlardır.” “Yani ebedi nimeti zayi edip kendilerini azaba maruz kılarak nefislerine ziyan ettirmişlerdir.” “Muhakkak o kimseler ki Allah ve Resulüne muhalefette bulunurlar, işte onlar zelil Olanların arasındadırlar.”

Saff Suresi’nde meâlen şöyle buyruluyor: “İslâm'a davet olunurken Allah’a karşı yalanyere iftirada bulunandan daha zalim kim olabilir. Allah (c.c) zalim kavmi doğru yolakavuşturmaz. Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler ama kâfirler hoşlanmasa daAllah nurunu muhakkak tamamlayıcıdır. Müşrikler hoşlanmasa da, O Allah (c.c.), dininibütün dinlere üstün kılmak için, Peygamberini Hak Din ile ve Hidayet ile gönderdi.”

İlk insan ve ilk Peygamber Adem (a.s.)’dan bil-itibar, günümüze kadar her devirde, hak

ve batıl daima bulunmuş, Hakk’ı-hakikati anlayıp ona tabi olanlarla, Hakk’ı anlayamadığı veya

anlamak istemediği için batıla tabi olanlar arasında sürekli bir mücadele olmuştur. Gönderilenbütün peygamberler, insanlığı Hakk’a davet etmişler ve Hakk’ın anlaşılması, insanların Hakka’atabi olarak kurtuluşa ermeleri için gayret sarfetmişlerdir. Bu davete kulak verip Hakk’ayapışanlar olduğu gibi, Hakk’ın karşısına dikilip batıl için mücadele edenler de her zamanbulunmuştur. Başta Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz olmak üzere bütün Peygamberler ve Allah’ındininin öğretilmesi ve yaşatılması için gayret gösteren Allah Dostları, bu uğurda birçoksıkıntılara, saldırılara maruz kalmışlardır.

Mücadele Suresi, Hakk’ın karşısına dikilip de Allah ve Resulü ile mücadele etmeye

kalkışan kâfir ve münafıklara tabir caizse hadlerini bildirmekte ve onların akıbetlerini yüzlerineçarpmak ve nihayet mü’minlere vaat edilen Rıdvan ile son bulmaktadır.

Bu Sure-i Celile’nin bahsettiğimiz mevzudaki ayet-i kerimelerinin meâl ve tefsirleri şu

şekildedir:“O gün Allah onları topyekün kabirlerinden kaldırıp mahşere sevk edecek ve onlarsize yemin ettikleri gibi Allah'a da yemin edecekler ve sanacaklar ki işe yarar bir şey üzereler.Dikkat edin muhakkak ki onlar yalancıların ta kendileridir.”

 

            Siz değerli okurlarım

 

İbn-i Kesir tefsirinde bu ayet-i kerime şöyle izah olunuyor: “Onlar dünyada insanlara

yeminler edip de kendilerinin hidayet ve istikamet üzere olduklarını söyledikleri gibi, ahirette

de Allah’a yemin edeceklerdir. Çünkü insanlar dünyada nasıl yaşarsa öylece ruhlarını teslim

ederler ve aynı şekilde haşredilirler. Zannedecekler ki ettikleri bu yemin dünyada olduğu gibi

ahirette de kendilerine menfaat sağlayacak.”

“Onların üzerlerine şeytan galebe etmiş de kendilerine Allah’ın zikrini

unutturmuştur. İşte onlar şeytanın taraftarlarıdır. İyi bilin ki şeytanın taraftarları hüsranauğramışlardır.”

“Yani ebedi nimeti zayi edip kendilerini azaba maruz kılarak nefislerine ziyan

ettirmişlerdir.”

“Muhakkak o kimseler ki Allah ve Resulüne muhalefette bulunurlar, işte onlar zelil Olanların arasındadırlar.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.