BİR KERE DE KABULLENİN BE KARDEŞİM...

                Sevgili okurlar.                 Yine her zaman olduğu gibi,                 Bu söyleyeceklerimde adrese teslim.                 İsim zikretmiyorum.                 Salı günü bir yazı kaleme aldım.                 Hepimizi yakından ilgilendiren,                 Bütün Türkiye'nin ortak sorunu olan...                 Suriyelilere vatandaşlık verilmesi ile ilgili...                 Bu ülkede yaşayıp,                 Birçok sorunu bulunan,                 Geçim sıkıntısı çeken,                 Kendisini bu ülkenin gerçek evladı olarak gören birçok insan tebrik ederek,                 Yazımın son derece haklı olduğunu belirtti.                 Lakin ne var ki,                 Kendi içinde de bu olayın samimiyetine inanmayan,                 Yapılan işin doğruluğundan da tereddüt eden bazı kendini bilmezler...                 Sırf savunma mekanizmasını harekete geçirmek için saçma sapan ifadeler kullandılar.                 Sokakta gecenin bir vakti çöp konteynırından,                 Çöp toplayarak evde kanserli hastasına bakmakla mükellef olan vatandaşın derdini göremeyen,                 Evi başına aktığı halde bırakın ev almayı,                 Tadilat dahi yapamayan,                 Üniversite mezunu gencin                 Torpili olmadığı için asgari ücretten daha düşük parayla çalıştığını bilmeyen,                 Sırf sağa sola yalakalık yaparak,                 Belli mevkilerde mabatlarını genişleterek,                 Bu ülkenin insanına çare olamayanlar...                 Yapılan işi doğru göstermek için ellerinden geleni artlarına koymamaya çalışıyorlar.                 Fakat bir tek şunun farkına varamıyorlar...                 Bu ülkede kimsenin kimseyi bakmak gibi bir zorunluluğu yoktur...                 Hele de ülkesinde ki savaştan kaçarak,                 Vatanını hainlerin ellerine bırakanlara bakma zorunluluğu hiç yoktur...                 Sosyal medya hesapları üzerinden alınan yanlış kararı destekleyenler,                 Şunun da farkına varmalıdırlar.                 Biz elbette ki bize sığınana sırt çeviremeyiz.                 Lakin bunu onlara vatan toprağımızı hibe ederek değil,                 Komşuya nasıl davranılıyorsa öyle göstermeliyiz.                 Yunus Emre bizim atamız...                 Ne diyordu 'Yaradılanı sev yaradandan ötürü'                 Elhamdülillah biz ki düşmanı bile tutsak ettiğimizde ona misafir muamelesi yapan bir milletiz.                 Fakat o kendini bilmezlerin dediği gibi değil bu mevzu...                 Sokakta çöp toplayan amcaya sahip çıkmaz,                 Fakat dilenen Suriyeliyi sırf senin görüşün sahip çıkıyor diye savunmaya geçersen,                 Kendi üniversite mezunun dururken,                 Elin okumuşunu işe koyarsan...                 Bir gün acınacak o hale kendi milletin düşer bunu sakın unutma...                 Şimdi bu cümleleri iyi okuyun...                 O kendini bilmez,                 Sosyal medya hesaplarından ahkam kesen koltuk sevdalılarına sesleniyorum...                 Bu işler öyle sizin dediğiniz gibi olmuyor...                 Hadi kalın sağlıcakla...